- En iyi cevaplar
- 0
Merhaba benim adım Koray.
Bu foruma ne zaman katıldığımı hatırlamıyorum, ama katıldığım zamanlar pek fazla etkin değildim, sonra birden hızlı bir çıkış yaparak forumda ilerlemeye başladım,
birçok konuyu izledim yorumlar yazdım.
Ben inatçı, çabuk sinirlenen, kafaya bir şey takarsam bırakmam, dostlarımı sürekli savunurum.
Eskişehir'in merkez ilçesinde yaşıyorum, ara sıra Ankara'ya küçük kuzenimin yanına gidiyorum, kuzen demişken benim kardeşim yok ama kuzenlerim benim için kardeşim gibidirler.
Bilgisayar ile uğraşmayı severim, bilgisayarımı kendim yaptım, kitap okumayı oldum olası o kadar severim ki akşam saat 9 dan 12 ye kadar okurum, futbol oynamayı severim,
ama basketbol benim için işkencedir.Basketbol demişkende basketbolu hiç anlamam, hatta çalımlar nasıl yapılıyor çok merak ediyorum
.
Maddi durumumuz pek de harika değil, babam yok, ama yakında üvey babam olucak bunun için çok mutluyum.
Okulu severim, en sevdiğim ders matematik'tir, ama diğer dersler benim için işkencedir, peki neden işkence; mesela ingilizce bence ingilizce gereksiz bi ders güzelim türkçemiz var ingilizceyi ne yapayım. Diğer derslere gelirsek onları biraz olsun severim. Şimdi bunları bırakalım.
Gelelim hayvanlara, ben kedileri çok severim ama hiç kedim olmadı bizim karşı apartmanda bir tanıdığımız vardı, ben oraya her gün kuran okumaya giderdim, o tatlı kedicikle orada oynardım bir kaç hafta oraya gitmedim, daha sonra tekrar gitmeye başladım ve o kedi beni gördüğünde direk üstüme atladı, çok komikti yere düşecektim
.
Ben kaplumbağa besledim iki tane, birincisinin adını Kahraman koymuştum. Çok hareketsizdi daha 1 ay olmadan hastalanığ ölmüştü, nedense bu hayvan için üzülmemiştim, daha sonra ikinci kaplumbağa geldi, ismi Cesur'du, bu kaplumbağa çok enerjikti öteki gibi 1 ay değilde 6 ay yaşamıştı, hatta bir anımız var onunla kabında geziyordu bir gün ben uyandığımda masadan düşecek iken gördüm hemen kalkıp yerine aldım onu, nasıl düştüğünü anlamamıştım, bir kaç gün sonra yavaş yavaş öldü
.Nasıl öldü; masamda geziyordu birden durdu, kendime çevirip baktım kafasını eğmiş çığlık atıyordu, birden korktum onu izlemeye devam ettim, ölüyordu gerçekten ölüyordu, o ölürken kafasını okşuyordum, devamını yazmak istemiyorum...
Bu foruma ne zaman katıldığımı hatırlamıyorum, ama katıldığım zamanlar pek fazla etkin değildim, sonra birden hızlı bir çıkış yaparak forumda ilerlemeye başladım,
birçok konuyu izledim yorumlar yazdım.
Ben inatçı, çabuk sinirlenen, kafaya bir şey takarsam bırakmam, dostlarımı sürekli savunurum.
Eskişehir'in merkez ilçesinde yaşıyorum, ara sıra Ankara'ya küçük kuzenimin yanına gidiyorum, kuzen demişken benim kardeşim yok ama kuzenlerim benim için kardeşim gibidirler.
Bilgisayar ile uğraşmayı severim, bilgisayarımı kendim yaptım, kitap okumayı oldum olası o kadar severim ki akşam saat 9 dan 12 ye kadar okurum, futbol oynamayı severim,
ama basketbol benim için işkencedir.Basketbol demişkende basketbolu hiç anlamam, hatta çalımlar nasıl yapılıyor çok merak ediyorum
Maddi durumumuz pek de harika değil, babam yok, ama yakında üvey babam olucak bunun için çok mutluyum.
Okulu severim, en sevdiğim ders matematik'tir, ama diğer dersler benim için işkencedir, peki neden işkence; mesela ingilizce bence ingilizce gereksiz bi ders güzelim türkçemiz var ingilizceyi ne yapayım. Diğer derslere gelirsek onları biraz olsun severim. Şimdi bunları bırakalım.
Gelelim hayvanlara, ben kedileri çok severim ama hiç kedim olmadı bizim karşı apartmanda bir tanıdığımız vardı, ben oraya her gün kuran okumaya giderdim, o tatlı kedicikle orada oynardım bir kaç hafta oraya gitmedim, daha sonra tekrar gitmeye başladım ve o kedi beni gördüğünde direk üstüme atladı, çok komikti yere düşecektim
Ben kaplumbağa besledim iki tane, birincisinin adını Kahraman koymuştum. Çok hareketsizdi daha 1 ay olmadan hastalanığ ölmüştü, nedense bu hayvan için üzülmemiştim, daha sonra ikinci kaplumbağa geldi, ismi Cesur'du, bu kaplumbağa çok enerjikti öteki gibi 1 ay değilde 6 ay yaşamıştı, hatta bir anımız var onunla kabında geziyordu bir gün ben uyandığımda masadan düşecek iken gördüm hemen kalkıp yerine aldım onu, nasıl düştüğünü anlamamıştım, bir kaç gün sonra yavaş yavaş öldü