- Mesajlar
- 887
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 1,832
- Puanları
- 2,390
Selam.
Stardew Valley'i ilk olarak YouTube'da dolaşırken bir yabancı kanalda görmüştüm. Piksel oyunları aşırı sevdiğimden gözüme çok ama çok güzel gözüktü ve istemsizce oyuna ısındım, videoyu izledikten hemen sonra Steam'de istek listeme ekledim oyunu. İstek listeme ekledikten yaklaşık 2 hafta sonra BFChickenGamers videosunu çekmeye başladı ve haliyle izlemeye başladım Türkçe kaynak olduğu için. Daha sonra oyun bir şekilde elime geçti (hediye aldım) ve bende derhal yükledim ve oynamaya başladım. Oyunun bir sonu olmadığından hala oynadığımı söyleyebilirim, incelemesini yapmak biraz geçte olsa, yapıyoruz işte yapacak bir şey yok.
- Hikaye ve Genel Bilgiler -
Oyunda bir ana hikaye bulunmasa da, çiftliğe gelişimizin bir hikayesi var.
Dedemiz, ölmeden önce bize bir mektup veriyor ve bu mektubu şehir hayatından sıkıldığımızda açmamızı istiyor. Şehirde bir şirkette çalışan biz, bir gün şehir hayatından çok ama çok sıkılıyoruz ve o an aklımıza dedemizin mektubu geliyor, haliyle açıyoruz bizde. Mektupta, dedemiz bize şehir hayatından uzakta aile çiftliğimize bakmamızı istiyor. İşi bırakıp direkt olarak çiftliğe gidiyoruz bizde ve böylece hikayemiz başlıyor. (Ama ne hikaye, başımıza neler neler geliyor.)
Oyunun geçtiği yer Stardew Valley'de yer alan Pelikan Kasabası. Görünüşte küçük fakat bize çok şey yaşatan bir yer burası. Otobüsten iniyoruz ve çiftliğe ilk adımımızı atıyoruz. Çiftlik yıllardır kullanılmadığı için her yeri ağaçlarla, taşlarla ve otlarla çevrilmiş durumda. İşte bizim amacımız bu çiftliği eski kasvetli günlerine kavuşturmak. Tabii çiftliği eski günlerine kavuşturmak öyle göründüğü kadar kolay olmuyor, üstesinden gelmemiz gereken çok şey var ve bunlardan en büyüğü PARA. Oyuna ilk başladığınızda para kıtlığı çok rahat çekeceksiniz, bende çektim. Fakat bir yerden yakaladınız mı bir daha çekmiyorsunuz emin olun.
(Hayvanlarıyla beraber Swuup.)
Oyunda yönelmeniz gereken 6 önemli yer var. Bunlar sırası ile: Tarımcılık, Madencilik, Balıkçılık, Hayvancılık, Toplamacılık ve Görevler. Şimdi sorabilirsiniz: Balık hayvan değil mi? Balık tabii ki hayvan fakat balık oyunda öyle bir şey ki, diğer hayvanlardan ayrı saymak doğru olur. Kısacası çok büyük bir yeri var balıkların oyunda. Bu 6 önemli yerden uzun uzun bahsetmek istemiyorum çünkü oyunu oynarken kendiliğinden öğreneceksiniz bu 6 yeri, ben anlatarak tadınızı kaçırmayayım yani, size sadece bilgi verebilirim bu 6 önemli yer hakkında. Birazcıkta olsa vermek gerekirse diye aşağıda spoiler içinde bilgiler verdim, umarım işinize yarar.
- Bilgiler -
(Genel bilgi ve tavsiyeler değildir, 5 önemli yer hakkındaki bilgi ve tavsiyelerdir.)
• Durduğunuz yere göre balık tutma olasılığı artıp düşebilir. İnternet'ten en uygun yeri bulmak sizin için faydalı olacaktır.
• Çiftlikte bulunan çimenleri fazlalık yapıyor diye biçmeyin, o çimler dönüp dolaşıp size hayvan yemi olarak geri dönüyor.
• Her meyve ve sebzenin ekilmesi gereken bir ayı vardır. Yaz ayında ekilmesi gereken bir bitki Kış ayında ekilmemelidir.
• Pierre'nin marketinde satılan tohumlar, JoJo'nun marketinde satılan tohumlara göre daha ucuzdur.
• Her meyve ve sebze gibi, her balığında tutulması gereken bir mevsimi ve gün içi saati vardır.
• Gördüğünüz her şeyi toplayın ve yerde hareket eden solucanları toplamayı ihmal etmeyin.
- Tavsiyeler -
• Sulama aletlerinden üretebildiğiniz kadar üretin, ürettikten sonra o kadar rahata ereceksiniz ki!
• Hayvancılığa giriştikten sonra gaza gelip 3-4 ahır veya kümes yapmayın, üşenirsiniz.
• İlk maden olan klasik madeni çabucak bitirmeye çalışın.
(Klasik maden, 61. kat.)
- Oynanış, Mekanikler ve Görevler -
"Piksel bir oyundan oynanış beklemek yanlış olur!..." Demeyin! Piksel bir oyuna göre oynanışı gerçekten çok iyi. Her şey çok basitleştirilmiş ki bu da bizim işimize gelir. Oyundaki temel menülerin hepsi tek bir menü altında toplanmış, bu büyük bir + bence. Bir eşya üretmek, ürettiğimiz eşyayı kullanmak, hayvanları beslemek, yürümek, savaşmak ve daha mekanik. İşte bunların hepsi çok iyi, rahat ve basit. Oyun modsuz bir şekilde 100-200 saat oynanabiliyor, modlu 400-500 saat götürür. Oynanış çok çok iyi fakat savaş mekanikleri, özellikle mağaradayken birazcık güçsüz kalıyor çünkü bir anda yaratıklar etrafımızı sarıyor ve 360 derece vuramadığımız için biz önümüzdeki yaratık ile savaşırken arkamızdaki bize saldırıyor, bunu önlemek için sürekli hareket ederek vurmak gerek, onun dışında oynanış ile bir sorun yaşadığımı söyleyemem.
Bana sorarsanız oyunun gayet büyük bir haritası var, tabii ki daha büyük olabilirdi, daha fazla NPC eklenip oynanışı daha da uzatabilirlerdi veya daha çok seçenek çıkartabilirlerdi, fakat harita bu haliyle bile oldukça iyi, oyunda 2 adet harita var. Bunlar: Pelikan Kasabası ve Çöl. Genel olarak yaşadığımız yer ve çoğu şeyi yaptığımız yer Pelikan Kasabası. Fakat bu demek değil ki Çöl'de bizi ilgilendiren birkaç yer yok. Çölün bizim için en büyük önemi Kafatası Mağarası. Kafatası Mağarası, Maden bittikten sonra gideceğimiz sonsuz maden. Kendisinin hiç sonu yok ve her girdiğimizde baştan başlıyoruz. Farklı yaratıkları da var tabii, genel olarak ben K. Mağarasını daha çok seviyorum. Çöle gitmek için 1 ana görevi tamamlamanız lazım çünkü çöle otobüsle gidiyorsunuz ve oyuna ilk başladığınızda bu otobüs bozuk oluyor, görev binasında yer alan kasa bölümündeki küçük görevleri tamamladığınızda otobüsü tamir oluyor. Bayağı para gömmeniz gerekiyor oraya.
(Kafatası Mağarası, giriş, 1. kat.)
Oyunda yetenek ağacı bulunması oyunu daha da güzel hale getiriyor diyebilirim. Yetenek ağacının tasarımı gerçekten çok güzel, "seviye atladım 1 puan şuna mı versem şuna mı versem" şeklinde değil bir kere. Yetenek ağacında 5 farklı ver var ve bu 5 farklı yer için seviye atlıyorsunuz. Mesela 3 gün üst üste sadece madene gittiniz ve "Madencilik"te 1 seviye atladınız, bu yetenek ağacına kaydediliyor, 5. ve 10. seviyelerde 2 seçenek arasından 1 tanesini seçerek farklı özellikler kazanıyorsunuz. Yani şunu söyleyeyim, gerçekten çok güzel iş başarmışlar.
Birazda ekipmanlardan bahsedelim. Oyundaki ekipmanların hepsini demirciden geliştiriyorsunuz. Geliştirmek için; geliştireceğiniz alet, yanında maden ve para. Mesela kazmayı altın seviyesine mi yükseltmek istiyorsunuz? Demirciye götürmeniz gereken eşyalar; kazma + altın bar + para. Birkaç gün sonra kazmanız hazır! Ekipmanları kesinlikle yükseltmeniz gerekiyor. Mesela su kovası en sade versiyonunda sadece 1 blok yeri sulamakta. Fakat eğer iridyuma yükseltirseniz toplam 6x3 karelik alanı suluyor ve içinde tutabileceği su kapasitesi artıyor.
