- En iyi cevaplar
- 0
Para hakkındaki düşüncelerinizi istesem, belki hepiniz, "işe yarar" gibi cümleler sarf edersiniz.
Para, insanlık hayatını değiştiren bir madeni "kuruş" değildir. İlk parayı göz önüne alırsak, işe yaramayan yine para değil, paranın takasın aldığı yeridir.
Şöyle açıklayayım.
Önce bir geriye gidelim, çoook geriye. Çok ama çok. Çok. Acayip çok. ... Çok.
İnsanlığın başlangıcı.
İnsanlığın başlangıcında, herkesin bildiği üzere fazla "seçenek" yoktu ve insanlar kendileri yaratmak zorundaydılar.
Seçenekler arttıkça, tüketilenler çoğaldı. O çağın insanları bile bunu anlayacak kadar kıt olmadıkları için, belli bir sisteme girdiler. Adını bile belki başkasının bir yüzyıl sonra verdiği takas sistemidir bu.
O insanlar, elmaya suyu, armuta kavunu, atı eşeğe değiştirdiler. İnsanlık çoğaldıkça tarım ürünleri azalmaya başladığı zamanlar, Libya'lı kardeşlerimiz, yerden kum gibi çıkardığı altınları ısıtıp bir şekle soktuktan sonra "para"yı icat ettiler.
Para, insanalra seçenek sağladı. Genelleme olarak iki tane.
1-) Alamamak
2-) Almak
Bu seçenek insanlara fazla değildi. Fakat insanlık çoğaldıkça artan ve düşen beyin kapasitesi, 1000'li yıllarda bu seçenekleri etkiledi. Şimdi daha çok vardı.
1-) Alamamak
2-) Almak
3-) Satmak
4-) Vermek
5-) Çalmak
6-) Sömürü
Burada keşke bitseydi diyebiliriz. Sömürü, devletlerin kurulmasına neden oldu. Devletler, insanların birbirinden ayrılmasına neden oldu. Ayrılma, gelecek nesillerle doğan "ırkçılık" denilen olayları getirdi. Irkçılık, devletleri birbirine düşürdü. Konu yine para oldu. Parası olan güçlü olmuştu. Nedenini o zamanlar sadece devletçiler anlayabilirlerdi zaten. İnsanlar neden birbirine düşmüştü dersiniz ki?..
Sömürü, 1700'lerden bile öteye devam etti.
Fakat hemen geriye atlayayım.
Adem ve Havva'nın dilleri, nasıl bir dilse, çocukları, Türk genetiğini taşımaktaydı. Türk, diğer "kardeşler"inden genetik alarak çocuk yaptı ve çıka çıka "İngilizce" ortaya çıktı. Ama bu kardeşlik sırasının bir önemi kalmamıştı. Normalde, her evde ağabey ve kardeş bulunursa, büyük olan büyüktür değil mi?.
Para bunu değiştirdi.
İngilizler birden para kazanmaya başladılar ve bu para ile diğer devletleri yıkmaya başladılar. Sebebi sorulunca, barış istiyoruz dediler.
Bu olay barış antlaşmaları toz olmuş senelere kadar sürdü.
Bu ayrımcılığın sayesinde, her "ülke" birbirine düştü. Avrupa Birliği açıldı, ve Avrupa'dan olmayan hiçbir ülke giremedi. Sonra paranın gücü ile tüm dünyaya, kendileri hariç herkes ırkçıymış gibi göstermeye başladılar.
Tepki alınca, siyahi kökenli insanların ülkelerinde "özgür" biçimde yaşamalarına izin verildi.
Para yine bu olayı sakladı.
Derken araplar, derken diğer her ırk işin içine girdi.
Kendi öz kardeşlerini öldürdüler.
Yaktılar ve ya kazığa oturttular.
Sırf para uğuruna.
Bu yüzden çok zengin olan kimse mutsuzdur ya.
Ayrıca çok zengin olan devlet, devlet değil, "insanlara kakalanmış hırsızlıktır".
Paraya yüz vermemeliyiz.
Bunu aklınızda tutun ve ya herkesle paylaşın. Öz kardeşlerinize, iki avuç "hiçlik" için birbirini öldürmemelerini söyleyin.
Çünkü bu böyle giderse, bu dünyayı biz yok ederiz.
Tamam, para ürünlerin bitmesini kısıtlamak için konulmuş olabilir, ama bu birilerinin açlıktan ölmesine uğuruna değmez!
Amerika'da yaşıyorum ve cidden, işin en iyisini bir Amerikalılar, bir İngilizler ve bir Türkler biliyor. Ama Türkler yanlış bildikleri için, para uğuruna analarını satmaya göz yumarlar. Devletini, kendi kurduğu ırkçılığı satabilirler. Ama neden satmıyorlar ki?
Çünkü satarsa, oranın para seven halkı işsiz kalacak. İşsiz kalınca halk bunu ülkesi için yapıyor sansa da bilinçaltında, aslında onun verdiği mutsuzluğu hissedecek.
Para seçenek getirir.
KISITLAYIN
-Shadowflex
Para, insanlık hayatını değiştiren bir madeni "kuruş" değildir. İlk parayı göz önüne alırsak, işe yaramayan yine para değil, paranın takasın aldığı yeridir.
Şöyle açıklayayım.
Önce bir geriye gidelim, çoook geriye. Çok ama çok. Çok. Acayip çok. ... Çok.
İnsanlığın başlangıcı.
İnsanlığın başlangıcında, herkesin bildiği üzere fazla "seçenek" yoktu ve insanlar kendileri yaratmak zorundaydılar.
Seçenekler arttıkça, tüketilenler çoğaldı. O çağın insanları bile bunu anlayacak kadar kıt olmadıkları için, belli bir sisteme girdiler. Adını bile belki başkasının bir yüzyıl sonra verdiği takas sistemidir bu.
O insanlar, elmaya suyu, armuta kavunu, atı eşeğe değiştirdiler. İnsanlık çoğaldıkça tarım ürünleri azalmaya başladığı zamanlar, Libya'lı kardeşlerimiz, yerden kum gibi çıkardığı altınları ısıtıp bir şekle soktuktan sonra "para"yı icat ettiler.
Para, insanalra seçenek sağladı. Genelleme olarak iki tane.
1-) Alamamak
2-) Almak
Bu seçenek insanlara fazla değildi. Fakat insanlık çoğaldıkça artan ve düşen beyin kapasitesi, 1000'li yıllarda bu seçenekleri etkiledi. Şimdi daha çok vardı.
1-) Alamamak
2-) Almak
3-) Satmak
4-) Vermek
5-) Çalmak
6-) Sömürü
Burada keşke bitseydi diyebiliriz. Sömürü, devletlerin kurulmasına neden oldu. Devletler, insanların birbirinden ayrılmasına neden oldu. Ayrılma, gelecek nesillerle doğan "ırkçılık" denilen olayları getirdi. Irkçılık, devletleri birbirine düşürdü. Konu yine para oldu. Parası olan güçlü olmuştu. Nedenini o zamanlar sadece devletçiler anlayabilirlerdi zaten. İnsanlar neden birbirine düşmüştü dersiniz ki?..
Sömürü, 1700'lerden bile öteye devam etti.
Fakat hemen geriye atlayayım.
Adem ve Havva'nın dilleri, nasıl bir dilse, çocukları, Türk genetiğini taşımaktaydı. Türk, diğer "kardeşler"inden genetik alarak çocuk yaptı ve çıka çıka "İngilizce" ortaya çıktı. Ama bu kardeşlik sırasının bir önemi kalmamıştı. Normalde, her evde ağabey ve kardeş bulunursa, büyük olan büyüktür değil mi?.
Para bunu değiştirdi.
İngilizler birden para kazanmaya başladılar ve bu para ile diğer devletleri yıkmaya başladılar. Sebebi sorulunca, barış istiyoruz dediler.
Bu olay barış antlaşmaları toz olmuş senelere kadar sürdü.
Bu ayrımcılığın sayesinde, her "ülke" birbirine düştü. Avrupa Birliği açıldı, ve Avrupa'dan olmayan hiçbir ülke giremedi. Sonra paranın gücü ile tüm dünyaya, kendileri hariç herkes ırkçıymış gibi göstermeye başladılar.
Tepki alınca, siyahi kökenli insanların ülkelerinde "özgür" biçimde yaşamalarına izin verildi.
Para yine bu olayı sakladı.
Derken araplar, derken diğer her ırk işin içine girdi.
Kendi öz kardeşlerini öldürdüler.
Yaktılar ve ya kazığa oturttular.
Sırf para uğuruna.
Bu yüzden çok zengin olan kimse mutsuzdur ya.
Ayrıca çok zengin olan devlet, devlet değil, "insanlara kakalanmış hırsızlıktır".
Paraya yüz vermemeliyiz.
Bunu aklınızda tutun ve ya herkesle paylaşın. Öz kardeşlerinize, iki avuç "hiçlik" için birbirini öldürmemelerini söyleyin.
Çünkü bu böyle giderse, bu dünyayı biz yok ederiz.
Tamam, para ürünlerin bitmesini kısıtlamak için konulmuş olabilir, ama bu birilerinin açlıktan ölmesine uğuruna değmez!
Amerika'da yaşıyorum ve cidden, işin en iyisini bir Amerikalılar, bir İngilizler ve bir Türkler biliyor. Ama Türkler yanlış bildikleri için, para uğuruna analarını satmaya göz yumarlar. Devletini, kendi kurduğu ırkçılığı satabilirler. Ama neden satmıyorlar ki?
Çünkü satarsa, oranın para seven halkı işsiz kalacak. İşsiz kalınca halk bunu ülkesi için yapıyor sansa da bilinçaltında, aslında onun verdiği mutsuzluğu hissedecek.
Para seçenek getirir.
KISITLAYIN
-Shadowflex