FuryRS

Elmas Madencisi
Mesajlar
846
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
272
Puanları
650
Ruh hali
Anaokulunda neyin temelini vereceksiniz acaba?

Siyasi meseleyi çok yanlış anlamışsınız veya ben yanlış anlatmışım bilemiyorum, demeye çalıştığım şey üniversitedeki olaylar falan değil işsizlik durumları vs idi. Siyaset yapmak ve siyasetten korkmayı nerden çıkardınız?
Eğitimin kökten değiştirilmesine laf ettiğimi sanmıyorum. 5. sınıftaki bir çocuk tabii ki alanına karar verebilir, ancak bu kararı enine boyuna ne kadar iyi düşünebilir? 13 yaşındaki bir çocuktan ne kadar olgun davranması beklenebilir?
Empoze vs işine girmişsiniz bence siz çoook yanlış anladınız.


Çok dallanıp budaklandı biraz daha daraltmak istiyorum konuyu.

İlk paragrafta çok alakasız yerlere çekmişsiniz. Şiddete falan. Ailesinden alıkonma durumları başka, zorunlu eğitim bambaşka.5 yaşındaki çocuklarla alakalı istatistiklerinizden, araştırma sonuçlarından ve kendi düşüncelerimden yola çıkarak bu yaştaki gelişime açık çocukların okulla kısıtlanmasını doğru bulmadığımı anlatmaya çalışıyorum. Anaokulunda ne öğretildiğini bilen var mı? Gezegenleri falan gösteriyorlardı bize. Ne kadar gerekli olduğu tartışılır. Bu yaşlarda çocuğun yaşadığı çevreyle ve ailesiyle etkileşimde bulunması bence daha doğru. Eğitim alamayacak durumda olduklarından değil. Daha önce de dediğiniz gibi, fizik, kimya göstermiyorlar sonuçta.

Tablet, telefon kullanımı konusunda size katılıyorum, haklısınız, ancak bu aileye kalmış bir şey bence yine.

Eğitim kalitesini gözardı ediyor sebebi bu kapasiteyle alakalı olabilir, alan/meslek seçimi ise tercih, ve biz bunun üzerinden konuşmaya başlamıştık. Bu sebeple gözardı ediyorum, çabalarınızdan vazgeçin lütfen. Bu arada kesinlikle 13-14 yaşında bir çocuğun meslek seçiminde enine boyuna düşünebileceğini sanmıyorum. Dediğiniz gibi, arkadaşlarımdan da örnekle her yaşta karar verme konusunda sıkıntı çekilebiliyor ancak zamanla olgunlaşan ve çevresiyle etkileşime geçebilen, araştırma kabiliyeti artan insan büyüdükçe daha sağlıklı kararlar verebiliyor.

Puan kırılma derken bahsettiğim şey şu;

Eşit ağırlıktan sınava giren biri türkçe-matematik çözüyor, sayısaldan giren biri aynı kitapçıkla girip fen-matematik çözüyor. İki kişinin de hem eşit ağırlık hem sayısal puanları hesaplanıyor ve iki puanı da tercihlerinde kullanabiliyorlar. Ancak eşit ağırlıktan girip kendi sorularını çözen birinin sayısal puanı hesaplanırken fen çözmediğinden sadece matematik üzerinden hesaplanıyor, puanı dolayısıyla daha düşük oluyor. Puan kaybı derken bunu kastetmiştim. Örneğin sayısaldan 17 bine giren bir arkadaşım türkçe çözmemesine rağmen eşit ağırlıktan 33 bine girmişti. eğer eşit ağırlık puanıyla tercih yapsaydı fen soruları boşa gidecek ve türkçe konusunda eksik olacaktı falan filan. Belirtmem gereken bir şey değildi pek.

Son paragrafta verdiğim mesleğin sadece örnekti, bu meslekle alakalı araştırma yapıp bir şeyler yazmanız pek doğru bir çıkarım olmamış. Öğrencinin sevdiği mesleğin atanamayan bir meslek olduğunu hayal edin mesela. Bu öğrenci bunlara göre karar verebilmeli bence ve bu çıkarımları yapabilmesi için daha olgun olması gerektiği kanaatindeyim.
Arkadaşlık ilişkileri, sosyal yapı, çeşitli durumlara karşı hazırlıklı olma, tuvalet eğitimi bunlar temel eğitim değil midir ?
 
I

Iskefiyeli18

Ziyaretçi
Daha anaokuluna giderken gezegenleri biliyormuşsunuz, bunun neresi kötü? Belki bugün uzaya gösterdiğiniz ilgi bir nebze o yıllara dayanıyor.

Tekrar belirtiyorum; o yaşlarda bir öğrenci alanında uzman kişilere göre bu seçimi yapmakta zorlanmamalı. 9 Yıl eğitim aldıktan sonra sayısal mı, sözel mi veya eşit ağırlık mı olduğunu çözemiyorsa bir zeka geriliginden söz edilebilir.

Ekstra olarak öğrenci sınava eşit ağırlık öğrencisi olarak giriyor ve sonucunu neden sayısal olarak bekliyor ki? Çalışmadığı konudan puan almasını bekleyemezsiniz herhalde, tüm derslere çalışıp her alanda ilk sıralara geçen öğrenciler de var.

"Atanamayan atanamayan" diye söylenmeyi bırakın lütfen, devlet sadece kalıcı bir iş sağlar, iyi bir gelir değil. Kapasitesi yüksek bir kişiyi masa başına oturtup sıradan kişiler gibi sıradan işler yapmasını sağlamaktan başka bir işe yaradığı yok.
Gezegenleri bilmek 1 yıl anaokuluna gitmek için yeterli bir sebep değil bana kalırsa.

Ağzınıza nedense uzman kelimesini takmış duruyorsunuz, bu ülkede yapılan her şeyin arkasında bir şeylerin uzmanları var, yapılan her şeyin altına imzanızı atabilir misiniz? Bu kadar emin konuşmayın bence. Zaten yanlış yoldan ilerliyorsunuz, ben size öğrencinin alan yatkınlığını belirleyememesinden söz etmedim, meslek/alan seçiminde işsizlik/çalışma şartları gibi etkenler üzerinden yorum yapmak konusundaki bilgi yeterliliği ve yeteneğinden bahsettim. Ciddi anlamda yazdıklarımı okumadığınızı düşünüyorum artık.

Fazlalık olarak belirttiğimi söylemiştim, puan bekleme meselesi değil, sonuçta elinizde bir puan var. Bu konunun artık derinine girmekten vazgeçin bir alakası yok.

"Atanamayan" konusunu göz ardı etmenin mantıklı bir tarafı yok, özel sektörde %100 iş güvencesi sağlanana kadar devletin yaptığı ve yapacağı atamalar okuyup meslek sahibi olmak isteyen herkesi ilgilendirir.

Arkadaşlık ilişkileri, sosyal yapı, çeşitli durumlara karşı hazırlıklı olma, tuvalet eğitimi bunlar temel eğitim değil midir ?
5 yaşına gelip de tuvalet eğitimi almayan var mı? O yaşlarda kuma falan mı pisleniyor? Söylediğiniz her şey aile ortamında ve gözetiminde çok daha sağlıklı öğrenilebilecek kavramlar. Bir çocuk arkadaşlık ilişkilerini geliştirmek için evinden zorunlu olarak alınıp çocuk dolu bir ortama konulmak zorunda kalıyorsa bu bir sıkıntıdır.
 

KimkiO

YASAKLANDI
Mesajlar
142
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
268
Puanları
530
Ruh hali
Gezegenleri bilmek 1 yıl anaokuluna gitmek için yeterli bir sebep değil bana kalırsa.
Anaokulunda 1 yıl boyunca yalnızca gezegenleri öğrenmediğinizi ikimiz de biliyoruz. Burada anaokulunun gerekliliklerini tartışmayacağım sizinle.
Ağzınıza nedense uzman kelimesini takmış duruyorsunuz, bu ülkede yapılan her şeyin arkasında bir şeylerin uzmanları var, yapılan her şeyin altına imzanızı atabilir misiniz? Bu kadar emin konuşmayın bence. Zaten yanlış yoldan ilerliyorsunuz.
Bu ülkede uzmanların onayladığı her şeyin altına imzamı atamam ancak bazı şeyler var ki bunlar çeşitli araştırmalarla yeni düzenin işe yarayıp yaramadığını kanıtlar. Size kaç günüdür Harvard Üniversitesi diyorum, araştırmalar diyorum, IQ seviyesini yükseltiyor diyorum, ebeveyn isterse 1 yıl okulu ertletebiliyor diyorum, 0-5 yaş aralığı diyorum ancak hala "O yaşta çocuk evde kalmalı." diye saplantılı olarak bu görüşe takılı kalmışsınız. Size verilerle geliyorum, belki üzerinde 1 saat araştırma yapıyorum ve neden o şekilde olması gerektiği hakkında detaylı açıklama yapıyorum fakat siz kendi görüşlerinize ters geldiği için bilimsel gerçekleri bile reddediyorsunuz.
Ben size öğrencinin alan yatkınlığını belirleyememesinden söz etmedim, meslek/alan seçiminde işsizlik/çalışma şartları gibi etkenler üzerinden yorum yapmak konusundaki bilgi yeterliliği ve yeteneğinden bahsettim. Ciddi anlamda yazdıklarımı okumadığınızı düşünüyorum artık.
Sizin gözünüzle baktığımızda(Devlette) hiçbir meslek arasında ahım şahım çalışma saati veya ekonomik fark yok. Bir temizlik görevlisi de sabah 9 akşam 5 arası çalışıyor, bir mühendis de. Aynı şekilde 4 bin TL ye temizlik görevlisi çalıştıran belediye de var, mühendis çalıştıran kurum da. Siz dışarıda gördüğünüz bir temizlik görevlisinin çalışma şartlarını algılamada herhangi bir sorun yaşıyor musunuz? Eminim ki 4-5 yaşında ki bir çocuk da soğukta yolları temizleyen temizlik görevlisinin bir doktordan daha zor şartlar altında çalıştığını kavrayabilecek zeka seviyesine sahiptir.
"Atanamayan" konusunu göz ardı etmenin mantıklı bir tarafı yok, özel sektörde %100 iş güvencesi sağlanana kadar devletin yaptığı ve yapacağı atamalar okuyup meslek sahibi olmak isteyen herkesi ilgilendirir.
Her şeyi devlete yükleyemezsiniz, örneğin bir kişi öğretmenliği seçmişse ve Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen kadroları dolduysa ne yapabilir devlet buna karşı? Zaten sürekli okul açılmaya devam ediliyor, sınıftaki öğrenci sayısı yıl geçtikçe düşüyor, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı azalıyor. Devlette çalışmak bir zorunluluk değil.

Gidip bir özel kurumda ders vermeye başlayabilir veya kendi kurs merkezini açabilir. Bir öğretmen işsiz kalmışsa bunun temel sebebi eğitimsizliği/başarısızlığı veya tecrübesizliğidir. Bu öğretmen kendini geliştirmişse zaten ayaklarının üzerinde durabilecek bilgi birikimine sahiptir. Bir özel kurumda öğretmen olarak çalışmanın gocunulacak tarafı ne? Geçtiğimiz yıl okuduğum özel kurumda fizik/matematik hocalarımız 12 bin TL den fazla maaş alıyordu. Kendini geliştiren kişi her sektörde aynı şekilde başarısının karşılığını maddi/manevi aldığından emin olun.
5 yaşına gelip de tuvalet eğitimi almayan var mı? O yaşlarda kuma falan mı pisleniyor? Söylediğiniz her şey aile ortamında ve gözetiminde çok daha sağlıklı öğrenilebilecek kavramlar. Bir çocuk arkadaşlık ilişkilerini geliştirmek için evinden zorunlu olarak alınıp çocuk dolu bir ortama konulmak zorunda kalıyorsa bu bir sıkıntıdır.
5 Yaşında çocuk sizin önceki mesajlarınızda bahsettiğiniz gibi eğitim almak için olmasa da küçüktür. Bu yaşlarda kaç çocuk tanıyorsunuz bilmiyorum ama erken eğitim almamış çocuklar okulda altlarına kaçırabiliyor. Bu çocuğa 5 yaşında anaokulunda tuvaletini tutmayı öğretmezseniz 7 yaşına geldiğinde derste altına kaçırır. Bir de yaşıtlarının onunla alay ettiğini düşünün, bir çocuk için ne acı. Bu gibi durumlar çocuğun EQ'suna zarar verir.

Açıkçası çocuklar ve eğitimde seçim yaşı hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunuzu düşünmüyorum. Hani biraz ilgili konular hakkında iki bilimsel makale okuyup gelirsiniz de biz de faydalanırız diye bekledim ama konu hakkında en ufak bir araştırma yaptığınızı sanmıyorum. Ayrıca konu paradoksa dönüştüğünden daha fazla uzatmayacağım, ben yalnızca ilgili konularda bulunan bilgi eksikliğini elimden geldiğince gidermeye çalıştım. Söylediklerimin bir çoğunun bilimsel araştırmalara, ebeveyn yorumlarına, çocuk pedagoglarının yorumlarına dayandığını bilmenizi isterim. Bu süreçte kendim de bu konu hakkında detaylıca bilgi/fikir edindim. Bunun için size minnettarım. :aşık:

Olur da mantıklı açıklamalarla ve kişisel görüşten ayrı olarak bilimsel araştırmalarla örtüşen bir sorun olduğunu düşünürseniz üzerinde tartışmaya devam edebiliriz. İyi günler!
 
Son düzenleme:
I

Iskefiyeli18

Ziyaretçi
Anaokulunda 1 yıl boyunca yalnızca gezegenleri öğrenmediğinizi ikimiz de biliyoruz. Burada anaokulunun gerekliliklerini tartışmayacağım sizinle.

Bu ülkede uzmanların onayladığı her şeyin altına imzamı atamam ancak bazı şeyler var ki bunlar çeşitli araştırmalarla yeni düzenin işe yarayıp yaramadığını kanıtlar. Size kaç günüdür Harvard Üniversitesi diyorum, araştırmalar diyorum, IQ seviyesini yükseltiyor diyorum, ebeveyn isterse 1 yıl okulu ertletebiliyor diyorum, 0-5 yaş aralığı diyorum ancak hala "O yaşta çocuk evde kalmalı." diye saplantılı olarak bu görüşe takılı kalmışsınız. Size verilerle geliyorum, belki üzerinde 1 saat araştırma yapıyorum ve neden o şekilde olması gerektiği hakkında detaylı açıklama yapıyorum fakat siz kendi görüşlerinize ters geldiği için bilimsel gerçekleri bile reddediyorsunuz.

Sizin gözünüzle baktığımızda(Devlette) hiçbir meslek arasında ahım şahım çalışma saati veya ekonomik fark yok. Bir temizlik görevlisi de sabah 9 akşam 5 arası çalışıyor, bir mühendis de. Aynı şekilde 4 bin TL ye temizlik görevlisi çalıştıran belediye de var, mühendis çalıştıran kurum da. Siz dışarıda gördüğünüz bir temizlik görevlisinin çalışma şartlarını algılamada herhangi bir sorun yaşıyor musunuz? Eminim ki 4-5 yaşında ki bir çocuk da soğukta yolları temizleyen temizlik görevlisinin bir doktordan daha zor şartlar altında çalıştığını kavrayabilecek zeka seviyesine sahiptir.

Her şeyi devlete yükleyemezsiniz, örneğin bir kişi öğretmenliği seçmişse ve Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen kadroları dolduysa ne yapabilir devlet buna karşı? Zaten sürekli okul açılmaya devam ediliyor, sınıftaki öğrenci sayısı yıl geçtikçe düşüyor, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı azalıyor. Devlette çalışmak bir zorunluluk değil.

Gidip bir özel kurumda ders vermeye başlayabilir veya kendi kurs merkezini açabilir. Bir öğretmen işsiz kalmışsa bunun temel sebebi eğitimsizliği/başarısızlığı veya tecrübesizliğidir. Bu öğretmen kendini geliştirmişse zaten ayaklarının üzerinde durabilecek bilgi birikimine sahiptir. Bir özel kurumda öğretmen olarak çalışmanın gocunulacak tarafı ne? Geçtiğimiz yıl okuduğum özel kurumda fizik/matematik hocalarımız 12 bin TL den fazla maaş alıyordu. Kendini geliştiren kişi her sektörde aynı şekilde başarısının karşılığını maddi/manevi aldığından emin olun.

5 Yaşında çocuk sizin önceki mesajlarınızda bahsettiğiniz gibi eğitim almak için olmasa da küçüktür. Bu yaşlarda kaç çocuk tanıyorsunuz bilmiyorum ama erken eğitim almamış çocuklar okulda altlarına kaçırabiliyor. Bu çocuğa 5 yaşında anaokulunda tuvaletini tutmayı öğretmezseniz 7 yaşına geldiğinde derste altına kaçırır. Bir de yaşıtlarının onunla alay ettiğini düşünün, bir çocuk için ne acı. Bu gibi durumlar çocuğun EQ'suna zarar verir.

Açıkçası çocuklar ve eğitimde seçim yaşı hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunuzu düşünmüyorum. Hani biraz ilgili konular hakkında iki bilimsel makale okuyup gelirsiniz de biz de faydalanırız diye bekledim ama konu hakkında en ufak bir araştırma yaptığınızı sanmıyorum. Ayrıca konu paradoksa dönüştüğünden daha fazla uzatmayacağım, ben yalnızca ilgili konularda bulunan bilgi eksikliğini elimden geldiğince gidermeye çalıştım. Söylediklerimin bir çoğunun bilimsel araştırmalara, ebeveyn yorumlarına, çocuk pedagoglarının yorumlarına dayandığını bilmenizi isterim. Bu süreçte kendim de bu konu hakkında detaylıca bilgi/fikir edindim. Bunun için size minnettarım. :aşık:

Olur da mantıklı açıklamalarla ve kişisel görüşten ayrı olarak bilimsel araştırmalarla örtüşen bir sorun olduğunu düşünürseniz üzerinde tartışmaya devam edebiliriz. İyi günler!
Tartışmaya devam etmek güzel olurdu ancak bir şeyler kanıtlamak için doldurulmuş içi boş cümleler ve saptırılmış konularla başa çıkamam sanırım, baydı. Araştırma yapıp öğrendiklerinizi eğip bükerek kendi savunduğunuz olguyla bağdaştırarak bir şeyler anlatmaya çalışıyorsunuz.

Okudukça tartışmayı gittikçe kişisel hale getirdiğinizi farkettim. Daha sakin bir kafayla bu konuya geri dönüp mesajları okursanız ne kadar anlamsız şeyler yazdığınızı farkedersiniz diye umuyorum.

Size de iyi forumlar.
 
Son düzenleme:

daimy2017

Marangoz
Mesajlar
57
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
36
Puanları
90
Eğitim ülkedeki en önemli konu. Eğitimde başarısız olan sanayide de (iyi mühendis yetiştiremediğinden), sağlıkta da (iyi doktor yetiştiremediğinden), vs başarısız olur. İnsan sermayesi en önemli sermaye. 2. Dünya Savaşı sonrasında Almanya kuvvetli insan sermayesi sayesinde bir kaç yıl içinde toparlandı ve eski gücüne kavuştu. Biz okul inşaatları (derslikler) yaptık diye ve öğretmen atadık diye eğitim sisteminde çağ atladık sanıyoruz ancak eğitim alanında dünya da yerimizde sayıyoruz (PİSA gibi bütün sınavlar bunu gösteriyor).
 

Üst