BabasınınRusu
Sudan Çıkmış
- Mesajlar
- 3
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 6
- Puanları
- 20
O andan önce,
Abandance ailesinin leydisi olan Elektra düğünü için çok heyecanlıydı, her şey hazırdı. Son derece gösterişli olmayan fakat çok sıcak bir ortam olacak olan düğünde eksik bir şey yoktu. Prenses Elektra çok mutluydu, kocasını çok seviyordu ve onunla birlikte mutlu hayat düşlerindeydi. O, tahta geldiğinde acılar son bulacak, insanlar mutlu yaşayacak, kimse yetim veya öksüz kalmayacaktı. Çünki o Feranxya'nın kraliçesi olmaya değil, annesi olmaya geliyordu.
O an,
Halk tarafından o zamanlar çok sevilen Prenses Elektra, adeta melekler gibi giyinerek kocası ile el ele düğün salonuna girdi. her şey çok güzel gözüküyordu, halk dışarıda toplanmış kraliçeyi camdan izleyerek alkışlıyordu. Bir gelenek olan şarap seansı başladı. Kral Salvador, melek yüzlü karısı Elektra'ya şarabını uzattı. Elektra mutluluk ile içti ve havaya kaldırdı. her şey çok güzel izliyordu, Kraliçe Elektra kocasının gözlerine umutla ve aşkla bakıyordu. Kraliçe Elektra kendi elleri ile kadehi doldurup kocasına verdi. Kocası kadehi içti, içti fakat, kaldıramadı... Elektra'nın mutluluk ve umutla bakan yüzü bir anda kocasının ağzından boşalan kan ile doldu. Kral Salvador yere yığıldı, ortam kızışmıştı halk bir anda sessizliğe büründü. Yüzü kan ve revan içinde kalan Elektra, adeta buz kesilmişti. Zehirdi, çok belliydi, Elektra'nın tüm ümitleri bir anda yok olmuş, bunun sadece bir rüya olmasını ve yatağından kalkıp düğüne hazırlanmayı bekliyordu, değildi. Kraliçe Elektra bir anda yere yıkılıp Salvador'u tutmaya başladı, bir yandan ağlıyor bir yandanda Salvador'u uyandırmaya çalışıyordu. Elektra'nın annesi onu götürmeye çalışıyor, askerler cesedi alıyordu. Elektra cesede "Salvador, beni bırakma!" diye haykırıyordu, fakat çok sevdiği kocası bu sefer onu duymadı.
O andan sonra,
Kraliçe elektra kaskatı kesildi ve odasına götürüldü, birkaç gün kaskatı kaldı ve hiç konuşmadı. Olayın 1 hafta sonrasında zehir olduğu anlaşıldı. Cenazede Kraliçe Elektra'nın haykırışları 7 cihanı birden inletti. O günden itibaren insanlara umutla bakan güzel Prenses Elektra duygusuz bir kraliçeye dönüştü, halka zulümler yapan, duygusuz bir canavara dönüşmüştü adeta. Olayı anlatan tüm kitapları ortadan kaldırdı ve hükmünü tüm kıtalara yaydı, büyüdükçe büyüdü, hem krallığı hemde nefreti...
(Hikayede ve temsilide George R.R. Martin'in Buz ve ateşin şarkısı evreninden esinlenilmiş ve kullanılmıştır.)
