- Mesajlar
- 100
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 238
- Puanları
- 940
Dün yaşadığım bir olayı sizlere anlatmak istiyorum. Üst katta oturan takıntılı komşumun, horozlardan önce uyanıp sabaha karşı elektrik süpürgesi çalıştırmasından dolayı dün sabah erken uyandım. Yarı uyanık yarı uykulu halimle ilk işim spor haberlerine bakmak üzere sağımdaki komidinde duran tableti kapmak oldu, ardından bir sürprizle karşılaştım internetim yoktu, zaten şu sıralar sorunluydu sürekli kesiliyordu. Boş boş tabletin ekranına bakarken, tabletimdeki notlar kısmını kurcalamaya başladım, orta okula giden kuzenimin doğum gününü kaydetmiş olduğumu gördüm.
Dün boş günümdü, kahvaltı vs. derken saat 9 gibi Muhterem Enişte'mi aradım, akşam için ufak bir kutlama organize eden küçük eniştem işin büyük kısmını hallettiğini söyledi ama ben de kuzenim için bir şeyler yapmak istiyordum, onu ve abisini gezdirebileceğimi söyledim, eniştem izin verdi. Boş günümü fırsat bilerek, onları sevecekleri bir yere götürmeyi planlıyordum ama bir sorun vardı ,,Batista”yı (aracım) daha yeni yıkamaya vermiştim, haliyle pırıl pırıl olan aracıma kimseyi bindirmek istemiyordum. Arabasını yeni yıkatan her erkek bu sendromu yaşar. :alay: Kısa süre düşündükten sonra ,,saçmalama” dedim kendi kendime, böyle şeylerin önemsiz olduğu kanısına vardım. Aracı çalıştırmak için otoparka indiğimde sileceklere sıkıştırılmış renkli bir saman kağıdı gördüm ve iki parmağımla (işaret parmağım ve serçe parmağım) kağıdı tuttum, o sırada telefonum çaldı arayan küçük eniştemdi. Bana alınması gereken birkaç şeyden bahsetti ve kuzenlerimin beni beklediğini söyledi, evlerimiz yakın olduğundan iki kuzenimi de aldım evlerinden.
Eğlenebilecekleri bir yere gitmek istiyordum, öbür semtteki hamburgerciye gitme kararı aldık. Daha hamburgercinin olduğu semte giremeden yol çalışmasına denk geldik, yolun kapalı olduğunu ve bir üst sokaktan dönmemiz gerektiğini söylediler. Oflayıp sağa sola baktıktan sonra geri vitese taktım, kuzenim renkli saman kağıdına baktı ve ,,çiğ köfteciye gidelim” dedi. Küçük eniştem Antepli olduğu için çocukları da oryantal lezzetlere alışkındı. Kendisi sıra gecesinden kaçmış patates kadar ısrar edince ben de kıramadım ve adrese sürüverdim, aslında bir yandan da gitmek istemiyordum çünkü ben öyle bilmediğim yerlerde yemem ama bir şekilde olayı ,,bak burası güzel değil başka yere gidelim” meselesine getirip, oradan ayrılırım diye düşünüyordum...
Mekan çok samimi ve temiz görünüyordu, temiz görünmesi sebebiyle içeriye bir bakmak istedim. Bana hoş geldin diyen kişi gıda mühendisliğini bitirmiş bi arkadaşımdı, adı Nedim. Ne yaptın nasılsın derken mekan kendisininmiş meğer, biraz sohbet ettik, neyse oturduk ve ben bir lavaş söylettim, gençler de çocuk menü (acısız ve oyuncaklı çiğ köfte) söyletti. Kısa sürede gelen çiğ köfteler iştahımı kabartırken kuzenim ,,oyuncağımı açar mısın” dedi. Oyuncaklara pek ilgim yok ama ,,ver bakiiim” diyerek çekiştirdim. Çiğ köfteden çıkan sürpriz oyuncağı görünce afalladım, akıllara zarar ve ilginç
Sizce bu oyuncak ne olabilir? Cevaplarınızı bekliyorum^^ Gelen cevaplara göre çiğ köftecinin adını paylaşacağım, belki bir ip ucu yakalayabilirsiniz.
Moderatör tarafından düzenlendi:
