ByMert
Marangoz
- En iyi cevaplar
- 0
Steve'nin Hayatı Bölüm1
Merhaba benim adım Steve. Ben Amerika'da yaşıyorum. Ama ben bu ülkede sıkılmıştım, ve birden aklıma bir fikir geldi. Tatile çıkarsam belki sıkıntımı giderebilirdim. Tatil olarak Türkiye'nin Alanya şehrine uçak bileti almıştım bile. Yarın sabah saat: 12.00'da uçak kalkıcaktı. Şimdiden bavullarımı hazırlamıştım bile. Yarın olduğunda bavullarımı alıp saat: 11.30'da uçağa gittim. Uçağa geldiğimde saat. 11.55 olmuştu. Artık tatil yoluna çıkmak için 5 dakikam kalmıştı, çok heyecanlanmıştım. 5 dakika sonra uçak kalkmıştı ve yola koyulmuştuk. Yolculuk 8 saat sürecekmiş. 4 saat sonra ise uçağın motorundan çok garip sesler gelmeye başlamıştı. Sonra uçağın kaptanı motorun bozulduğunu söyledi. Sonra herkes panik oldu bende dahildim. Altımızda okyanus vardı, ve büyük bir ada. Uçak adaya hızlıca çakıldı. Uçak yere düştüğünde, sadece ben ve 2 adam yaşıyordu. Onlarla tanıştım. Birinin adı Jack diğerinin adı ise Harry'di. Adada mahsur kalmıştık. Sonra adayı keşfetmeye başladık.
Steve'nin Hayatı Bölüm2
Hava kararmaya başlamıştı. Bu yüzden kendimize geçiçi bir ev yapacaktık. Hepimiz toprak ve odun topladık. Odunu işleyerek ahşap yaptık, ve evimizi yapmaya başladık. Ev toprak ve ahşapla karışık olduğu için garip görünüyordu ama yinede bu akşam bizi idare ederdi. Hepimiz sabah olana kadar yerde uyuduk. Kalktığımızda ise, dışarda çok garip canlılar gördük. Tırsmıştık, ne yapsak diye düşünüyorduk, derken Jack'ın aklına bir fikir geldi. Bana ve Harry'e napıcağını söylemedi, sürpriz dedi. Jack 4 tane ahşapı işlemeye çalışıyordu, ve işledi. Bize daha kolay çalışmamız için bir çalışma masası yapmıştı, çok sevindik. Sonra ben elimdeki ahşapları işleyerek herkese 1 tahta kılıç yaptım. Eğer dışarda garip yaratıklardan görürsek onları avlayacaktık. Dışarıya çıktık ama hepimiz açtık, ve o anda bir inek gördük heyecanlanmıştık. İneği hemen öldürüp etlerini mecburen çiğ çiğ yedik, çünkü bir fırınımız yoktu. Neyse adayı araştırırken birden. Yeşil, kolları olmayan, dört bacaklı bir yaratık vardı. Bize doğru yaklaşıyordu, kaçmamıştık. Ama keşke kaçsaydık. Yanımızda patladı ve yok oldu. Biz ise hafif yaralandık. Yorgun bir biçimde eve döndük, hava kararmıştı. Bugünlük bu kadar macera yetmişti. Hepimiz yere yatıp uyuduk, rahatsız oluyorduk ama yapacak bir şey yoktu. Sabah kalktık ve koyun aramaya başladık, birsürü koyun bulmuştuk. Hepsini kesip yünlerini aldık. Hemen eve gidip ahşaplarla yünleri işleyip 3 tane yatak yaptık. Kendimizle gurur duyuyorduk. Sonra ben o gördüğümüz yaratığı araştırmak istedim. Yere çakılan uçağımızdan bavullarımı aldım ve yaratıklarla ilgili kitabımı alıp, kendi yaptığımız eve döndüm. Harry ve Jack evde oturuyordu. Hemen kitaptan yeşil yaratığı bulup özelliklerini ve yaratığın adını öğrenecektim. Araştırdım ve buldum, bu yaratığın adı: Crepeer mış, insanlardan hoşlanmadığı için insanların yanına gidip patlayıp onları öldürmeye çalışıyormuş. Artık bu yaratığın tehlikeli olduğunu anlamıştık!
