Themistocles
Demir Madencisi
- Mesajlar
- 261
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 177
- Puanları
- 0
-- Önsöz --
Merhaba,ben Berke. Mikinona,Themistocles,Hanret olarakta bilinirim. Bu konuyu açmamın sebebi,hali hazırda gelişimde olan hikaye yazma yeteneğimin sizin eleştirilerinizle daha güzel bir biçimde gelişmesini istemem. Ben her gün bu konuya bir bölüm ekleyeceğim. Açtığınız gibi ilk sayfada hemen kitap misali okuyabileceksiniz ilk mesajdan bölümleri.
Rica ediyorum,eleştirileriniz yapıcı olsun.
Hikayemi okuduğunuz,beni dinleyip gelişimime çalıştığınız için teşekkürler.
- Bölüm 1 -
Carl,her zaman ki gibi şafak vakti,evinin üç blok aşağısındaki donat dükkanında bayat kahvesi ve taze bir donat ile kahvaltı yapıyordu.
Yine kasvetli görünüyordu,insanı bunaltacak kadar kuru olmasına rağmen hava. İşte bayan Florance'da yine kahve makinasıyla uğraşıyordu.
Yine,yine ve yine.
O günün sabahı 32 yaşındaki Carl için diğer sabahlardan farklı olan tek şey,bir üniformasının bir düğmesini iliklerken kaydırmış oluşuydu. Güldü kendi üstüne bakarken alaylı bir biçimde. Halk içinde soyunmak hiç hoşuna gitmezdi,asla da gitmeyecekti. Donatının son lokmasını ağzına tıktıktan sonra yeşil ceketini sırtına geçirerek kapıya yöneldi.
Dışarı çıkıp arabasına binme amacıyla kapısını açtığı zaman,ilk kez o şeylerden birini görüyordu.
Bir göktaşımsı cisim,direkt olarak binanın üstüne geliyordu. Carl'ın gözlerinin pek iyi olmayışı,onun ölümüne yol açacaktı belkide.
Ardından uzun bacaklarınında yardımıyla tazı gibi koşmaya başladı Carl. Sokaklar karışmıştı,insanlar çığlık atıyordu. Herkes bir yöne koşuşturuyordu. Metropolde trafik sabah saatlerinde inanılmazdı. Insanlar taksilerinden çıkıp kaçıyorlardı,kimisi evine kimisi çevre yoluna doğru koşuyordu göktaşı son hızla yaklaşırken...
Ardından dehşet verici bir şey oldu,göktaşı yönünü değiştirip şehir binalarının arasında dolanmaya başladı.
Carl ve belkide tüm şehir bunun bir göktaşı olmadığını artık biliyordu...
Merhaba,ben Berke. Mikinona,Themistocles,Hanret olarakta bilinirim. Bu konuyu açmamın sebebi,hali hazırda gelişimde olan hikaye yazma yeteneğimin sizin eleştirilerinizle daha güzel bir biçimde gelişmesini istemem. Ben her gün bu konuya bir bölüm ekleyeceğim. Açtığınız gibi ilk sayfada hemen kitap misali okuyabileceksiniz ilk mesajdan bölümleri.
Rica ediyorum,eleştirileriniz yapıcı olsun.
Hikayemi okuduğunuz,beni dinleyip gelişimime çalıştığınız için teşekkürler.
- Bölüm 1 -
Carl,her zaman ki gibi şafak vakti,evinin üç blok aşağısındaki donat dükkanında bayat kahvesi ve taze bir donat ile kahvaltı yapıyordu.
Yine kasvetli görünüyordu,insanı bunaltacak kadar kuru olmasına rağmen hava. İşte bayan Florance'da yine kahve makinasıyla uğraşıyordu.
Yine,yine ve yine.
O günün sabahı 32 yaşındaki Carl için diğer sabahlardan farklı olan tek şey,bir üniformasının bir düğmesini iliklerken kaydırmış oluşuydu. Güldü kendi üstüne bakarken alaylı bir biçimde. Halk içinde soyunmak hiç hoşuna gitmezdi,asla da gitmeyecekti. Donatının son lokmasını ağzına tıktıktan sonra yeşil ceketini sırtına geçirerek kapıya yöneldi.
Dışarı çıkıp arabasına binme amacıyla kapısını açtığı zaman,ilk kez o şeylerden birini görüyordu.
Bir göktaşımsı cisim,direkt olarak binanın üstüne geliyordu. Carl'ın gözlerinin pek iyi olmayışı,onun ölümüne yol açacaktı belkide.
Ardından uzun bacaklarınında yardımıyla tazı gibi koşmaya başladı Carl. Sokaklar karışmıştı,insanlar çığlık atıyordu. Herkes bir yöne koşuşturuyordu. Metropolde trafik sabah saatlerinde inanılmazdı. Insanlar taksilerinden çıkıp kaçıyorlardı,kimisi evine kimisi çevre yoluna doğru koşuyordu göktaşı son hızla yaklaşırken...
Ardından dehşet verici bir şey oldu,göktaşı yönünü değiştirip şehir binalarının arasında dolanmaya başladı.
Carl ve belkide tüm şehir bunun bir göktaşı olmadığını artık biliyordu...