Bölüm 1 Gidebildiğin Kadar

[sisiante02]

-Hava çok soğuk... aslında her şeyin başlangıcıdan biraz bahsedeceğim. Öncelikle ben Lotus. Her yerde çam ağaçları var ve lapa lapa kar yağıyor. Adımdan başka bir şey bilmiyorum yada uyandığım yerde neler olduğunu. Dev bir kraterin içinde uyanırsanız herhalde böyle oluyor. İşin tuhaf tarafı sadece pantalon giymeme rağmen üşümüyorum. Hava kararmaya başlamıştı kendime yiyecek meyveler bulmuştum ve mağaramsı bir yer. tabii ki bunları yaparken çalı çırpıda topluyordum. Çok zor da olsa ateş yakabildim ama başında uyuya kalmıştım. Hadi ama çok sıcaktı ! Asıl problem uyanmamdı , bir evde uyandım gözlerimi biraz araladım ve ileride iki tane kız gördüm. Gözlerimi kapattım ve ses çıkarmadan onları dinledim.
Kız(güzel olan):Tanja onu orda bırakamazdım , hem bu kadar gülüp hem de bu kadar nasıl kızabiliyorsun ?
Tanja: Bak Petra bu çocuğu ne sen ne de ben tanıyoruz biliyorum ölücekti orda ama genede köye böylelerini almamalısın güvenlik açısından tehlikeli.
Petra: Pekala ama neden gülüyorsun.
Tanja: Bu yaşa gelmene rağmen kendine erkek avladığın için.
Petra: Tanja çık dışarı!
Tanja: Tamam tamam seni erkek arkadaşınla yalnız bırakayım (gülerek çıkar)!
Ardından Petra adındaki kızda fazla durmadı ve evden dışarı çıktı. Kalkmaya çalıştım ama kalkamadım bende biraz uyukladım. Akşama doğru hala kimse yoktu evde bende kendimi sonunda kaldırdıktan sonra pencereden topukladım. Köyden arazi olmayı planlıyordum ama... yürümeme rağmen her seferinde aynı sokaktan dönüyordum , ne tarafa dönersem döneyim ! Birde sokakta oturan bir moruk vardı.
Lotus: Hey yaşlı adam bu olanların senle bir ilgisi varmı ?
Yaşlı adam : Bak evlat gitmesen daha iyi olur.
Lotus : Bir dakika sen... (lafı kesilir)
Yaşlı adam : Ben o kızın babası gibiyimdir daha çok vaftiz baba ama boş ver. Neyse evlat uzun lafın kısası o kız bu civarlarda seni iyileştirebilicek tek kişi.
Lotus: Neyim varkı ?
Yaşlı adam : Büyü nedir bilirmisin ?
Lotus : Hayıııııır ...
Yaşlı adam : Buna rağmen sende çok güçlü bir büyü gücü hissediyorum.
Lotus: Büyü gerçek değildir .
Yaşlı adam : Evlat sen hafıza büyüsü felan mı yedin ? Büyü tüm dünyada kullanılıyor satılıyor ve günlük hayatın bir parçası oldu.
Lotus : O zaman sende bana büyü yaptın he ?
Yaşlı adam : Buna tuzak büyüsü derler... Tekrar büyüsü.
Lotus : İyileşmek derken bundan mı bahsediyordun ?
Yaşlı adam : Evet eve geri dön ve uyu Petra kayıp büyü kullanır şifa büyüsünü dünyada çok az varlar şansına bir tanesine denk geldin eve dön ve uyu oda sana yarın unuttuğun her anını geri versin. Ne dersin evlat ?
Lotus : Tamam derim ama bana dönüş içinde tuzak kurmazsan sevinirim...
Eve geri dönmüştüm kaçtığım yerden tabii ki ! Uyandığım yatağa uzandım ve yaşlı adamın bana dediklerini ve büyünün ne olduğunu düşünürken uyuya kaldım... Sabah olmuştu kalktığımda evde çok güzel bir yemek kokusu vardı açıkçası merak etmiştim...

