Giriş
Sağ eliyle gözlerini ovaladı ve evinin camdan dışarıya baktı Steve. Çoktan öğlen olmuştu, horozları gene işini yapmıyordu. Önce yumruklarını sıkarak ellerini esnetti ve yavaşça yataktan kalktı. Kısa bir süre düşündükten sonra doğruldu. Mırıldanarak evden çıktı ve evin arka bahçesinde ki barakaya yürümeye başladı. Az hayvanı olduğu için sadece bir baraka işini görüyordu. Kapıyı gıcırdatmamaya çalışarak araladı. Uzun süre uyumanın etkisiyle şişen gözleri pek iyi görmüyordu. Gözlerini ovalamaya başladı, o sırada karşısında horozlarının ölü vücutlarıyla karşılaştı. Beyaz tüyü kalmamış; yarısı dökülmüş, kalanlar da yeşermişti.Halk şehir meydanında toplanmıştı. Ağaca dolanmış bir halatın yanında başı bir örtüyle sarılı, suratı görünmeyen birisi durmaktaydı. Halktan bazıları o adamın kim olduğunu öğrenmek için, bazılarıysa sırf adamın asılışını izleyip tadını çıkarmak için oradaydı. Zırhlı bir adam ağacın yanına doğru gitti. Kalabalıkta bir sessizlik oluştu. "Şehirde son günlerde ki cinayetleri yapan kişi bu. Artık buna bir son vermenin zamanı geldi!" diye bağırdı zırhlı adam. Kalabalık sözde katile hakaretler edip taş fırlatmaya başladı. Zırhlı adam, halatı kavrayıp çaresizce başı örtülü bekleyen adamın boynuna geçirdi.
"Daha ne kadar gizlemeyi düşünüyorsun Desmond? En sonunda halk olanların farkına varacak, gizlemeye çalışmak yerine bir an önce önlem almak zorundayız." dedi Marlon. Desmond tahtında oturmuş, sert bir şekilde Marlon'un suratına bakmaktaydı. "Korkacak bir şey yok, bir kaç ay sonra kurtulmuş olacağız. Sadece küçük bir salgın."