Richard Feynman

Feynman'ı sevdiniz mi ?

  • Evet :D

    Kullanılan: 0 0.0%
  • Hayır :(

    Kullanılan: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0

İnanılmaz

Lapis Toplayıcısı
Mesajlar
921
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,728
Puanları
1,890
Ruh hali

Selam olsun sizlere yüce dağların metin çocukları, bu konu her zaman alışık olduğum konseptin dışında, hayat anlatıyoruz efendim.
Richard Philips Feynman, 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden, en iyilerinden ve benim en sevdiğim bilim insanlarından. Kendisini Einstein'dan az duymuşsunuzdur belki ama en az onun kadar zeki ve bilgili bir cevher. En zor konuları dehası ile basitleştirmiş kendisi, bunun hakkında çok fazla kitap ve güzel bir yöntem sahibidir. O yöntem kelimesini unutmayın ileride karşınıza çıkacak.

Peki, kimdir Richard Feynman ?
Tarih:1918, Yer: Amerika, New York, Quenns, Far Rockaway adında bir kasaba. Günlerden 11 Mayıs ve dahimiz doğdu, küçüklüğünden beri bir şeyleri öğrenme arzusu herkesten çok farklı gidiyor. Tabii, dönemi zor büyük burhan zamanlarında büyüyor ve aile büyüklerinden kalan güzel ahşap bir evde yaşıyor. Kendisine ait bir odası/tamirhane'si var, evet tamirhane, peki o küçük yaşlarda ne yapıyor ola ki ? Radyo tamiri evet daha o yaşlarda radyo tamiri ile uğraşıyor küçüklüğünden beri radyo tamir edebilen bir kişilik. Ehh, sadece tamir etmiyor aynı zamanda farklı frekans'da yayınlanan dalgaları da yakalayabiliyor. Bu biraz şans eseri ancak kendisi kitapta bunu şöyle anlatıyor: "Ailemin sevdiği bir program vardı, hergün belirli bir saatte yayınlanırdı ama bir gün o istasyondan çıkan dalgaları yakalama şansı buldum ve ailemden önce izleme fırsatı edindim, ailem her defasında izleyince onlara küçük bir oyun oynardım, önceden olanları belirterek "bence bu böyle olacak" gibi yorumlarda bulundum ve onlara kain olduğumu sezdirdim fakat bir gün anladılar ve hep o saatte benim radyomdan dinlemeye çalıştılar" gibi küçük zeka oyunları peşindeydi dahimiz. Bir tek bununla değil tabii, odasına düzenekler kuruyor, lambalar ziller ile güzel mekanizmalar dizayn ediyor ve her defasında da eğleniyor.
Daha liseye başlamadan sinüs kosinüs üzerine düşünüp, bunu farklı bir şekilde farklı sembollerle ifade edebilmiş. Liseye geçince öğretmeni konuyu aktarınca, kendi sembollerinin daha iyi olduğunu söyeyip ve onlara bunu gösterebilme imkanı elde etmiş. Ancak yaşıtları pek bir şey anlamadığı için, sembollerden vazgeçmiş. 16 Yaşlarında integral ve türev hesapları yapıyormuş ve geometri gibi resim hafızası isteyen bir dersi kendisine bulmaca gibi yutturuyormuş ve bütün sorularla 4-5 saat bile sürse uğraşıyormuş. -Kendisi benim de ilham kaynağımdır liseyi bitirene kadar hep yanımda hissetmişimdir onu-

İlk üniversitesi olan Massachusetts İnstitute of Technology (MIT)'de okumaya başlamış, okurken de üniversitede gene zekice olaylarda bulunmuş -daha fazla bu konu hakkında spoiler vermeyeyim, kitabını okuyacak çıkar belki- Ardından yüksek lisans için önce gitmeyi pek istemediği fakat daha sonra seveceği üniversite olan Princeton Üniversitesi'ne gitmiş.

