Gutenberg
Demir Madencisi
- Mesajlar
- 329
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 491
- Puanları
- 600
- Ruh hali
Hepimiz Minecraft'ta bulunan balkabağını biliriz, ancak çoğu kişi bu balkabağının fener olarak kullanıldığını hatırlamaz veya hatırlasa da pek umursamaz. Bugün size ilginç bir hikaye olan ve Minecraft'ta da ismi "Balkabağı Lambası" iken Jack o'Lantern olan balkabağı lambasının hikayesini anlatacağım.
Bildiğiniz üzere, Cadılar Bayramı resimlerinin birçoğunun üzerinde en az bir tane balkabağı mutlaka bulunur. Balkabağını oyup üzerine korkunç şekiller vermek vazgeçilmez geleneklerden biri haline gelmiştir. Takvimler Ekim ayını gösterdiğinde ülke çapında bir balkabağı telaşı başlar. Evlerin önlerinden tutun da masalara kadar tüm ülke oyulmuş ve ışıklandırılmış balkabaklarıyla dolar. Ancak neden böyle bir uygulamanın yapıldığını pek az kimse bilinir. Hikayemizin baş kahramanı Cimri Jack adındaki bir adamdır. Rivayete göre; Cimri Jack'in kafasına bir gün Şeytan'ı yemeğe davet etme fikri gelir. İsminden de anlayabildiğiniz gibi Jimri Jack, içkinin parasını ödememekte kararlıdır ve Şeytan'ı metal bir çeyrekliğe dönüşmeye ikna eder. Bunun sayesinde içkilerin parasını Şeytan'la ödeyebilecekmiş. Şeytan biçim değiştirdikten sonra, Jack parayı Şeytan eski haline dönemesin diye gümüş bir haçın yanına koyar. Jack ise Şeytan'ı kendisini bir sene boyunca rahatsız etmemesini ve öldükten sonra da ruhunu almaması şartıyla serbest bırakır. Bundan bir süre sonra (bir rivayete göre bu süre 1 yıldır) kahramanımız yine Şeytan'ı bir ağacın meyvelerini toplaması için kandırır. Velhasıl-ı kelam, Şeytan ağacın üzerine çıkınca Jack ağacın kabuğuna bir haç kazır ve Şeytan oradan inemez. Yine adamımız Şeytan'la bu defa kendisini on yıl rahatsız etmeme şartıyla bir anlaşma yapar. Böylece Şeytan ağaçtan iner ve Jack evine döner.
Bu olaydan bir süre sonra ölen Jack tanrı huzuruna vardığında bizim gururlu tanrımız (ironidir, lütfen ciddiye almayınız) Jack'i kötü biri olduğu için cennete kabul etmemiş. Şeytan ise onu iki defa kandırdığından dolayı kahramanımıza kızgın olduğu için onu cehenneme de almamış ve eline bir parça yanan kömür tutuşturup onu kovmuş. O günden bu yana Jack bu kömürü bir turpun içine koyar ve tüm dünyayı bir hayalet olarak bu fenerle dolaşmaya başlar. İrlanda efsanesi olan bu olayda İrlandalılar kahramanımızı Jack Of Lantern, yani "Fenerli Jack" diye adlandırmış. Bu isim daha sonra kısalarak "Jack o'Lantern" halini almış.
İrlanda ve İskoçya'da bazı saf insanlar, kendi turp ve balkabaklarına korkunç suretler çizip içine fener koyduktan sonra, Cimri Jack ve etrafta dolaşan diğer kötü ruhları uzak tutacaklarına inandıkları için bu oyulmuş sebzeleri pencerelere ve kapı kenarlarına koymaya başlamışlar. İngiltere'de ise daha büyük pancarlar kullanılıyormuş. Bahsi geçen ülkelerde yaşayanlar Birleşik Devletler'e gittiklerinde bu geleneği orada da devam ettirmişler. Bir süre sonra, Amerika'nın yerlisi olan balkabağı meyvelerinin Jack o'Lantern yapmak için mükemmel olduğunu keşfetmişler...