 

[MrBerkantTR]

Güzel olmuş

 

[sisiante02]

Güzel olmuş

teşekkür ederim

 

[Glyphl]

Nice!

Toroslarda halay çekerken yollandı.

 

[sisiante02]

Bölüm 2
Dediğim gibi uyanmıştım ve alt kattan gelen o güzel yemek kokusunu merak ediyordum kalktığım zaman yanımdaki masada bir ceket ve T-shırt vardı giyindikten sonra alt kata indim ve beni Petra karşıladı
Petra: Merhaba ben Petra (elini uzattı) .
Lotus: Bende Lotus (elini sıktım) .
Petra: Dün akşam kaçmaya çalışmışsın bizim yaşlı adam seni durdurmuş ?
Lotus: Özür dilerim. Bilmediğim bi yerde uyandığım için korktum.
Petra: Önemli değil zaten sen uyurken yaralarını iyileştirdim benim büyüm kayıp büyüdür. (Gülümseyerek) Dua et iyi ki seni ben bulmuşum. Otursana yemek yiğelim.
Lotus: Saol. Zahmet etmeseydin keşke.
Petra: Sorun değil epeydir birileriyle konuşarak kahvaltı yapmamıştım.
Yemek gerçekten güzeldi ve ayrıca Petra bana sorular sormaya başlamıştı.
Petra: Öncelikle sana üç soru sorucam bana doğru düzgün şekilde cevap vermeni istiyorum.
Lotus: Tamam.
Petra: Havanın o kadar soğuk olmasına rağmen sen sadece pantalon giyiyordun ve buna rağmen vücudun çok sıcaktı. Sorum ise bunu nasıl yaptığın.
Lotus: Bilmiyorum ama bir fikrim var. Belkide benim büyümün bi parçasıdır bu sıcaklık olayı.
Petra: Tamam ikinci soru: Kimsin ve nerden geliyosun ?
Lotus: Adımdan başka hiçbir şey hatırlamıyorum.
Petra o an gözlerime öyle bi baktıki korkmuştum ama doğru söylediğimi anlayınca bana hiçbir şey demedi.
Petra: Üçüncü soru: Herhangi bir loncaya mensupmusun ?
Lotus: Lonca ?
Petra: Vücudunun her tarafına dikkatlice bak eğer herhangi bir dövme benzeri bir işaret varsa ihtiyar senin hangi loncadan olduğunu anlar.
Başka bi odaya geçip dikkatlice vücuduma baktım sırtımda sağ koluma doğru bir dövme vardı. Bunu ilk önce Petra gösterdim ve benim hangi loncadan olduğumu hemen söyledi.
Petra: Sen Fairy Tail in bir üyesisin loncana gidersen kim olduğunu daha iyi anlarsın.
Lotus: teşekkür ederim ama lonca nerde ?
Petra beni pencereye kadar sürükledi ve şu dağların arkasındaki yoldan yürümemi dört günlük mesafede sonunda şehre varıp loncayı bulabilleceğimi söyledi. Ona teşekkürlerimi ilettikten sonra kasabanın sonuna kadar bana yaşlı adam eşlik etti.
Yaşlı adam: Evlat iyi şanslar yolun kalanını kendin yürümelisin bakmam gereken bir kasaba var.
Lotus: Saol yaşlı adam Petra iyi bak...
Gerçektende dört günlük yoldan sonra şehre vardım ve etraftaki insanlara loncayı sorduğumda bana bakarak güldüler onlara başıma gelenleri özetleyerek anlatınca bana loncayı gösterdiler. Çok heyecanlı bir şekilde loncaya koştum ve o dev gibi kapıyı açtığımda kim olduğumu bir nevze öğrenmiş oldum ...[DOUBLEPOST=1400513587,1400513501][/DOUBLEPOST]bu hikayeyi Fairy Tail adındaki animeye göre yazıyorum ek bi karakter ekledim animeyle aynı şeyleri yazmıyıcam ama iki hikayeyide birbirine katmayı planlıyorum görüşlerinizi bekliyorum.

 

[MrBerkantTR]

Bölüm 2
Dediğim gibi uyanmıştım ve alt kattan gelen o güzel yemek kokusunu merak ediyordum kalktığım zaman yanımdaki masada bir ceket ve T-shırt vardı giyindikten sonra alt kata indim ve beni Petra karşıladı
Petra: Merhaba ben Petra (elini uzattı) .
Lotus: Bende Lotus (elini sıktım) .
Petra: Dün akşam kaçmaya çalışmışsın bizim yaşlı adam seni durdurmuş ?
Lotus: Özür dilerim. Bilmediğim bi yerde uyandığım için korktum.
Petra: Önemli değil zaten sen uyurken yaralarını iyileştirdim benim büyüm kayıp büyüdür. (Gülümseyerek) Dua et iyi ki seni ben bulmuşum. Otursana yemek yiğelim.
Lotus: Saol. Zahmet etmeseydin keşke.
Petra: Sorun değil epeydir birileriyle konuşarak kahvaltı yapmamıştım.
Yemek gerçekten güzeldi ve ayrıca Petra bana sorular sormaya başlamıştı.
Petra: Öncelikle sana üç soru sorucam bana doğru düzgün şekilde cevap vermeni istiyorum.
Lotus: Tamam.
Petra: Havanın o kadar soğuk olmasına rağmen sen sadece pantalon giyiyordun ve buna rağmen vücudun çok sıcaktı. Sorum ise bunu nasıl yaptığın.
Lotus: Bilmiyorum ama bir fikrim var. Belkide benim büyümün bi parçasıdır bu sıcaklık olayı.
Petra: Tamam ikinci soru: Kimsin ve nerden geliyosun ?
Lotus: Adımdan başka hiçbir şey hatırlamıyorum.
Petra o an gözlerime öyle bi baktıki korkmuştum ama doğru söylediğimi anlayınca bana hiçbir şey demedi.
Petra: Üçüncü soru: Herhangi bir loncaya mensupmusun ?
Lotus: Lonca ?
Petra: Vücudunun her tarafına dikkatlice bak eğer herhangi bir dövme benzeri bir işaret varsa ihtiyar senin hangi loncadan olduğunu anlar.
Başka bi odaya geçip dikkatlice vücuduma baktım sırtımda sağ koluma doğru bir dövme vardı. Bunu ilk önce Petra gösterdim ve benim hangi loncadan olduğumu hemen söyledi.
Petra: Sen Fairy Tail in bir üyesisin loncana gidersen kim olduğunu daha iyi anlarsın.
Lotus: teşekkür ederim ama lonca nerde ?
Petra beni pencereye kadar sürükledi ve şu dağların arkasındaki yoldan yürümemi dört günlük mesafede sonunda şehre varıp loncayı bulabilleceğimi söyledi. Ona teşekkürlerimi ilettikten sonra kasabanın sonuna kadar bana yaşlı adam eşlik etti.
Yaşlı adam: Evlat iyi şanslar yolun kalanını kendin yürümelisin bakmam gereken bir kasaba var.
Lotus: Saol yaşlı adam Petra iyi bak...
Gerçektende dört günlük yoldan sonra şehre vardım ve etraftaki insanlara loncayı sorduğumda bana bakarak güldüler onlara başıma gelenleri özetleyerek anlatınca bana loncayı gösterdiler. Çok heyecanlı bir şekilde loncaya koştum ve o dev gibi kapıyı açtığımda kim olduğumu bir nevze öğrenmiş oldum ...[DOUBLEPOST=1400513587,1400513501][/DOUBLEPOST]bu hikayeyi Fairy Tail adındaki animeye göre yazıyorum ek bi karakter ekledim animeyle aynı şeyleri yazmıyıcam ama iki hikayeyide birbirine katmayı planlıyorum görüşlerinizi bekliyorum.

