Kuzey Günlükleri-bölüm 2"

Anaklusmos

Ağaç Yumruklayıcı
Mesajlar
11
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
0
Puanları
0
"Kamp mı?"
"Evet kamp!"
Vay be! Kampları severim ama buranın yaz kampı olduğunu sanmıyordum.
"Buraya nasıl geldin?"diye sordu. Ona enerji hissettiğimi ve nasıl geldiğimi anlattım.
"Belli oldu!"dedi."Sen bir tanrı çocuğusun!"Bön bön baktım ona. Ne tanrısı?! Babam bir tanrı mı yani?!
"Anlamadın galiba. Normaldir. Bu kampı insanlar göremez. Sadece ilahi varlıklar burayı görüp hissedebilir."Bir süre bakıştık. Tam ağzımı açacakken konuştu."Haydi katıl bize! Kahvaltıya yetiştin!"
Havaya baktım. Güneş yeni doğuyordu. Peşinden gittim.


Adının Karsu olduğunu öğrendiğim adam beni genişçe bir yemek masasının boş bir yerine oturttu. Masa açık havadaydı. Yanına oturduğum çocuklar beni dikkatle süzüyorlardı. Çocukların birbiriyle fısıldaştıklarını duyuyordum. Kimse gözünü benden ayırmıyordu. Yemeğe başlamadan önce Karsu ayağa kalktı.
"Evet arkadaşlar! Bugün soframızda yeni bir savaşçı var!"Sonra bana döndü."Adın neydi genç savaşçı..."
Çıkmaza girmiştim. Adımı bile hatırlamıyordum. Ne diyecektim? Sofrada herkes benim yaşıtımdı. 14 - 17 arasıydı. Oturduğum yerden konuştum.
"Şey...ben...hatırlamıyorum."
Ufak bir gülüşme oldu. Ben yerin dibine geçmiştim.
"Hadi isimsiz kahraman! Arkadaşlarınla yemeğe başla! Afiyet olsun!"
Yemeğimi yerken birilerinin isimsiz kahraman dediklerini duyuyordum. Yemekten sonra kampı dolaşmaya çıktım. Omzuma bir el kondu...
 



Üst