Hergün 1 bölüm yayınlayacağım.Eğer tutarsa Adventure Map'ini bile hazırlayabilirim.[DOUBLEPOST=1386353465,1386277824][/DOUBLEPOST]Bölüm:3
Topallayarak ve karnımı tutarak evimin yolunu tuttum.Uzun bir süre sonra evime geldim.Ancak evim eskisi gibi değildi...
Evim tamamen yanıyordu.İçindekilerle birlikte..Köpeğim..Zavallı köpeğim gözlerimin önünde yanıyordu.Ardından arkama baktım.Burunluyol Köyünün olduğu yerden yangınlar ve dumanlar çıkıyordu.Acele ile oraya doğru koştum.Köy halkı korku içinde bağırıyor ve koşturuyordu.Ardından onu gördüm.Rüyamda gördüğümü...Madende gördüğümü..Karşımda uzun,keskin kılıcı ile duruyordu.Kılıcının üzerinden alev çıkıyordu.Yüzüne dikkatlice baktığımda..Yüzü tamamen kurukafaydı.Elleri..Elleri de kemiktendi.Üzerini kaplayan bir deri yoktu.Sağ elinde alevden bir kılıç sol elinde ise bir tırpan vardı. Hâla iyileşmemiştim. Ona karşı koyamazdım...Beni görmemesine dikkat ederek yıkılmış bir duvarın arkasına saklandım.Ardından birden siyah bir duman çıkararak ortadan kayboldu.Köylüler yaralılardı.Çocuklar..Yaşlılar..Herkes yaralıydı.Ve perişandı.Birden bir şey beni boğazımdan sıkıca tuttu.Beni havaya kaldırdı.Madende gördüğüm lav devi ile aynı boyuttandı.Ve aynı fiziktendi.Ancak bu kez lav değil siyahtı.Ancak çok sert bir deriye sahipti.Gözlerinden hala lav çıkıyordu.Bana kükredi ve beni havaya doğru fırlattı.Yere düştüm.Kendimi savunmak için elimde hiçbir malzeme yoktu.Köylüler saklanmış bizi izliyordu.Dev gittikçe bana daha çok yaklaşıyordu.Ardından sert elini havaya kaldırdı.Ve üzerime doğru atıldı.Birden tam o anda bir ok canavara doğru geldi.Canavara etki etmemişti.Sadece dikkatini dağıtmıştı.Ardından birkaç adam daha geldi.Zırhlıydılar.Kimilerinde kılıç kimilerinde yay vardı.En sonunda birisi beyaz kırmızı üzerinde bir yazı yazan bir şey getirdi.Hızlı bir hareketle o şeyi havaya doğru fırlattı.Tam o anda elinde yay olan kişide o havadaki kırmızı beyaz şeye doğru bir ok attı.Ardından anlamıştım.Bu bir TNT'ydi.TNT canavarın üzerinde patladı.Ve o an...O anı hatırlamıyorum...Patlamanın etkisi ile bayıldım.[DOUBLEPOST=1386354711][/DOUBLEPOST]Kalktığımda etrafımdaki toprak tamamen siyahlaşmıştı.Neredeyse herkes TNT etkisinden dolayı...Ölmüştü..Ancak ben?Ben neden ölmedim.Yada zarar görmedim.Birden onu karşımda gördüm.Tekrar aynı şekilde bana bakıyordu.Kahkahalar ile bana bakıyordu.
-Merhaba...Steve....
Korkumdan cevap veremiyordum.Sesi bile ruhuma işliyordu.
-Evet..Buradaki herkesin ölüpte..Neden kendinin ölmediğini merak ediyorsun...Zavallı ölümlü..Bunun sebebi.Sana 2. bir şans vermem.Yokedilmek için..Fazla güçlüsün...
Birden gözlerimi kapatır kapatmaz kayboldu.Güçlü mü?Bu ne anlama geliyordu.Ölen kişilere baktı.Hepsinin elmas zırhları..Kılıçları vardı.Ancak ben.Bir elmas kazmam vardı ancak onu da kaybettim.Bana arkadaşlık eden sadece bir köpeğim vardı...Beni barındıran sadece bir evim vardı..Hepsini kaybettim.İntikam alevi ile elime bir çekiç aldım.Karşımda tamamen dağılmış lav devinin siyah parçalarını topladım ve köydeki demire vurmaya başladım.Gece-gündüz demedim.İntikam ile..Köydekiler için..Yıkılmış,yanmış evim için...Ölen,gözlerimin önünde can veren köpeğim için..Beni kurtarıp kendilerini feda etmiş kahramanlar için..Vurmaya başladım çekiç ile o sert demire.Gece gündüz çalıştım..Ancak en sonunda hazırdı..Siyah madde...Obsidyen Kılıcı ve zırhı hazırdı.Kılıcımı havaya kaldırdım ve yemin ettim."Ölümün sonu,benim başlangıcımın doğuşu olacak"diye bağırdım.Ve oralardan yavaş adımlar ile uzaklaştım..
Artık,karanlık günler bitecekti..