Buda Güzeldi.

 

[sisiante02]

yeni bölümü bekleyen bir kaç kişi varsa çok özür dilerim ama bir problemim yüzünden 3. bölümü yetiştiremedim elimden geldiğince çabuk yazmaya çalışıcam kusura bakmayın

 

[Güzelİnsan]

Merhaba Seni Bir Kafamdaki bir projeyi hayata geçirdim. Seni bu projede görmek isterim.
Hikayelerini paylaşabileceğin bir blog seni yazar olarak görmeyi çok isterim.
http://minecraft-hikayeler.blogspot.com.tr/
Beklerim ..

 

[sisiante02]

Bölüm 3
Lonca kapısını açtıktan sonra etraftakiler bana bakmaya başladılar ardından işlerine devam ettiler servis yapan beyaz saçlı bir kıza aşıma gelenleri ve kim olduğumu sordum. Ellerini kafama doğru uzattı ve elleri parlamaya başladı anılarım birer birer geri geliyordu ben Lotus Vincer kopyacı bir büyücüyüm diğer büyüleri kopyalayabiliyorum ama bunu bana özel kişiler öğretmiş o kısımlar bulanık ama hafızamı kayıp ettiğim anı da hatırlayamıyorum. Beni iyileştiren kişi Mirajane çok nazik biri ama korkulacak kadarda güçlü , büyüsünü kullanmamam için bana sürekli öğüt verip durduğunu hatırlıyorum. Aklımda olmayan bir detay vardı boynumdaki atkı onu Natsu'dan almıştım canım pahasına korumamı söylemişti atkıyı Mirajane ye verdim. İşin en güzel tarafı ise kullandığım çoğu büyüyü unutmuş olmam. Natsu gibi sadece tek bir elemente sıkışıp kalmamak güzel bir şey ama Natsu benden daha güçlü ateş yiyebiliyor gücünü arttırmak için bende yiyebiliyorum ama sadece ateş değil her türlü ejdarha avcısı maddesini. Yan etkileride var tabii ki gücü kullandıktan sonra canımı çok acıtıyor bunu da hatırladım ama nedense çocukluğumu hatırlayamıyorum ailemi de tuhaf ama bu anılar benim için yeterli ailem hemen yanı başımda loncadaki tüm arkadaşlarım benim ailem. Loncada biraz dolandıktan sonra usta Makarov la karşılaştım.
Makarov : Lotus iyimisin ?
Lotus : Usta Çoğu şeyi hatırlayabiliyorum ama eskisi kadar güçlü değilim çoğu büyümü kaybettim.
Usta : Sende biliyorsun senin hem gücün hem zayıflığın çok fazla büyü kullanman çok fazla büyü gücü harcıyosun.
Lotus : O yüzden iki tane ayrı büyü gücüm var ya.
Usta : İkinci enerjin.. Evet ama Lotus dikkatli ol son günlerde seni hedef alan bir sürü Ödül avcısı var çoğuda karanlık loncalardan.
Lotus : Bunu hatırlamıyorum ne yaptım ben ?
Usta : Senin büyü gücünü incelemek için seni arıyorlar , canlı yada ölü dikkatli ol ailemizden birinin zarar görmesini istemem.
Natsu koşarak bana vurduktan sonra araya atladı : Dostlarımızı ne olursa olsun koruruz ama ... Lotus atkım nerede seni gerzek !!!!!!!
Natsu ya bir tane de ben geçirdim : Mirajane ye verdim Natsu !
Natsu bana bir tane daha vurdu : Tamam ! Görüşürüz ben göreve gidiyorum !
Natsu hemen topukladı ama hala sağlam yumruk atabilmesi güzel bir şey yedi yıldan sonra bile (gülerek).
Gray araya atladı : Hey! Lotus Natsu salağını gördünmü göreve gitmemiz lazım !
Lotus : Önden gitti çabuk git yakalarsan bir tanede suratına indir!
Gray : Büyük bir zevkle.
Usta : Ben içmeye gidiyorum Lotus dediklerimi unutma !
Lotus : Anlaşıldı usta.
O gün eve doğru yürümeye başladım bir anda sol gözüm acımaya başladı o kadar çok acıyor ki yerde kıvranmaya başladım. gözlerimi açtığım zaman sol gözüm artık kırmızıydı. Çok tuhaf ama etrafta hiç insan yoktu ve ay kırmızıydı ?
Burasının neresi olduğunu bilmiyordum ama hiç iyi gözükmüyordu ve etrafta koşuşturan bir kız vardı onu takip etmeye başladım ama ne olacağına dair en ufak bir fikrim bile yok yinede tetikte kalıyordum ve aklıma gelen her büyüyü gözden geçirmeye başladım...

Bu hikaye Fairy Tail animesinden esinlenerek yazdım spoiler içerebilir bazı bölümler haberiniz olsun izleyecek varsa ona göre okusun. Uyarmadı demeyin iyi okumalar ha bu arada Lotusun bi resmini çizdim acele oldu ama merak eden olursa gösteririm en azından aklınızda bir görüntü oluşur.[DOUBLEPOST=1403962899,1403962841][/DOUBLEPOST]

Merhaba Seni Bir Kafamdaki bir projeyi hayata geçirdim. Seni bu projede görmek isterim.
Hikayelerini paylaşabileceğin bir blog seni yazar olarak görmeyi çok isterim.
http://minecraft-hikayeler.blogspot.com.tr/
Beklerim ..

Tamam bana uyar özelden mesaj atarsanız konuşuruz yazarlık durumunu[DOUBLEPOST=1404005597][/DOUBLEPOST]Bölüm 4
Kızı kovalamaya başlarken aklıma güçlerim geldi ve direk yanına ışanlanarak ve kızın bileğinden tuttum.
Kız : Bırak beni seni sapık !
Lotus : Sakin ol ! Buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyorum hem sana bir şey yapacak niyetimde yok (gülerek) en azından şimdilik.
Kız : Sapık ! Eğer güçlerim olsaydı şu an kesinlikle doğmamış olurdun !
Lotus : Oooo bu konuda iddaalısın , gücün ne peki ?
Kız : Zaman da yolculuk yapabiliyorum ama yan etkile----
Keşke devamını dinleseydim direk kızın gücünü kopyaladım başıma bu yüzden gelmeyen kalmadı neyse şimdiki konu farklı ama..
Kız : Ne yaptın bana sapık !
Lotus : Öncelikle adım Lotus ve sakin ol sadece gücünü kopyaladım. Merak etme sende hala gücün olacak sadece kopyaladım.
Kız : Aptal bu gücün bir sür sorumluluğu var ! (kısık bir sesle) bu arada bende Rin.
Lotus : Memnun oldum Rin. Her şeyi sırayla yerine oturtalım ilk önce bu gücün detaylarını anlatır mısın ?
Rin bana gücüyle ilgili her şeyi anlattı. Bu güç bir kez kullanıldı mı neredeyse tüm büyü gücünü bitiriyor yani savaşmalık bir güç değil. İkincisi bu güce sahip olanlar öldükleri zaman zamanda parçalara ayrılıyorlar kısacası ölünce tüm zamanın akışına dağılıcakmışım. En önemli ve son kural ise geçmişte bir şeyi değiştirmek mümkün değilmiş yani yaptıklarımız çoktan bu zamana yansımış oluyor kafa karıştırıcı ama çokta işlevsel bir şey.
Lotus : Bu güçle çok eğleneceğim.
Rin : Sorumluluklar artık sana ait aptal insanları dinlemeyi öğrenmelisin. Onu bunu bırak ta biz neredeyiz ve neden senin sol gözün kırmızı bu normal değil ?
Lotus : hiçbir fikrim yok.
Rin : Sesler duymaya başladım ve takip ederken sen çıka geldin bende birazcık korktum ve kaçmaya başladım.
Lotus : Biraz mı korktun (gülerek taklit eder : Bırak beni sapııık !!!).
Rin : Aptal ! Neyse seninle tartışmayacağım acelem var savaşın başlamasına az kaldı.
Lotus : Ne savaşı ?
Rin : Hani şeytanlar insanlara savaş açtı falan filan ?
Lotus : Neee ?
Rin : Hangi dünya adasın dansın sen ?
Lotus : Adamı ? Dünya da sadece kıtalar var sadece adadan oluşmuyor.
Rin : Bunun tek bir açıklaması var o zaman.
Lotus : Ne ?
Rin : Farklı boyutlarda doğduk ve bu ortak boyuta çekildik kopyacı çocuk.
Lotus : Mantıklı.
Rin : Zamanım az seninde azdır büyük ihtimal burdan kurtulmak için çaba göstersen olmaz mı ?
Lotus : Endişe etme burada zaman akmıyor saatime bak istersen hareket bile etmiyor.
Rin : Bozuk olabilir.
Lotus : Büyülü saatler aslağa bozulmaz.
Rin : Her dünyanın kendine özgü yasaları var anlaşılan.
Lotus : Burası benim dünyama biraz benziyor yerler açısından tabii ki. İstersen bu günlük kalacak bir yer bulalım.
Rin : Şu son on beş dakikadır ağzından çıkan en işe yarar kelimeler buydu herhalde.
Lotus : Zalimsin !
Rin (gülerek) : İltifat olarak kabul ediyorum !
Rini benim evimin olması gereken yere götürdüm biraz yıkıkta olsa benim evim bu boyut tada vardı ve içerisi sağlamdı bu yüzden geceyi evimde geçirdik Rin e misafir odasında kalmasını söyledim ama itiraz etti bende ona benim odamda bir yer yatağı hazırladım ne olursa olsun oda korkuyor olmalı eleştirmedi ve geceyi böylece atlatmış olduk ama kafamda hala bir kaç soru var. Bizi buraya kim getirdi neden getirdi gözüm neden kırmızı ve neden Rin le tanıştım kader olamayacak kadar tesadüflerle dolu. Galiba Rin den hoşlandım uyumaya çalışırken de biraz sohbet ettik dünyalarımız hakkında ve birbirimiz hakkında. Sonuçta burada ne kadar kalacağım belli değil ve zaman kavramı da yok gibi ve yanımda çok güzel bir kahverengi saçlı , kısa boylu , zeki , küstah ve sevecen bir kız var galiba aklım bulanıyor ama bu düşünceler içinde uyuya kalmak ta güzeldi. Sabah olduğunda Rin piyasada yoktu bir yerlere gitmiştir diye düşündüm ama bir çığlık sesi duydum. Bu çığlık Rin in kesinlikle Rin in hayatımda koşmaığım gibi koşmaya başladım ve neden çığlık attığını görünce Rin e çok kızdım...

Bu hikaye Fairy Tail animesinden esinlenerek yazdım spoiler içerebilir bazı bölümler haberiniz olsun izleyecek varsa ona göre okusun. Bu bölümde zerre yoktu ama diğer bölümlerde spoiler olabilir işin ucunda bende kafamda kurguluyorum bu hikayeyi sadece hikayenin evreni ve çoğu karakteri hazır

Bu arada bundan sonra [...] bu parantezlere karakterlerin o anki düşündüklerini yazacağım.[DOUBLEPOST=1404005801][/DOUBLEPOST]Bu arada lütfen okuyanlar birkaç yorum yazın görüşlerinizi merak ediyorum ve bide hikayeye romantizm ekleyeyim mi tabi dozunu aşmadan.

 

[TrashPlays]

Çok İyi Gidiyorsun Devam Et Müthiş

 

[sisiante02]

Çok İyi Gidiyorsun Devam Et Müthiş

çok teşekkür ederim.

 

[sir_Galahad]

Devamı ? Çok Beyendim Rica Etsem The Zombie Apocalypse konuma bakarmısın minecraft hikayelerinin içinde senden sonra yazdım Ne Eksiklerim Var Diye Sorucaktım

 

[sisiante02]

Bölüm 5
Rin gerçekten de bir kızmış. Korktuğu şey sadece tuhaf bir çalımsı bitki. Gerçi tuhaf ama yemek için etrafa bakmaktan iyidir. Sucuk çalıları ? Cidden tuhaf Rin e etraftan çalı çırpı toplamasını söyledim bende biraz taş buldum ardından ateş yakmak için her şeyi hazırladık.
Rin : Hadi bakalım nasıl yakacağız bunu ?
Rin bunu der demez Natsu'nun gücünü kullanarak ateş yaktım.
Rin : Bunu nasıl yaptın ?
Lotus : Söyledim ya ben güçleri kopyalayabiliyorum.
Rin : Bunu nereden öğrendin ?
Lotus : Ailem ben küçükken öldü beni köydekiler keşişlerin yanına yolladılar. Bana orada bu büyüyü öğrettiler ama benim bile orjinal bir gücüm var.
Rin : Ne imiş o güç ?
Lotus : Işınlanabiliyorum. İlk karşılaşmamızda yanına ışınlanmıştım fark ettiysen.
Rin : (gülümseyerek) Bende çok hızlı hareket ettiğini falan sanmıştım.
Lotus : [Rin gittikçe gözümde daha da güzel gözükmeye başladı onunla göz teması bile kuramıyorum.](kafasını sıvazlayarak) Neyse şu sucukları pişirelim artık.
Rin le birlikte yaklaşık bir ay falan yaşadık bu bir ay boyunca birbirimiz hakkındakileri öğrendik ama Rin e yaklaşamadım bile. Neyse ama yemek aramak için Rin le birlikte dışarı çıkmıştım tam o sırada siyah zırhlı biri önümüzde belirdi Rin koluma yapıştı Lotus: [Hoşuma gitmedi değil gerçi..]
Rin : Sen-sende kimsin ?
Kara şovalye : Sizin burada olmamanız lazım birbirinizle tanışmamanız lazım bu yüzden sizi öldüreceğim.
Lotus : Kolaysa gel de öldür bakalım ! Rin arkama geç !
Rin : Neler oluyor en ufak bir fikrim yok ama bende savaşacağım.
Lotus : (bağırarak) Rin arkama geç dedim !
Biraz mızmızlansa da dediğimi yaptı.
Lotus : [ Bu herif kimin nesi böyle ? Gardımı indirmemem lazım zırhını dondurarak kırabilirim. Evet bu iyi bir fikir.]
Juvia'nın su büyüsünü kullanarak Şovalye'yi ıslattım hemen ardından Gray'in buz yapımı büyüsüyle dondurdum. Direk dondu fırsattan yararlanarak yanına ışınlandım ve Natsu'nun ateş ejderi yumruğunu vurdum tuzla buza dönüştü.
Lotus : [ Bun işte bir b#kluk var bu kadar kolay olmamalıydı.] Rin iyimisin ?
Rin : (Sayıklayarak) E-eee-vee-ett iyiyim.
Şovalye gülmeye başladı ve olan oldu iki tane portal açıldı ve biri beni kendi boyutuma diğeri de Rini kendi boyutuna çekiyordu.
Şovalye : Boyutları dengelemekte başarısız oldum ancak siz ikinizi burada artık olarak bırakamazdım hem uzay-zaman kuramını ve boyutları bozuyor dunuz.
Lotus : Kendini mi öldürttün bu yüzden aptal !
Şovalye'nin son sözleri : Görevim için canım hiçbir şeydir!
Rin'e doğru uzanmaya çalışıyordum ama portal beni içeri çekiyordu Rin'e bağırdım oda bana doğru döndü var olan gücümle kendimi ona doğru ışınladım bileğin tuttum ve ...

(tamam resim çok güzel değil ama idare edin el yapımı sonuçta Lotus & Rin)
o an her şey durmuş gibiydi ve vücudum kendi kendine hareket etmişti. Rin'le birbirimizden ayrılmaya başladık kendi dünyalarımıza çekiliyorduk.
Lotus: (Bağırarak) Rin ! Ne olursa olsun bir gün seni tekrar bulacağım gidebildiğim kadar gideceğim ve o zaman benimle.. benimle evlenir misin Rin ?
Rin : Evet.. Evet Evet seni aptal ! Bende seni ne olursa olsun bekleyeceğim !
Aniden boyutlara çekilmeden bir kaç saniye önce Rin'e kendi taktığım bilekliği fırlattım umarın yakalayabilmiştir. Evimin tam önüne düştüm yapacak hiçbir şeyim yoktu artık Rin de yoktu tabi. Olanları ustaya anlattım bana bir süre izin verdi gözümün rengi değiştiğinden bana inanmıştır diye düşünüyorum ama her neyse kimse bu olanlara bir anlam veremedi zaten. Evim geçirdiğim bir kaç haftadan sonra bir anda penceremde Natsu belirdi.
Natsu : Hey Lotus kendine gel artık sen hiçbir sözünden cıvıtmayan birisin mutlaka bir yolunu bulursun.
Lotus : ... [cevap bile veresim yok]
Natsu : Hatırlıyor musun ?
Lotus : Neyi ?
Natsu : Canımız sıkkınken her zaman şehrin yakınındaki nehre giderdik.
Lotus : Ama artık orada bir nehir yok.
Natsu: Duyduğuma göre yeni bir gücün varmış zamanda yolculuk ! Neden yedi yıl öncesine gidip biraz nostalji yapmıyorsun.
Lotus : [Aslında iyi fikir] Gerek yok.
Natsu : Karar sana kalmış ama bu seni rahatlatacaktır birazda olsa.
Natsu geldiği gibi pencereden atladı aslında dediğini yapacağım. Evet ilk zaman yolculuğumu yapacaktım nehrin geçmişti olduğu yere gittim ve büyüye başladım Rin'in anlattığı gibi tam tarihe odaklandım bira anda her şey parlamaya başladı ve geçmişe gittim. Nehir tam önümdeydi çimenlere uzandım ve biraz kafamı dinlemeye çalıştım bir süre sonra birinin bana seslendiğini fark ettim. Kafamı çevirdim ve hayatım boyunca hiç bu kadar tuhaf bir olaya bulamamıştım...

Bu hikaye Fairy Tail animesinden esinlenerek yazdım spoiler içerebilir bazı bölümler haberiniz olsun izleyecek varsa ona göre okusun. Bu bölümde de yoktu spoiler ama resmi umarım herkes görebilir. Biliyorum çok aceleci davrandım bu bölümde ama içimden geçenleri yazdım direk görüşlerinizi bekliyorum.[DOUBLEPOST=1404052310,1404051518][/DOUBLEPOST]Beşinci bölümle ilgili çok heyecanlıyım ve altıncı bölümle ilgili kafamda o kadar çok fikir var ki iyi ya da kötü tüm yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

 

[sir_Galahad]

Sonraki Bölüm ? 1 solukta izliyorum [DOUBLEPOST=1404054410,1404054364][/DOUBLEPOST]Resim Güzel Sıkıntı yok[DOUBLEPOST=1404054797][/DOUBLEPOST]birde benim konuda af dileyen kişiye napmalıyım ?

 

[TrashPlays]

Hadi 6. Bölümü bekliyoruz

iPhone 5 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi