Diggo
Ağaç Yumruklayıcı
- Mesajlar
- 35
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 9
- Puanları
- 60
- Ruh hali
-
(
Dik omuzları bir insan boyutunda elmas kılıçları ve zıhları ile sarsılmaz görünüyorlardı, o gün özeldi çünkü imparator onları çağırıyordu onlara gelecek olursak onlar 2 kardeş ve ikiside inzibatlardandı yavaşça ve umarsızda zırhlarını ve bugüne kadar onlarca tüccarın kellesini alan kılıçlarını kınlarına soktular ve odalarından dışarı çıkıp sarayın uçsuz bucaksız kordidorlarında yürürken tüm muhafızlar boyun eğip saygı gösterisini eksik etmedi ve sonunda Imparatorun odasına gelmişlerdi. Diz çöktüler ve müsade alınca kalkıp sessizce konuşmaya başladılar.
-Efendim bize kırmızı ulaklarla çağırdınız bu acil vaka nedir neler olurda bilmeyiz.
+(Ellerini arkasına koyarak tam bir yönetici gibi ayağa kalktı İmparator) Önemli bir şey yok kırmızı ulak sadece ufak bir hatam kaleden çıkın ve şehrimizin çarşısını teftiş edin çabuk şikayetler armıştır.
-Emredersiniz ulu lordum
2 Kardeş hızlıca kaleden dışarı çıktılar ve pazara doğru yol aldılar onlar geldikçe seyyar satıcılar durdu ve kaçtı simitçilerin sesi kesildi sokakta bir huzur hakim oldu o sırada İnzibatlardan biri olan Ayaz'ın gözü bir simitçiye ilişti yavaşça ona yaklaştı
-)Boynundan tutarak* sen ne yaptığını sanıyorsun deyyus!!
+Aman efendim ne yapmışım suçum nedir*of bırakın artık
-Görmezmisin ahmak önünde katır gibi tepinip simit diye anırdığın ev bir hasta evidir
+*başını çevirir aa gerçektende öyleymiş hehe*
-(Sert bir tokat atar) Dalgamı geçiyorsun ulan sen Askerler!!! simitçi arabasına ve simitlerine el koyun 2 gün ev hapsi verilmesine hükmettim arabasınıda çıktığında gelip saraydan alır*
Adamın yalvarışlarına muhatap dahi almayaraktan yoluna devam etti bu arada onların adları: (Uzun boylu siyah cellat zırhlı ve en yetkili olan Ayaz*)
Orta boylu kırmızı kuşak kılıcı 1 metreyi aşan: Ringow
Ve artık çarşı gözükmüştü bağıranlar çağıranlar malını reklam etmeye çalışanlar huzuru bozuyordu ve çocuklar inzibat abilerini görür görmez pazarda koşarak bağırmaya *teftiş var! teftiş var! diyerek bağırmaya başladı ve sesler birazdaha sindi
Ayaz gözünün önünde bulunan ve en öndeki tezgaha mağrurca ilerleyip ayakkabı satan zavallı yaşlı satıcıya karşı göz gezdirdi
-Ringow gel test et şunu bakalım sığır derisimi yoksa keçimi eğer keçiyse bu adamın buracıkta elini keserim!
(Uzunca göz gezdirdi baktı elledi dokundu ve keçi derisi olduğu kanaatine vardı)
-Ula bu keçidir en fazlada 5 dinardır
-(Tabelaya göz gezdirir) 20 dinar he şimdi bittin pislik adam! Yaşlı zavallı olman umrumda dahi değil çökertin şunu!
Ve Ayaz adamın yakarışlarını göze dahi almayarak oracıkta onu rencide ederek diğer satıcıların önünde onun elini hançeriyle koparttı ve pazarda bir sessizlik hakir oldu.........
Dik omuzları bir insan boyutunda elmas kılıçları ve zıhları ile sarsılmaz görünüyorlardı, o gün özeldi çünkü imparator onları çağırıyordu onlara gelecek olursak onlar 2 kardeş ve ikiside inzibatlardandı yavaşça ve umarsızda zırhlarını ve bugüne kadar onlarca tüccarın kellesini alan kılıçlarını kınlarına soktular ve odalarından dışarı çıkıp sarayın uçsuz bucaksız kordidorlarında yürürken tüm muhafızlar boyun eğip saygı gösterisini eksik etmedi ve sonunda Imparatorun odasına gelmişlerdi. Diz çöktüler ve müsade alınca kalkıp sessizce konuşmaya başladılar.
-Efendim bize kırmızı ulaklarla çağırdınız bu acil vaka nedir neler olurda bilmeyiz.
+(Ellerini arkasına koyarak tam bir yönetici gibi ayağa kalktı İmparator) Önemli bir şey yok kırmızı ulak sadece ufak bir hatam kaleden çıkın ve şehrimizin çarşısını teftiş edin çabuk şikayetler armıştır.
-Emredersiniz ulu lordum
2 Kardeş hızlıca kaleden dışarı çıktılar ve pazara doğru yol aldılar onlar geldikçe seyyar satıcılar durdu ve kaçtı simitçilerin sesi kesildi sokakta bir huzur hakim oldu o sırada İnzibatlardan biri olan Ayaz'ın gözü bir simitçiye ilişti yavaşça ona yaklaştı
-)Boynundan tutarak* sen ne yaptığını sanıyorsun deyyus!!
+Aman efendim ne yapmışım suçum nedir*of bırakın artık
-Görmezmisin ahmak önünde katır gibi tepinip simit diye anırdığın ev bir hasta evidir
+*başını çevirir aa gerçektende öyleymiş hehe*
-(Sert bir tokat atar) Dalgamı geçiyorsun ulan sen Askerler!!! simitçi arabasına ve simitlerine el koyun 2 gün ev hapsi verilmesine hükmettim arabasınıda çıktığında gelip saraydan alır*
Adamın yalvarışlarına muhatap dahi almayaraktan yoluna devam etti bu arada onların adları: (Uzun boylu siyah cellat zırhlı ve en yetkili olan Ayaz*)
Orta boylu kırmızı kuşak kılıcı 1 metreyi aşan: Ringow
Ve artık çarşı gözükmüştü bağıranlar çağıranlar malını reklam etmeye çalışanlar huzuru bozuyordu ve çocuklar inzibat abilerini görür görmez pazarda koşarak bağırmaya *teftiş var! teftiş var! diyerek bağırmaya başladı ve sesler birazdaha sindi
Ayaz gözünün önünde bulunan ve en öndeki tezgaha mağrurca ilerleyip ayakkabı satan zavallı yaşlı satıcıya karşı göz gezdirdi
-Ringow gel test et şunu bakalım sığır derisimi yoksa keçimi eğer keçiyse bu adamın buracıkta elini keserim!
(Uzunca göz gezdirdi baktı elledi dokundu ve keçi derisi olduğu kanaatine vardı)
-Ula bu keçidir en fazlada 5 dinardır
-(Tabelaya göz gezdirir) 20 dinar he şimdi bittin pislik adam! Yaşlı zavallı olman umrumda dahi değil çökertin şunu!
Ve Ayaz adamın yakarışlarını göze dahi almayarak oracıkta onu rencide ederek diğer satıcıların önünde onun elini hançeriyle koparttı ve pazarda bir sessizlik hakir oldu.........