Ana görevler oyundaki en büyük uğraşınız olacak. Ana görevleri tamamladığınızda, hepsi size çok güzel ödüller verecek. "Kaç tane ana görev var ki?" Dediğinizi duyar gibiyim. Stardew Valley'de 6 adet ana görev içinde, 6 adet küçük görevler var. Yani 1 ana görevin içinde 6 adet küçük görev var, bu 6 küçük görevleri tamamladığınızda 1 görevi tamamlamış oluyorsunuz. Ayrıca, bu 6 küçük görevleri teker teker bitireceğinizden, her bir küçük görevi bitirdiğinizde oyun size ufak bir ödül verecek, komple ana görevi bitirdiğinizde ise çok güzel ödüller veriyor oyun size.
Birde günlük görevler var. Bu günlük görevleri Pierre'nin binasının üstünden alabiliyorsunuz. Bu görevleri kabul edip etmeme gibi seçenekleriniz de var, kabul ederseniz ve görevi tamamlarsanız yardım isteyen kişi size farklı miktarlarda para ödülü veriyor, kabul etmezseniz hiçbir şey olmuyor.
(Görev binası, normalde yıkık dökük ama görevlerin hepsini bitirdiğinizde bu hale geliyor.)
- Çizimler ve Müzikler -
Oyundaki her bir eşya, hayvan, bitki, meyve... Hepsi el emeği göz nuru, çok güzel çizilmişler. Gerçekten "şu şöyle olsaymış" dediğimi hatırlamıyorum hiçbir şeye. Özellikle hayvanlar, mesela tavuklar, çok tatlılar. Oyunun arayüzü de gayet sade ve kullanışlı. Yani her insanın anlayacağı basitlikte bir arayüzü var. Bütün ana menüleri "E" tuşuna bastığınızda görmeniz zaten ayrı bir kolaylık. Çizim ve arayüz konusunda hiç sıkıntı yaşamadığımı, sevmemezlik etmediğimi kolayca belirtebilirim.
Müziklere zaten bir şey diyemiyorum, müzikler ayrı bir güzel. Bütün müzikler oyunun havasıyla uyumlu, yani "bu müzik olmamış" demiyorsunuz hiçbir zaman. Her müzik o çiftlik havasını işliyor ruhunuza, bu da çok daha hevesle oynamanızı sağlıyor oyun. Çoğu oyunda arkada müzik açarken, Stardew Valley'de hiç açmadığımı belirtebilirim aynı Undertale'de olduğu gibi. Müzik konusunda da hiç sıkıntı çekmediğimi söyleyeyim.
(Oyunun arayüzü.)
- Son Sözlerim ve Puanlama -
Daha fazla yazmak istemedim oyunu satın alıp kendiniz deneyimleyin diye. Oyun dopdolu olduğu için yaz yaz bitmez zaten. Oyun gerçekten çok kaliteli ve oynarken sıkılmıyorsunuz. Kısaca, oyunu satın alın ve oyunun tadını çıkartın. Ayrıca, daha fazla bilgi için, her şeyi en ince detayıyla görmek için benimde zaman zaman yardım aldığım şu siteye bakmayı unutmayın.
stardewvalleywiki.com/Stardew_Valley_Wiki
Şimdiii... Gelelim puanlama ve + - kısmına.
100 Üzerinden 99
+ Her detay düşünülmüş ve işlenilmiş.
+ Çizimler ve müzikler çok hoş.
+ Çiftçi olma hissiyatını fazlasıyla sağlıyor.
+ Her gün farklı bir şeyle uğraşabiliyorsunuz.
+ Arada sırada rastgele animasyonlar giriyor ve bu animasyonlar çok tatlı.
- Savaş mekanikleri için 360 vuruş gelmeli. (Aslında gerek yok ama yeni yeni başlayanlar için güzel olur.)
- Almalı mıyız? -
24 TL gibi bir fiyata satılan bir oyun için size fazlasıyla şey sunuyor. Kesinlikle alınması gereken oyunlardan bir tanesi. Bir kere başladınız mı bir daha bırakamıyorsunuz. Oyun huzur dolu bir kere, sizi huzura sokuyor yani. Kesinlikle alın.