Üniversiteyi bitirdiğinde, savaş zamanlarında nazilerden kaçan Hans Bethe ile Manhattan Projesi'nin başına getirilmiş. Gene o üstün zekasını kullanarak uğraştıkları Fizyonik tepkimelerden ekibini korumak, ışıma zehirlenmeleri gibi tehlikeli durumlardan sakınmak için birçok koruma prosedürü geliştirmiş ve Los Alamos'a zarar vermeden veya vermesini engelleyen aletler geliştirmiş.

Kendi mesleğinden bahsetmem gerekirse Kuantum Elektrodevinimi denilen bir uğraş alanı, bu alan ile bizden küçük olan ve yüksek enerji sahibi bir mekanı inceleme fırsatınız oluyor. Acaba biz mi onlardan küçüğüz onlar mı bizden bilinmez ancak üzerine düşünüldükçe kafayı yedirtebilen güzel bir uğraş alanıdır. Manhattan Projesi'ndeki görevi ise Fizyonik tepkimelerde uranyum için gerekli kritik kütle miktarı dediğimiz ya da ben kütle yerine enerji demeyi sevdiğim bir olay üzerine çalışmış. Yani kritik enerjiyi hesaplamak dersek daha anlaşılır olur.

Savaştan sonra Bethe ile Cornell Üniversitesi'ne gidip, atom altı parçacıkları (en sevdiğim) incelemek üzere çalışmalar yürütmüş ve Feynman çizelgeleri denen, atom altı parçacıkların karmaşık yapısını basit bir şekle indirgemiştir. 1965'te Kuantum Elektrodevinimi'ne katkı sağladığı gerekçesiyle, Nobel Fizik Ödülü'nü almıştır. Ve unutmayın Feynman gibi olmak sizin elinizde, merak, azim, çalışma hırsı ve diğer size iyi öğretmenlerinizin öğütlediği güzel şeylerin yanında gelişir zeka, Feynman şanslıydı bu merakını küçüklükte edinmişti, belki de geçirdiği zorluklar sayesinde bu alanlara itilmişti. Bazen düşünüyorum da bu bilgisayarlar, telefonlar ve diğer zaman alan şeyler olmasaydı daha mı rahat gelişirdi beyinlerimiz, çağımız gittikçe aptallaşıyor, yanlış anlamayın yeni yapılmış bilimsel bir habere göre konuşuyorum, neslimizin IQ puanı ortalaması 7 puan düşmüş geçmişe göre, bu konuda yorum size kalmış. Ben devam ediyorum.
Aynı zamanda eklemek isterim ki, kendisi bir başka konsept olan Challenger kazasının da sebeplerini araştırmada görev almıştır. Hayatında giriştiği diğer onca meslekte(ilgi alanı) de başarılı olmuştur.


Feynman'ın ünlü öğrenme yöntemi bir sonraki konumuzun içeriği, ayrıca yazdıklarımın çoğu Feynman'ın kitaplarında geçiyor. "Eminim şaka yapıyorsunuz Bay Feynman" adlı kitabı okumayı unutmayın, hem zevklidir hem de öğretici ve merak duygusunu uyandıran bir yapıt. Eğer Fizik dersine meraklıysanız, Feynman'ın Fizik Dersleri adlı kitap serisini okumayı unutmayın. Zor gibi görünen konular o kitaplarla basite indirgenmiştir bizzat Feynman tarafından. Kendinize iyi bakın Sağlıcakla Kalın.

Ayrıca belirtmek isterim ki, bu konu bu ana kadar açtığım en güzel konsepttir bana göre, en sevdiğim bilim insanlarından birini anlatıyorum sonuçta.
 


Son düzenleme:

successed

PLAY.İZMİRMC.COM 1.13 #BİR BLOK DÜNYASI!
Mesajlar
595
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
190
Puanları
390
Ruh hali
Benim anlamadığım, böyle bir adam hiç oturup düşünmemişmi, neden beynimin çalışma kapasitesini, matematiğe dökerek kısıtlıyorum ?

Mesela matematiğinde farklı şekilde zihne adapte edilme yöntemleri var bunlardan biride Mental Aritmetik Eğitimi, araştırmanızı tavsiye ederim.
 

İnanılmaz

Lapis Toplayıcısı
Mesajlar
921
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,728
Puanları
1,890
Ruh hali
Benim anlamadığım, böyle bir adam hiç oturup düşünmemişmi, neden beynimin çalışma kapasitesini, matematiğe dökerek kısıtlıyorum ?

Mesela matematiğinde farklı şekilde zihne adapte edilme yöntemleri var bunlardan biride Mental Aritmetik Eğitimi, araştırmanızı tavsiye ederim.
Dünyalı dostum konuyu tam okumadın galiba. Adam Fizik Profesörü.
Bunu geçtim Matematik gibi sonsuz bir uzanım alanına sahip bir oluşturma aracına, bir dile, bir gezinti aracına nasıl kısıtlı dersin ki ? Mental aritmetik ya da diğer garip alanlar nedir ? Matematiği ezberletme yolları değil mi ? Tabii sistem Matematik sorularını ezberletmeye çalıştığı için sisteme yararlı fakat insanlara zararlı. Benim de anlamadığım siz neden zekanızı kısıtlıyorsunuz ?
 

successed

PLAY.İZMİRMC.COM 1.13 #BİR BLOK DÜNYASI!
Mesajlar
595
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
190
Puanları
390
Ruh hali
Dünyalı dostum konuyu tam okumadın galiba. Adam Fizik Profesörü.
Bunu geçtim Matematik gibi sonsuz bir uzanım alanına sahip bir oluşturma aracına, bir dile, bir gezinti aracına nasıl kısıtlı dersin ki ? Mental aritmetik ya da diğer garip alanlar nedir ? Matematiği ezberletme yolları değil mi ? Tabii sistem Matematik sorularını ezberletmeye çalıştığı için sisteme yararlı fakat insanlara zararlı. Benim de anlamadığım siz neden zekanızı kısıtlıyorsunuz ?
saniyede 20 bin trilyon işlem yapan makineyi, sen matematik yapacaksın şununla bunu topla bununla şunu çıkart demek bana göre çok saçma, bana göre matematik beyni kısıtlayan bir hikayeden ibaret. örnek şöyle düşünün, hızlı okuma yapan birkaç kişiyi mutlaka televizyonda da görmüşsünüzdür, o insanlar kelimeleri teker teker okumuyorlar direkt beyin gözün algıladığı kelimeleri anlamlandırıyor, bu gibi yöntemler kullanılmalı beyni serbest bırakmalı onun sunacağı nimetlerden yararlanmalı. Hızlı işlem kabiliyetine sahip insanlar sizce nasıl oluyorda trilyonları birbirine 1 saniyede hesaplayıp cevap veriyorlar ? Bu arada zeka dediğiniz zımbırtı malesef insaların iq testi kadar basit. Son girdiğim testte 120 di sanırım.
 
Son düzenleme:

İnanılmaz

Lapis Toplayıcısı
Mesajlar
921
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,728
Puanları
1,890
Ruh hali
saniyede 20 bin trilyon işlem yapan makineyi, sen matematik yapacaksın şununla bunu topla bununla şunu çıkart demek bana göre çok saçma, bana göre matematik beyni kısıtlayan bir hikayeden ibaret. örnek şöyle düşünün, hızlı okuma yapan birkaç kişiyi mutlaka televizyonda da görmüşsünüzdür, o insanlar kelimeleri teker teker okumuyorlar direkt beyin gözün algıladığı kelimeleri anlamlandırıyor, bu gibi yöntemler kullanılmalı beyni serbest bırakmalı onun sunacağı nimetlerden yararlanmalı. Hızlı işlem kabiliyetine sahip insanlar sizce nasıl oluyorda trilyonları birbirine 1 saniyede hesaplayıp cevap veriyorlar ?
Ezber işlem taktiği, Mental zeka dememeli Mental hafıza denmeli. Diyorum doğal yolla öğrenilen her şey daha kalıcıdır. O ne öyle, hadi gelin hızlı işlem yapalım şunu ezberle iki parmağını şöyle yap, boş. Yani bütün matematikçiler işlem makinesi mi sanıyorsun ? Matematik hızlı işlem demek değildir matematik bir dildir, işlevi fazla olan bir dil. Geçen okuduğum kitapta (incelemesini yapacağım) mesela kriptograf alanında kullanılıyor ya da fizik gibi doğa felsefesi üzerine olan bir alanın dilidir de matematik. Şunu böyle açıklayayım, (geçen bir arkadaşımın başına geldi): Arkadaşım doktora gidiyor, önce özele gidiyor ve inceleniyor ardından doktor adının duyulması için ona "al bunu kullan hastalığın 1-2 güne kalmaz geçer" diyor ve ağır dozda ilaç kullandırtıyor bunun sonucunda arkadaşım daha da kötü oluyor bu sefer devlet hastahenesine gidiyor ve orada gerekli tedaviyi alıyor, iyileşmesi uzun sürüyor ama tam iyileşiyor. Bunun gibi işte, matematiksel lineer eşitliklerdeki gibi sistemin içindeki bir değer(sabit altında) ne kadar yükselirse etkilediği değer de bir o kadar düşer. Bunlara benzetebilirsin. Matematiğin alanı sonsuzdur bu arada, matematik her şeydir.
 

successed

PLAY.İZMİRMC.COM 1.13 #BİR BLOK DÜNYASI!
Mesajlar
595
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
190
Puanları
390
Ruh hali
Ezber işlem taktiği, Mental zeka dememeli Mental hafıza denmeli. Diyorum doğal yolla öğrenilen her şey daha kalıcıdır. O ne öyle, hadi gelin hızlı işlem yapalım şunu ezberle iki parmağını şöyle yap, boş. Yani bütün matematikçiler işlem makinesi mi sanıyorsun ? Matematik hızlı işlem demek değildir matematik bir dildir, işlevi fazla olan bir dil. Geçen okuduğum kitapta (incelemesini yapacağım) mesela kriptograf alanında kullanılıyor ya da fizik gibi doğa felsefesi üzerine olan bir alanın dilidir de matematik. Şunu böyle açıklayayım, (geçen bir arkadaşımın başına geldi): Arkadaşım doktora gidiyor, önce özele gidiyor ve inceleniyor ardından doktor adının duyulması için ona "al bunu kullan hastalığın 1-2 güne kalmaz geçer" diyor ve ağır dozda ilaç kullandırtıyor bunun sonucunda arkadaşım daha da kötü oluyor bu sefer devlet hastahenesine gidiyor ve orada gerekli tedaviyi alıyor, iyileşmesi uzun sürüyor ama tam iyileşiyor. Bunun gibi işte, matematiksel lineer eşitliklerdeki gibi sistemin içindeki bir değer(sabit altında) ne kadar yükselirse etkilediği değer de bir o kadar düşer. Bunlara benzetebilirsin. Matematiğin alanı sonsuzdur bu arada, matematik her şeydir.
önce ezber nedir onu bir kavrayalım, bir sözü, bir yazıyı vb. hiçbir eksiği bulunmaksızın anımsayacak ve yineleyecek biçimde akılda tutma işi. lakin benim verdiğim örneklerin ikiside daha önce yapılan eylemin içeriğini öğrenmiş kişiler değildir. Lineer bir denklem kavramıdır, Matematikte denklemin mutlaka bir sonu ve okunabilirliği mevcut, sonsuz matematik tezini ortaya atan kişinin yazdığı tezde bile sonsuz, okunamaz gibi kelimeler yoktur. yanlış hatırlamıyorsam en son 85 milyon bilinmeyenli denglem çözülmüştü, bana göre sınırsız sonsuz diye bir kavram yoktur, bana göre sonsuz kavramı algımızı aşan her şey olabilir, algılayamadığım bir eylem durum sonsuz olabilirde olmayabilirde, ben o yüzden yok sayıyorum. Fiziğin temeli zaten matematik iken onu oradan ayırabilmemiz de mümkün değildir, insanlara bunun nasıl mümkün olabileceğini matematik üzerinden kanıtlamak zorunda olduğun bir sistemsel denklemde yer almak herkezin başarabileceği bir şey değil tabikide.
 

İnanılmaz

Lapis Toplayıcısı
Mesajlar
921
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,728
Puanları
1,890
Ruh hali
önce ezber nedir onu bir kavrayalım, bir sözü, bir yazıyı vb. hiçbir eksiği bulunmaksızın anımsayacak ve yineleyecek biçimde akılda tutma işi. lakin benim verdiğim örneklerin ikiside daha önce yapılan eylemin içeriğini öğrenmiş kişiler değildir. Lineer bir denklem kavramıdır, Matematikte denklemin mutlaka bir sonu ve okunabilirliği mevcut, sonsuz matematik tezini ortaya atan kişinin yazdığı tezde bile sonsuz, okunamaz gibi kelimeler yoktur. yanlış hatırlamıyorsam en son 85 milyon bilinmeyenli denglem çözülmüştü, bana göre sınırsız sonsuz diye bir kavram yoktur, bana göre sonsuz kavramı algımızı aşan her şey olabilir, algılayamadığım bir eylem durum sonsuz olabilirde olmayabilirde, ben o yüzden yok sayıyorum. Fiziğin temeli zaten matematik iken onu oradan ayırabilmemiz de mümkün değildir, insanlara bunun nasıl mümkün olabileceğini matematik üzerinden kanıtlamak zorunda olduğun bir sistemsel denklemde yer almak herkezin başarabileceği bir şey değil tabikide.
Fiziğin temeli kesinlikle matematik değildir bunu vurgulayayım önce, fiziğin temeli fiziktir, feslefedir matematik sadece dil aracıdır. Sonsuzluk ile bilinmemezlik aynı anlamda kullanılıyor evet az önce yaptığın gibi. Ancak öyle değildir, sonsuzluk bir konuda üretilebilen sayısız fikir veya insanların tanımlayamayacağı bir dizin. Kaç tane asal sayı var ? Sonsuz, kara deliklerin kütleleri nedir ? Sonsuz, bir cismin başka bir cismi herhangi bir alanda çekim değeri nedir ? Sonsuz. Fakat bilmediğimiz için değil, bildiğimiz için sonsuzdur. Bilinememezlik ise başlı başına bir şeydir. Bilinmemezlik bizim dışımızdaki her şeydir, aklımızın dışındaki her şeydir. Bilinmemezliğin sonsuzluğu yanında bildiklerimiz bir hiç kalır. O örnekteki "öğrenmiş" kişiler nasıl yapılacağını ezberlemiş işte, her dahi işlem ustası olsa elimizde dahi kalmazdı. Onun zekayla bir alakası yoktur, ezber ile hızlanırsınız, zeka ile yavaşlar. Yani demek istediğim, zeka her defasında başka bir şekilde düşünmeye iter, ezber ise belirli bir yöntemi öğretir ki anında çözesiniz. Ama Feynman'ın da dediği gibi "Orada tanıştığım insanlar bir şeyler biliyorlardı, ama ne bildiklerini bilmiyorlardı" Bunu da bilgi kırıklığı şeklinde tabir ediyor. Günümüzün en büyük sorunu değil midir bu ?
 

Üst