Steve'nin Hayatı Bölüm3
Akşam olmuştu, hepimiz rahat yataklarımıza geçip uyuduk. Yarın sabah odun toplamaya çıktık. Baya bi odun toplamıştık. Sonra bu odunları işleyerek birsürü ahşap yaptık. Harry ile ben 6 ahşabı işleyerek bir kapı yaptık. Şimdiki işimiz ise eski evimizi yıkıp, daha geniş ve daha güzel bir ev yapacaktık. Bu sefer evimiz sadece ahşaptan olacaktı. Evi yapmak için çok uzun süre uğraştık ve yaptık. O kadar yorulmuştuk ki Her tarafımız ağrıyordu, ama yinede buna değerdi. Yorulduğumuz için güzelce uyuduk. Yarın olduğunda kendime bir tahta kazma yaptım. Gidip biraz taş topladım. Eve geldim ve herkese taş kazma ve taş balta yaptım. Çok sevindik. Sonra birden yan taraftan 'Ssslllllppp' diye sesler gelmeye başladı. Çıkıp baktığımızda 2 tane devasa örümcek gördük. Bize saldırmadılar, ama biz panikten tahta kılıçlarımızı çıkarıp onları öldürdük. Ganimetlerimiz ise örümcek gözü ve ip di. Eve gidip taşlardan bir fırın yaptım. Açtım, hemen dışarıya çıkıp 2 tavuk ve 3 inek öldürdüm. Hemen eve gidip 3 inek etini birkaç ahşapla pişirdim. Tavuklarıda yedek olarak saklayacaktım. Etler pişince hemen yedik. Bu sefer öncekine göre daha çok doymuştuk. Sonra çok eşyam olduğunu fark ettim. Bunları koymak için geniş bir sandık yapmaya karar verdim, ve başardım. Gereksiz ile şu an işime yaramayan eşyaları içine koydum. Akşam olmuştu, sonra hepimiz yataklarımıza gidip uyuduk.
Devam Edecek!
Merhaba benim adım Steve. Ben Amerika'da yaşıyorum. Ama ben bu ülkede sıkılmıştım, ve birden aklıma bir fikir geldi. Tatile çıkarsam belki sıkıntımı giderebilirdim. Tatil olarak Türkiye'nin Alanya şehrine uçak bileti almıştım bile. Yarın sabah saat: 12.00'da uçak kalkıcaktı. Şimdiden bavullarımı hazırlamıştım bile. Yarın olduğunda bavullarımı alıp saat: 11.30'da uçağa gittim. Uçağa geldiğimde saat. 11.55 olmuştu. Artık tatil yoluna çıkmak için 5 dakikam kalmıştı, çok heyecanlanmıştım. 5 dakika sonra uçak kalkmıştı ve yola koyulmuştuk. Yolculuk 8 saat sürecekmiş. 4 saat sonra ise uçağın motorundan çok garip sesler gelmeye başlamıştı. Sonra uçağın kaptanı motorun bozulduğunu söyledi. Sonra herkes panik oldu bende dahildim. Altımızda okyanus vardı, ve büyük bir ada. Uçak adaya hızlıca çakıldı. Uçak yere düştüğünde, sadece ben ve 2 adam yaşıyordu. Onlarla tanıştım. Birinin adı Jack diğerinin adı ise Harry'di. Adada mahsur kalmıştık. Sonra adayı keşfetmeye başladık.
Steve'nin Hayatı Bölüm2
Hava kararmaya başlamıştı. Bu yüzden kendimize geçiçi bir ev yapacaktık. Hepimiz toprak ve odun topladık. Odunu işleyerek ahşap yaptık, ve evimizi yapmaya başladık. Ev toprak ve ahşapla karışık olduğu için garip görünüyordu ama yinede bu akşam bizi idare ederdi. Hepimiz sabah olana kadar yerde uyuduk. Kalktığımızda ise, dışarda çok garip canlılar gördük. Tırsmıştık, ne yapsak diye düşünüyorduk, derken Jack'ın aklına bir fikir geldi. Bana ve Harry'e napıcağını söylemedi, sürpriz dedi. Jack 4 tane ahşapı işlemeye çalışıyordu, ve işledi. Bize daha kolay çalışmamız için bir çalışma masası yapmıştı, çok sevindik. Sonra ben elimdeki ahşapları işleyerek herkese 1 tahta kılıç yaptım. Eğer dışarda garip yaratıklardan görürsek onları avlayacaktık. Dışarıya çıktık ama hepimiz açtık, ve o anda bir inek gördük heyecanlanmıştık. İneği hemen öldürüp etlerini mecburen çiğ çiğ yedik, çünkü bir fırınımız yoktu. Neyse adayı araştırırken birden. Yeşil, kolları olmayan, dört bacaklı bir yaratık vardı. Bize doğru yaklaşıyordu, kaçmamıştık. Ama keşke kaçsaydık. Yanımızda patladı ve yok oldu. Biz ise hafif yaralandık. Yorgun bir biçimde eve döndük, hava kararmıştı. Bugünlük bu kadar macera yetmişti. Hepimiz yere yatıp uyuduk, rahatsız oluyorduk ama yapacak bir şey yoktu. Sabah kalktık ve koyun aramaya başladık, birsürü koyun bulmuştuk. Hepsini kesip yünlerini aldık. Hemen eve gidip ahşaplarla yünleri işleyip 3 tane yatak yaptık. Kendimizle gurur duyuyorduk. Sonra ben o gördüğümüz yaratığı araştırmak istedim. Yere çakılan uçağımızdan bavullarımı aldım ve yaratıklarla ilgili kitabımı alıp, kendi yaptığımız eve döndüm. Harry ve Jack evde oturuyordu. Hemen kitaptan yeşil yaratığı bulup özelliklerini ve yaratığın adını öğrenecektim. Araştırdım ve buldum, bu yaratığın adı: Crepeer mış, insanlardan hoşlanmadığı için insanların yanına gidip patlayıp onları öldürmeye çalışıyormuş. Artık bu yaratığın tehlikeli olduğunu anlamıştık!
Steve'nin Hayatı Bölüm3
Akşam olmuştu, hepimiz rahat yataklarımıza geçip uyuduk. Yarın sabah odun toplamaya çıktık. Baya bi odun toplamıştık. Sonra bu odunları işleyerek birsürü ahşap yaptık. Harry ile ben 6 ahşabı işleyerek bir kapı yaptık. Şimdiki işimiz ise eski evimizi yıkıp, daha geniş ve daha güzel bir ev yapacaktık. Bu sefer evimiz sadece ahşaptan olacaktı. Evi yapmak için çok uzun süre uğraştık ve yaptık. O kadar yorulmuştuk ki Her tarafımız ağrıyordu, ama yinede buna değerdi. Yorulduğumuz için güzelce uyuduk. Yarın olduğunda kendime bir tahta kazma yaptım. Gidip biraz taş topladım. Eve geldim ve herkese taş kazma ve taş balta yaptım. Çok sevindik. Sonra birden yan taraftan 'Ssslllllppp' diye sesler gelmeye başladı. Çıkıp baktığımızda 2 tane devasa örümcek gördük. Bize saldırmadılar, ama biz panikten tahta kılıçlarımızı çıkarıp onları öldürdük. Ganimetlerimiz ise örümcek gözü ve ip di. Eve gidip taşlardan bir fırın yaptım. Açtım, hemen dışarıya çıkıp 2 tavuk ve 3 inek öldürdüm. Hemen eve gidip 3 inek etini birkaç ahşapla pişirdim. Tavuklarıda yedek olarak saklayacaktım. Etler pişince hemen yedik. Bu sefer öncekine göre daha çok doymuştuk. Sonra çok eşyam olduğunu fark ettim. Bunları koymak için geniş bir sandık yapmaya karar verdim, ve başardım. Gereksiz ile şu an işime yaramayan eşyaları içine koydum. Akşam olmuştu, sonra hepimiz yataklarımıza gidip uyuduk.
Devam Edecek!