İlginç bir hikaye oldu değil mi? Eminim birçoğumuz balkabağı lambasının isminin neden bu şekilde olduğunu bilmiyordu. Artık öğrenmiş oldunuz.
Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim
Bildiğiniz üzere, Cadılar Bayramı resimlerinin birçoğunun üzerinde en az bir tane balkabağı mutlaka bulunur. Balkabağını oyup üzerine korkunç şekiller vermek vazgeçilmez geleneklerden biri haline gelmiştir. Takvimler Ekim ayını gösterdiğinde ülke çapında bir balkabağı telaşı başlar. Evlerin önlerinden tutun da masalara kadar tüm ülke oyulmuş ve ışıklandırılmış balkabaklarıyla dolar. Ancak neden böyle bir uygulamanın yapıldığını pek az kimse bilinir. Hikayemizin baş kahramanı Cimri Jack adındaki bir adamdır. Rivayete göre; Cimri Jack'in kafasına bir gün Şeytan'ı yemeğe davet etme fikri gelir. İsminden de anlayabildiğiniz gibi Jimri Jack, içkinin parasını ödememekte kararlıdır ve Şeytan'ı metal bir çeyrekliğe dönüşmeye ikna eder. Bunun sayesinde içkilerin parasını Şeytan'la ödeyebilecekmiş. Şeytan biçim değiştirdikten sonra, Jack parayı Şeytan eski haline dönemesin diye gümüş bir haçın yanına koyar. Jack ise Şeytan'ı kendisini bir sene boyunca rahatsız etmemesini ve öldükten sonra da ruhunu almaması şartıyla serbest bırakır. Bundan bir süre sonra (bir rivayete göre bu süre 1 yıldır) kahramanımız yine Şeytan'ı bir ağacın meyvelerini toplaması için kandırır. Velhasıl-ı kelam, Şeytan ağacın üzerine çıkınca Jack ağacın kabuğuna bir haç kazır ve Şeytan oradan inemez. Yine adamımız Şeytan'la bu defa kendisini on yıl rahatsız etmeme şartıyla bir anlaşma yapar. Böylece Şeytan ağaçtan iner ve Jack evine döner.
Bu olaydan bir süre sonra ölen Jack tanrı huzuruna vardığında bizim gururlu tanrımız (ironidir, lütfen ciddiye almayınız) Jack'i kötü biri olduğu için cennete kabul etmemiş. Şeytan ise onu iki defa kandırdığından dolayı kahramanımıza kızgın olduğu için onu cehenneme de almamış ve eline bir parça yanan kömür tutuşturup onu kovmuş. O günden bu yana Jack bu kömürü bir turpun içine koyar ve tüm dünyayı bir hayalet olarak bu fenerle dolaşmaya başlar. İrlanda efsanesi olan bu olayda İrlandalılar kahramanımızı Jack Of Lantern, yani "Fenerli Jack" diye adlandırmış. Bu isim daha sonra kısalarak "Jack o'Lantern" halini almış.
İrlanda ve İskoçya'da bazı saf insanlar, kendi turp ve balkabaklarına korkunç suretler çizip içine fener koyduktan sonra, Cimri Jack ve etrafta dolaşan diğer kötü ruhları uzak tutacaklarına inandıkları için bu oyulmuş sebzeleri pencerelere ve kapı kenarlarına koymaya başlamışlar. İngiltere'de ise daha büyük pancarlar kullanılıyormuş. Bahsi geçen ülkelerde yaşayanlar Birleşik Devletler'e gittiklerinde bu geleneği orada da devam ettirmişler. Bir süre sonra, Amerika'nın yerlisi olan balkabağı meyvelerinin Jack o'Lantern yapmak için mükemmel olduğunu keşfetmişler...
İlginç bir hikaye oldu değil mi? Eminim birçoğumuz balkabağı lambasının isminin neden bu şekilde olduğunu bilmiyordu. Artık öğrenmiş oldunuz.
Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim
Son düzenleme: