- Mesajlar
- 228
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 179
- Puanları
- 460
- Ruh hali
-
alıntı yaptığın yerlerin kaynağını belirt...Ya bana saçma geliyor uzaylılara inanmamak ki bu konuda bayağı araştırma da yaptım tabii ki var olduklarına dair bir kanıt buldum demiyorum xD fakat bazı tahminler ve mantıksal cevaplar buldum onları sizinle paylaşayım. Bu nedenleri okumadan önce inanıp inanmamak kısmını geçip direk neden bizimle iletişime geçmiyorlar ? kısmına geçelim...
" HERKES NERDE ? "
Bu söz Enrico Fermi'nin bir öğle yemeğinde söylediği bir söz ve bir paradoks ismide "Fermi paradoksu;
peki Fermi abimiz neden böyle bir şey demiş...
1950 de fermi abimiz ve iş arkadaşları öğle yemeğine giderken günlük konular hakkında sohbet ediyorlar,
Fermi abimiz ve arkadaşlarıda da o günler de artan ufo raporları ve kaybolan çöp kutularını yağmacı uzaylıların çaldığını gösteren bir karikatür hakkında konuşuyorlar, konu uzuyorda uzuyor,Fermi yemek sırasında birden "Herkes nerde ?" diyor. sonra hemen hızlı hesaplamalar yapıyor Fermi reis (Bu Fermi'de boş değil tabi dönemin en ünlü fizikcilerinden temel ilkeleri ve az miktarda veriyi kullanarak doğru tahminler yapıyor yani). Hesaplamalar sonunda Fermi'ye göre dünya çok uzun zamandan beri defalarca uzaylılar tarafından ziyaret edilmiş...en azından Fermi abimiz öyle düşünüyor.
Aradan yarım asır geçmiş hâlâ Fermi abimizin sorusu güncelliğini koruyor üstelik elimizde "uzaylılar"ın Dünya'yı bugün veya geçmişte ziyaret ettiğine dair tek bir kanıt bile yok.
Siz bi düşüne durun "neden bizimle iletişime geçmiyorlar" diye,ben size neden uzaylılar bizimle iletişime geçmiyor sorusunun mantıksal cevaplarını vereyim.(mantıksal ve teoriye dayanan cevaplar)
1-) En Basit Açıklama
Şu an mevcut bir uygarlık yok. Geçmişte veya gelecekte olabilir fakat şu anda yok.
2-) Nadir Dünya
Uzaylı diye bir kavram yok. İnsanlık yalnız Dünya ‘ da var.
3-) Başka zeka yok
Dünya dışında yaşam var fakat hala gelişememiş bir uygarlık.
4-) İlkel Zeka
Dünya dışında akıllı yaşam var ama teknolojik açıdan henüz pek gelişmemiş.
5-) Kıyamet Ergumanı
Başka Gezegenler de akıllı yaşam vardır fakat bir sebepten kendi kendilerini yok ediyorlar.(Bizim geleceğimiz..)
6-) Süper Yok Ediciler
Zeki yaşamlar vardır ve doğası gereği diğer yaşamları yok ederler. Başka gezegenleri himayeleri altına alırlar ve gelişmelerine engel olurlar. Hatta çoğu medeniyeti bu yüzden yok ettiler.
7-) Uzak Bir Çölün Yanında Küçük Bir Kabile
Evren çoktan gelişmiş bir medeniyet tarafından kolonize edildi bile; ama Dünya o kadar izbe ve tenha bir yerde ki ya bizi fark etmediler ya da ettiler ama umursamıyorlar.
8-) İletişimin İmkansızlığı
Teknoloji konusunda fazla gelişmişler ve belki bu yüzden kolonizeye ihtiyaç duymuyorlar. Ama uygarlıklar birbirinden çok uzakta dolayısıyla karşılıklı iletişim ya hiç kurulamıyor ya da kurulana kadar gezegenleri yok oluyor.
9-) Dinlemeyi Bilmiyoruz
Dünya dışı yaşamlar var hatta iletişim kurulabilir fakat biz dinlemeyi bilmiyoruzdur.
10-) Doğal Afetler
Medeniyetlerin bulunduğu yerde sık sık doğal afet yaşandığı için medeniyetler yok olup gidiyor.
11-) Hayvanat Bahçesi
Belkide Dünya uzaylıların hayvanat bahçesidir. Bu nedenle bizimle iletişim kurma ihtiyacı duymuyorlardır.
12-) Çoktan Gittiler
Uzaylı evet var hatta Dünyayı ziyaret de ettiler ama çok önce geldikleri için zeki yaşam formu bulamadılar ve gittiler.
13-) Sürekli Geliyorlar
Uzaylılar var ve sürekli geliyorlar lakin devletler bunu bizden gizliyor.
14-) Simülasyondayız
Bir bilgisayar simülasyonunun içindeyiz. Bu evren sahte ve diğer uygarlıklar bize sanki başka yaşam formu yokmuş görünümünü veriyor.( @ilkeroyun xD ekran kartı lazım )
15-) Panspermia
Biz belkide onların çocuklarıyız. Yıllar önce Dünyaya tohumlarını ektiler ve gittiler.
16-) Algılayamıyoruz ( Benim katıldığım en alta bir video linki bırakıcam bu konu hakkında ona da bakarsınız. )
Yeterince gelişemediğimiz için onlar iletişim kurmak istese bile biz algılayamıyoruz.
17-) Teknoloji Tekillik
Dünya dışı medeniyetler var ve o kadar geliştiler ki başka bir sanal gerçekliğe başka bir evrene geçiş yaptılar. Tabii ki hepsi anlamlı geliyor sonuç olarak “Nerden” baktığınıza bağlı.
Evet hepsi bu kadar,( bu kadar çok cevabı aklım da tutmamı beklemiyorsunuz herhalde tabii ki kopyaladım. )
Bence sadece 16-) Algılayamıyoruz neden böyle düşündüğümü Carl Saganbu videosunda anlatıyor tekrar benim anlatmamın bir anlamı yok...
Son olarak size Carl Saganın bu şiirini ve Blue Pale Dot'ı bırakıyorum(dünyanın rekor uzaklıkdan çekilen fotoğrafı).
Uzayın derinliğinden bu resmi çekmeyi başardık. Eğer bu resme dikkatlice bakarsanız, orada bir nokta göreceksiniz. O noktaya tekrar bakın. İşte o nokta burası; evimiz... O nokta biziz. Sevdiğiniz herkes, tüm tanıdıklarınız, adını duyduklarınız, gelmiş geçmiş tüm insanlar hayatlarını o noktanın üzerinde geçirdiler. Türümüzün tarihindeki tüm sevinçlerimiz ve acılarımız, kendinden emin bin çeşit inancımız, ideolojimiz ve ekonomik öğretimiz; her avcı ve her yağmacı, her kahraman ve her korkak, uygarlığımızın mimarları ve tahripçileri, her kral ve her köylü, birbirine aşık olan her genç çift, her anne ve her baba, umutları olan her çocuk, her mucit ve her kâşif, ahlak değerlerini öğreten her öğretmen, yozlaşmış her politikacı, her bir "yıldız", her bir "yüce önder", her aziz ve her günâhkar işte orada yaşadı; bir güneş ışınında asılı duran o toz zerreciğinde.
Dünya, dev bir evrensel arenada yer alan çok küçük bir sahnedir. Bütün o komutan ve imparatorların akıttıkları kan göllerini düşünün... Şan ve şöhret içerisinde, bu noktanın küçük bir parçasında kısa bir süre için efendi olabildiler. Bu noktanın bir köşesinde yaşayanların, başka bir köşesinde yaşayan ve kendilerinden zar zor ayırt edilebilen diğerleri üzerinde uyguladıkları zulmü düşünün... Anlaşmazlıkları ne kadar sık, birbirlerini öldürmeye ne kadar istekliler, nefretleri ne kadar yoğun!
Bu soluk ışık noktası, bütün o kasılmalarımıza, kendi kendimize atfettiğimiz öneme ve evrende öncelikli bir konuma sahip olduğumuz yolundaki yanlış inancımıza meydan okuyor. Gezegenimiz, çevremizi saran o büyük evrensel karanlığın içerisinde yalnız başına duran bir toz zerreciğidir. İçinde yaşadığımız bilinmezlik ve bütün bu enginliğin içerisinde, başka bir yerden bir yardımın gelip bizi bizden kurtaracağına dair hiçbir ipucu yoktur.
Dünya... Şu ana kadar, yaşam barındırdığı bilinen tek gezegen. En azından yakın gelecekte, türümüzün göçebileceği başka hiçbir yer yok. Evet, ziyaret ediyoruz. Ama henüz yerleşemiyoruz. Beğensek de beğenmesek de, Dünya şu an için yaşadığımız yegâne yer.
Gökbiliminin alçakgönüllü ve kişiliği geliştiren bir uğraşı olduğu söyleniyor. Bana kalırsa, insan kibrinin akıl dışılığını, küçük Dünyamızın uzaktan çekilmiş bu görüntüsünden daha iyi gösterebilecek bir şey yoktur. Bu görüntü, bildiğimiz tek evimiz olan bu soluk mavi noktayı daha içten paylaşmamız ve koruyup şefkat göstermemiz gerektiği konusundaki sorumluluğumuzun altını çiziyor.
Carl Sagan, Soluk Mavi Nokta (Pale Blue Dot), 1994
Saygılar
onlarda popkek var mıdır? Yoksa zaten fazla bir şey beklenmez bu canlılardan..
