Mucosoft'un 2 Teorisi

Mucosoft

Bedrock Kaşifi
En iyi cevaplar
1
Size Zamanda Yolculuk ve Rüya teorilerimi aktaracağım.

Hala gizemi çözülmemiş bu 2 şeyin ardında neler olabilir. Hepsini teker teker anlatmayacağım. Sadece teorilerimi sunacağım.

Mucosoft'un Zamanda Yolculuk Teorisi:
=> Bir cisim düşünelim. Önce 146 km/sa hızla yol alıyor. Bununla birlikte ne oldu bir düşünün. Çevrenizde yavaşlamalar oluyor. Siz hızlı çevreniz yavaşlıyor. Eğer 300 km/sa giderseniz sizin erken gitmeniz daha da erkenleşir. Yani şöyle. Cisim hızla yol alırken çevredeki cisimler yavaşlar. Bununla birlikte zamanda yavaşlamış olur. Daha da hızlı gidersek hatta ışık hızına gidersek geçmişe yolculuk mümkün olabilir. Geleceğe Yolculuk şu an geri dönüşü olmayan bir şekilde kesin. Kısacası şunu anlatıyorum. Cisim hızlandıkça zaman yavaşlar.

Rüya Teorisi:
Bana göre 2 çeşit rüya vardır.
1) Anlık Rüya: Anında görürüz kısa sürelidir. Şu 3 saniye olayı ama bundan hala emin değilim. Kesin değil.
2) Gerçekçi Rüya: Bu da emin olduğum bir nokta. Çünkü 1 saat 2 saat rüya gördüğümüze emin oldum bu günde yaşadığım olaydan sonra.
Çok hafif uyanacak gibiydim. Sabah vaktiydi. Saat 7 idi. Tuvaletten döndüm. Bir kaç dakika sonra rüya gördüm. 9'a kadar rüya gördüm yaklaşık aralıklarla hareket ettiğimi de hatırlıyorum. Bunun sonucunda 2. rüya türü kesinleşmiş bulunmaktadır.

Bunlar benim teoremim sizde kendinizinkini paylaşabilirsiniz. Yorum atabilirsiniz. Like veya dislike bırakmayı... Tab2 şakaydı O_O
 

Tenekesaurus

Obsidyen Madencisi
En iyi cevaplar
0
Cisim hızlandıkça zaman yavaşlar ama rölativite teoremine göre ışık hızını geçemezsin, ışık hızını bir şekilde geçmeyi başarırsan teorik olarak zamanda geri gidersin ama dediğim gibi ışık hızını aşmak şu anda imkansız. Einstein'ın teoremidir. Sicim teorisi üzerine çalışan fizikçiler üzerinde çalışıyor teorinin. Hemen teorinin üzerine benim teorim diye yatmayalım.

Rüya konusunda da, rüyalar REM uykusunda gerçekleşir (2-3 saat) insan uykudayken zaman algısını tamamen kaybeder (çünkü bilinç yok.) . 4 saati 3 saniye, 2 saniyeyi 9 saat olarak algılayabilirsin. Rüyaların zamanı kişiden kişiye göre değişir. Ölçmek mümkündür ama araştırmam lazım verilere ulaşmak için.

Kolay gelsin.
 

TimarliSipahi

Taş Madencisi
En iyi cevaplar
1
1.hız teorinize katılmadığımı belirtmeliyim. Çünkü zaman ve mekan yavaşlamaz; aksine biz hızlanırız.

2.rüya teoriniz için de şunu söyleyebilirim: Rüya gördüğümüz alem ve bizim yaşadığımız alem farklıdır. O yüzden böyle gelir. Demek istediğim, en fazla 7 saniye rüya görebiliriz. İki alemin zaman kavramı farkli olduğu için rüya gördüğümüz alemdeki 7 saniye, bizim alemimizde saatlere denk gelir.
 

Tenekesaurus

Obsidyen Madencisi
En iyi cevaplar
0
1.hız teorinize katılmadığımı belirtmeliyim. Çünkü zaman ve mekan yavaşlamaz; aksine biz hızlanırız.

2.rüya teoriniz için de şunu söyleyebilirim: Rüya gördüğümüz alem ve bizim yaşadığımız alem farklıdır. O yüzden böyle gelir. Demek istediğim, en fazla 7 saniye rüya görebiliriz. İki alemin zaman kavramı farkli olduğu için rüya gördüğümüz alemdeki 7 saniye, bizim alemimizde saatlere denk gelir.

Hocam rölativite kanununa göre kesin hareket ya da kesin duruş yoktur. Cisimler birbirine göreceli olarak hareket eder (Işık hariç)
 

Mucosoft

Bedrock Kaşifi
En iyi cevaplar
1
1.hız teorinize katılmadığımı belirtmeliyim. Çünkü zaman ve mekan yavaşlamaz; aksine biz hızlanırız.

2.rüya teoriniz için de şunu söyleyebilirim: Rüya gördüğümüz alem ve bizim yaşadığımız alem farklıdır. O yüzden böyle gelir. Demek istediğim, en fazla 7 saniye rüya görebiliriz. İki alemin zaman kavramı farkli olduğu için rüya gördüğümüz alemdeki 7 saniye, bizim alemimizde saatlere denk gelir.
2. maddede şu açıklığı getireyim. Rüya alemi değil, rüya kafada oluşan düşüncelerimizden ibarettir. Rüyamı kontrol eden bir insan olarak size daha sonra Lucid rüyayı anlatıp komplece astral seyahat ile uzaya çıkacağız. Tab2 şakaydı O_O

Ben bizzat uzun gördüm aralıklarla uyanacak gibi oldum hissettim rüyada yorganı. Yani tam uyku modunda değilken rüya gördüm. Ne 7 saniyesi bildiğin 1-2 saat. Tam uyanma ile uyku arasında hem hissediyorum gerçek dünyayı hem rüyadayım öyle bir şey.
 

BurnerTroll

Doktor, sadece doktor.
En iyi cevaplar
0
Zaman bana daha çok boyut gibi geliyor yapı olarak. (Kimisi farklı görüyor olabilir zamanı, normaldir.) Nedir efendim, şöyle ki 3 boyutlu varlıklar olan biz insanları genel olarak kapsayan 3+ katsayılı boyutlar var ve bunlardan biri zaman demek oluyor bu da. Yani ışık hızına ulaşırsan en fazla 3. boyutun "duvarları"nda dolanmış olursun. Çünkü 3 boyuta indirgenmiş her şeyi kapsayan bir ideadan (4. boyut) söz ediyoruz. Yani bir kişinin zamanının durması, 3. boyuta hapsedilmiş her şeyin zamanının durması anlamına da gelmiyor. Bu bir görecelilik, başka bir deyişle algı değişimi. Evrendeki olaylar zamana hapsedildiği için siz zamanda geriye dönmek isteseniz de sizin dışınızdaki diğer tüm varlıklar evrende kendi zamanını yaşıyor. Yani sizin zamanda geriye gitme algınız, diğer maddelerin zamanında değişiklik yapmayacağı için geçmişte kalan o belirli zamanı yaşayamayacaksınız. 3. boyutun (ve alt kümeleri) tamamını bu sınırlamadan kurtarırsanız mümkün olabilir bu durum.

Sadece teori düzeyinde bilgilere sahip olduğumuz için ışık hızını geçmek bize zamanda geri yolculuk yaptırır mı bilemeyiz. Çünkü önce 3. boyutun sınırlarından kurtulmak zorundayız ve şimdiye kadar elde ettiğimiz bilgilere göre ışık hızı buna güç yetiremiyor. Yani ışık hızını geçmekle bu iş olur mu yoksa boyut duvarlarını delecek başka bir yöntem mi gerekiyor, şimdilik bir paradokstan ibaret bu. Şimdi şöyle diyen illa ki çıkar, "Cisim hızlandıkça zamanı yavaşlamıyor mu? Işık hızında da zamanı durmuyor mu? O zaman düz mantıktan ışık hızını geçtiğimizde zamanı geriye saramaz mıyız?" Bunu diyen arkadaşlara cevaben, klasik fizikteki bilgilerle modern fiziği yorumlayamazsınız.
 

CrafterMan24

Arduino is my life :C
En iyi cevaplar
0
Zaman bana daha çok boyut gibi geliyor yapı olarak. (Kimisi farklı görüyor olabilir zamanı, normaldir.) Nedir efendim, şöyle ki 3 boyutlu varlıklar olan biz insanları genel olarak kapsayan 3+ katsayılı boyutlar var ve bunlardan biri zaman demek oluyor bu da. Yani ışık hızına ulaşırsan en fazla 3. boyutun "duvarları"nda dolanmış olursun. Çünkü 3 boyuta indirgenmiş her şeyi kapsayan bir ideadan (4. boyut) söz ediyoruz. Yani bir kişinin zamanının durması, 3. boyuta hapsedilmiş her şeyin zamanının durması anlamına da gelmiyor. Bu bir görecelilik, başka bir deyişle algı değişimi. Evrendeki olaylar zamana hapsedildiği için siz zamanda geriye dönmek isteseniz de sizin dışınızdaki diğer tüm varlıklar evrende kendi zamanını yaşıyor. Yani sizin zamanda geriye gitme algınız, diğer maddelerin zamanında değişiklik yapmayacağı için geçmişte kalan o belirli zamanı yaşayamayacaksınız. 3. boyutun (ve alt kümeleri) tamamını bu sınırlamadan kurtarırsanız mümkün olabilir bu durum.

Sadece teori düzeyinde bilgilere sahip olduğumuz için ışık hızını geçmek bize zamanda geri yolculuk yaptırır mı bilemeyiz. Çünkü önce 3. boyutun sınırlarından kurtulmak zorundayız ve şimdiye kadar elde ettiğimiz bilgilere göre ışık hızı buna güç yetiremiyor. Yani ışık hızını geçmekle bu iş olur mu yoksa boyut duvarlarını delecek başka bir yöntem mi gerekiyor, şimdilik bir paradokstan ibaret bu. Şimdi şöyle diyen illa ki çıkar, "Cisim hızlandıkça zamanı yavaşlamıyor mu? Işık hızında da zamanı durmuyor mu? O zaman düz mantıktan ışık hızını geçtiğimizde zamanı geriye saramaz mıyız?" Bunu diyen arkadaşlara cevaben, klasik fizikteki bilgilerle modern fiziği yorumlayamazsınız.

Katılıyorum.

Bu arada ışık hızından da hızlı gitmek pratikte olmasa da teorikte mümkün.

Anlatacağım şeye tam da ışın hızından hızlı gitmek diyemeyiz, çünkü mantığında ışık hızından hızlı giden şey biz değil, evren oluyor. Warp motorlarından bahsediyorum. Evrenin Einstein yasalarına göre çekilebilir ve bükülebilir olduğunu biliyoruz. Warp motorlarının da yapması gereken bu aslında. Siz uzay geminizde hiç hareket etmiyor olun. Uzayı gideceğiniz yerden gerip arkanızdan sıkıştırırsanız, sizi hızla ileri doğru itecek bir dalgalanma yaparsınız. Einstein yasalarına göre evren ışık hızından hızlı hareket edebiliyor, yani evren ışık hızından hızlı giderken sizi de ittiriyor, siz de ışık hızından hızlı gidiyorsunuz. Solucan deliklerine daha kontrol edilebilir bir alternatif olarak düşünülebilir. Tabi bu seyahat esnasında evreni büktüğünüzden siz de bir baloncuk içerisinde yolculuk ediyorsunuz, ve inanın, o baloncuktan kazara dışarı çıkmak istemezsiniz. Geminizden kalan parçaları toplarlar artık. O ani yavaşlama etkisi gemiyi silip süpürür. Dahası bu Warp motorları çok büyük enerji gerektiriyor, ve dahası bu enerji negatif enerji olmak zorunda. Tam olarak var mı yok mu bilinmiyor ama bu gidişle Warp motorlarının üretilmesi çok uzun zaman alabilir.

Tabi bir alternatif daha var. Foton yelkenlileri. Evet, fotonların kütleleri yoktur, ancak enerjileri sayesinde eğer çok çok çok ince bir yüzeye temas ederlerse orada bir baskı ve ittirme kuvveti oluştururlar. Uzaydaki foton yelkenlilerinin de mantıkları bu. Güneş gibi dev ışık kaynakları adı üzerilerinde "ışık kaynağı" oldukları için foton saçarlar. Uzayda bu sayede çok yavaş hızlansa bile hiç enerjiye ihtiyaç olmadan, sırf ışıkla sonsuza kadar hızlanılabilir, daha doğrusu ışın hızına kadar. Bu henüz pek de verimli olmasa da yeni yeni yapılmış bir şey. NASA'nın test ettiği prototipleri var. Günümüzde genellikle CP-1 adındaki madde kullanılıyor bu iş için, saç telinden 8 kat daha ince ve katlarca daha hafif bir madde. Bundan yapılmış folyo tarzındaki atom kalınlıklarıyla ifade edilen yansıtıcı yüzeyler kullanılıyor foton yelkeni olarak.
 

dumankavruldu

Ağaç Yumruklayıcı
En iyi cevaplar
0
bence rüyada ruhumuz bi gümüş kordonuyla bize bağlı biz bi ruhuz

ve zaman yolculuğu teorine katılıyorum mucosoft çünkü bir yerde bilimsel olarak kanıtlanmıştı bi videoda
 

Tenekesaurus

Obsidyen Madencisi
En iyi cevaplar
0
Katılıyorum.

Bu arada ışık hızından da hızlı gitmek pratikte olmasa da teorikte mümkün.

Anlatacağım şeye tam da ışın hızından hızlı gitmek diyemeyiz, çünkü mantığında ışık hızından hızlı giden şey biz değil, evren oluyor. Warp motorlarından bahsediyorum. Evrenin Einstein yasalarına göre çekilebilir ve bükülebilir olduğunu biliyoruz. Warp motorlarının da yapması gereken bu aslında. Siz uzay geminizde hiç hareket etmiyor olun. Uzayı gideceğiniz yerden gerip arkanızdan sıkıştırırsanız, sizi hızla ileri doğru itecek bir dalgalanma yaparsınız. Einstein yasalarına göre evren ışık hızından hızlı hareket edebiliyor, yani evren ışık hızından hızlı giderken sizi de ittiriyor, siz de ışık hızından hızlı gidiyorsunuz. Solucan deliklerine daha kontrol edilebilir bir alternatif olarak düşünülebilir. Tabi bu seyahat esnasında evreni büktüğünüzden siz de bir baloncuk içerisinde yolculuk ediyorsunuz, ve inanın, o baloncuktan kazara dışarı çıkmak istemezsiniz. Geminizden kalan parçaları toplarlar artık. O ani yavaşlama etkisi gemiyi silip süpürür. Dahası bu Warp motorları çok büyük enerji gerektiriyor, ve dahası bu enerji negatif enerji olmak zorunda. Tam olarak var mı yok mu bilinmiyor ama bu gidişle Warp motorlarının üretilmesi çok uzun zaman alabilir.

Tabi bir alternatif daha var. Foton yelkenlileri. Evet, fotonların kütleleri yoktur, ancak enerjileri sayesinde eğer çok çok çok ince bir yüzeye temas ederlerse orada bir baskı ve ittirme kuvveti oluştururlar. Uzaydaki foton yelkenlilerinin de mantıkları bu. Güneş gibi dev ışık kaynakları adı üzerilerinde "ışık kaynağı" oldukları için foton saçarlar. Uzayda bu sayede çok yavaş hızlansa bile hiç enerjiye ihtiyaç olmadan, sırf ışıkla sonsuza kadar hızlanılabilir, daha doğrusu ışın hızına kadar. Bu henüz pek de verimli olmasa da yeni yeni yapılmış bir şey. NASA'nın test ettiği prototipleri var. Günümüzde genellikle CP-1 adındaki madde kullanılıyor bu iş için, saç telinden 8 kat daha ince ve katlarca daha hafif bir madde. Bundan yapılmış folyo tarzındaki atom kalınlıklarıyla ifade edilen yansıtıcı yüzeyler kullanılıyor foton yelkeni olarak.

Foton yelkenlilerinin varlığından haberim vardı ama onların ışık hızına varması ne kadar sürer, onlar ışık hızına varınca bizim (İnsanlığın.) akıbetimiz ne olur bilemeyiz. Warp motorları yapılsa bile 2 boyutlu evrende hareket ederek zaman boyutuna ne kadar etki edebiliriz kim bilir. Üstelik, tek bir partikülün (neredeyse kütlesiz) ışık hızına "yaklaştırılması" için büyük Hadron Hızlandırıcısı kullanılıyor. Gereken gücü buradan hesap edin.

(İşbu yazı konuya tamamen felsefi boyuttan yaklaşmıştır ki tam olarak ilgi alanım değil sicim teorisi.)
 

CrafterMan24

Arduino is my life :C
En iyi cevaplar
0
Foton yelkenlilerinin varlığından haberim vardı ama onların ışık hızına varması ne kadar sürer, onlar ışık hızına varınca bizim (İnsanlığın.) akıbetimiz ne olur bilemeyiz. Warp motorları yapılsa bile 2 boyutlu evrende hareket ederek zaman boyutuna ne kadar etki edebiliriz kim bilir. Üstelik, tek bir partikülün (neredeyse kütlesiz) ışık hızına "yaklaştırılması" için büyük Hadron Hızlandırıcısı kullanılıyor. Gereken gücü buradan hesap edin.

(İşbu yazı konuya tamamen felsefi boyuttan yaklaşmıştır ki tam olarak ilgi alanım değil sicim teorisi.)

Doğru, herhalde uzayda bekletilen bir foton yelkenlisi sadece güneşten alarak normal bir roket hızına birkaç haftada geçebilir ancak. Roketlerden farkı ise şu, foton yelkenlileri sonsuz hızlanma yapabiliyor. Dahası enerji üretecek bir sistem kullanıldığında güneş (yıldız ışını) görmese bile lazer gibi ışık yayan şeyle foton yelkenlisi yürütülmeye devam edilebilir. Sürekli hızlanan bir sistem olduğundan önce hızlanmaya yavaş başlar, hızlandıkça hızlanır ve hızlanma miktarı artabilir. Ayrıca böyle bir geminin roket parçaları gibi ağır şeylerden uzak kalacağını da düşünürsek, uzaya göndermesi falan çok daha kolay olacaktır. Günümüzdeki sistem ne yazık ki bu tarz bir yelkenli gemi yapılsa bile onu uzaya gönderecek şeyin yanma motorlu roketler olmasını gerektiriyor, ancak bu roketlerin taşıyacağı ağırlık büyük bir miktar azalacak ki bu da daha fazla itme gücü ve taşınacak yelkenlinin uzaya ulaştığında çok daha fazla ivmeye sahip olması demek. Tabi bir diğer teori de solucan delikleri, ancak bu da Warp motorlarında olduğu gibi 2 boyutlu evren sıkıntısına da giriyor. Bir solucan deliğinin düzgün bir şekilde açılabilmesi için 3 boyutlu bir şekilde açılması gerek. Yani filmlerde görülen iki boyutlu daire şeklinde yırtık görünüşünde değil, üç boyutlu bir yapıda olacak. Mantıkları ise çok basit, tabi pratikte nasıl yapılır o meçhul. Bulunduğum yer A noktası, gitmek istediğim yer B noktası olsun. Aramızda da 8 milyar ışık yılı mesafe olduğunu düşünelim. Ben buraya ışın hızıyla bile yola çıksam B noktasına ulaşmam 8 milyar yıl alacak. Solucan deliğinin mantığı da evrenin yine bükülebilir olmasından geliyor. Kağıt gibi düşünelim evreni. Bir yere A harfi, diğer yere B harfi çizelim. B harfine ulaşmak için normalde dümdüz bir çizgi çekmek gerek, yani o kadar uzun mesafeyi gitmek gerek. Ancak kağıdı katlayıp, A noktası üstte, B noktası altta haline getirdiğinizde, resmen üst üste bekliyorsunuzdur, sadece delik açıp atlamanız gerekir. Burada da yapacağımız şey bu. A noktasından B noktasına direkt olarak gitmek yerine, evreni katlayıp o iki nokta arasında delik açıp içine atlamanız yeterli, sonuçta artık aranızdaki mesafe fazlasıyla kısaldı. 8 milyar yıl sürecek yolculuğu yine ışık hızıyla birkaç saate çeker. Tabi bu deliklerin stabil bir şekilde tutulabilmesi için çok yüksek miktarda enerji gerekiyor ki, yolculuk esnasında kapanırsa hiç de hoş şeyler olmaz. Son olarak, ışın hızını aşarak zaman yolculuğu meselesi. Evet, teorikte mümkün ancak geçmiş zaman ile hiçbir etkileşiminiz olmuyor. Sadece görüyorsunuz. Mesela Güneş patladı diyelim, parçalardan hayatta kalırsak ölmek için 8 dakikamız var. Dahası biz Güneş'in patladığını sadece teleskoplar ile 8 dakika sonra görebiliriz, çünkü Güneş bizden ışık zamanınca ileri. Ya da Dünya'yı yok edip bir anda, ışın hızını aşarak Güneş'in yanına varalım. Dünya'nın ışınları hala orada olduğundan biz Dünya hala yerinde duruyor gibi görürüz. 8 dakika sonra yok olduğu anlaşılır. Ya da teleskopla gözlediğimiz yıldızların birçoğu böyle. 1 milyar ışık yılı uzakta bir yıldız düşünelim, eğer bu yıldız 500 milyon yıl önce yok olduysa biz onu hala var görürüz, ancak 500 milyon yıl sonra yok olduğunu anlarız. Tabi bir etkileşimimiz olmaz, çünkü sadece ışınlardan dolayı onun önceki halini "görürüz". Görmekten başka şansımız olmaz, etkileşime geçemez ve onu değiştiremeyiz. Görüntü yeni ışınlar oraya ulaştıktan sonra yok olur. Bu da ancak ışık hızını aşacak Warp motorları gibi şeylerle mümkün zaten, ki onların da yapılması şu anki teknoloji ile ulaşılamaz durumda, kısacası çok zor görünüyor.
 

İnanılmaz

Lapis Toplayıcısı
En iyi cevaplar
0
Cisim hızlandıkça zaman yavaşlar ama rölativite teoremine göre ışık hızını geçemezsin, ışık hızını bir şekilde geçmeyi başarırsan teorik olarak zamanda geri gidersin ama dediğim gibi ışık hızını aşmak şu anda imkansız. Einstein'ın teoremidir. Sicim teorisi üzerine çalışan fizikçiler üzerinde çalışıyor teorinin. Hemen teorinin üzerine benim teorim diye yatmayalım.

Rüya konusunda da, rüyalar REM uykusunda gerçekleşir (2-3 saat) insan uykudayken zaman algısını tamamen kaybeder (çünkü bilinç yok.) . 4 saati 3 saniye, 2 saniyeyi 9 saat olarak algılayabilirsin. Rüyaların zamanı kişiden kişiye göre değişir. Ölçmek mümkündür ama araştırmam lazım verilere ulaşmak için.

Kolay gelsin.
Işık hızı aşıldı ve bunu kesinleştirmek için çalışmalar yapılıyor sonuç tamamen belli olursa bunun hakkında konu açaçağım. Hatta konuyu buraya yazayım ben;
Cern'de 3 yıl süren uzun bir araştırmanın ardından Cern'in bir araştırma başkanı nanopartiküllerin ışık hızından 60 nanosaniye daha hızlı olduğunu belirtti. Kesin sonuç gelirse ben yayınlarım ve eğer böyle bir şey mümkünse Einstein'ın teorisi çökmüş olacak. Ve gelecekte bizi bazı sürprizler bekleyecek.
 

CrafterMan24

Arduino is my life :C
En iyi cevaplar
0
Işık hızı aşıldı ve bunu kesinleştirmek için çalışmalar yapılıyor sonuç tamamen belli olursa bunun hakkında konu açaçağım. Hatta konuyu buraya yazayım ben;
Cern'de 3 yıl süren uzun bir araştırmanın ardından Cern'in bir araştırma başkanı nanopartiküllerin ışık hızından 60 nanosaniye daha hızlı olduğunu belirtti. Kesin sonuç gelirse ben yayınlarım ve eğer böyle bir şey mümkünse Einstein'ın teorisi çökmüş olacak. Ve gelecekte bizi bazı sürprizler bekleyecek.
O çoktan düzeltildi, bir ölçüm hatasıymış o.
Işık hızı halen aşılmadı :(
 

İnanılmaz

Lapis Toplayıcısı
En iyi cevaplar
0
O çoktan düzeltildi, bir ölçüm hatasıymış o.
Işık hızı halen aşılmadı :(
Bu haber 2011 yılında The Telegraph dergisinde yayınlanmıştı -sen ondan bahsediyorsun galiba- ancak 2012 yılında yanlış ölçüm yapıldı diye haber iptal edilmişti, Geçtiğimiz günlerde bu haber tekrar yayınlandı ve Antonio Ereditato'nun bu haber ile ilgili tekrar açıklama yaptığını belirttiler. Fakat en son -benim de dün gece geç saatlerde haberim oldu- haber bu haberin tekrar yalan olduğuydu. Birisi Antonio Ereditato'nun adına yalan haber yapmış olduğu ve Cern'den tekrar açıklama gelmiş olması. Hala çalışmalar yapılmakta ve ışık hızı son durumda hala aşılmamış.
 

CrafterMan24

Arduino is my life :C
En iyi cevaplar
0
Bu haber 2011 yılında The Telegraph dergisinde yayınlanmıştı -sen ondan bahsediyorsun galiba- ancak 2012 yılında yanlış ölçüm yapıldı diye haber iptal edilmişti, Geçtiğimiz günlerde bu haber tekrar yayınlandı ve Antonio Ereditato'nun bu haber ile ilgili tekrar açıklama yaptığını belirttiler. Fakat en son -benim de dün gece geç saatlerde haberim oldu- haber bu haberin tekrar yalan olduğuydu. Birisi Antonio Ereditato'nun adına yalan haber yapmış olduğu ve Cern'den tekrar açıklama gelmiş olması. Hala çalışmalar yapılmakta ve ışık hızı son durumda hala aşılmamış.
Evet, 2011 yılında yapılan açıklama 2012 yılında makine kaynaklı ölçüm hatası nedeniyle geri çekilmişti, kısacası ışık hızı halen üst limit.
 
Üst