Daha önce kapanan başka bir forumda Sequia04 ile yazmaktaydık, daha sonra hikayenin sonu geldi. O bahsi edilen forum kapandı, The Dragon isimli ikinci kitabı çıktı. Emeğe saygı duyun.
NOT: Mesaj karakteri olduğu için parça parça paylaşıyorum.
Bölüm 1 (Rüya)
Ashley, her zaman gerçekle alakalı rüyalar görürdü. Bu yüzden rüyalarından çok korkardı. Genelde gördüğü rüyalar en korkunç yerinde biterdi. Yine bir gece küçük,topraktan evine güvenle adım attı, yatağına yattı ve korkarak gözlerini kapadı. İşte yine başlamıştı. Rüyasında Nether'deydi, yerde bir delik açıldı ve içinden bir insan eli çıkıp Ashley'i çekti. Ter içinde uyandı. "Kahretsin!" diyerek yataktan kalktı. Rüyasında elin çektiği ayağının üzerinde kıpkırmızı bir el izi vardı. "Merhaba! Kimse var mı?!" diye sordu. Her zamanki gibi, cevap yok... Ama o da ne? evinde gözleri beyaz bir koyun vardı. Çığlık attığı anda koyun kaybolmuştu. Evinin arkasında koruma köpeklerini kaldırmak için kapıyı açtı ama bütün köpekleri yerde kanlar içinde yatıyordu. Gözleri dolu dolu olarak diamond kılıcını çekti ve etrafına bakındı. "Her neredeysen konuş benimle!" Bu olayların hiç biri daha önce başına gelmemişti. Birden bire gözünde eski hatıralar canlandı. Çocukluğunda onu ailesinden koparan, esrarengiz bir biçimde çıkan yangın, ve o anda görür gibi olduğu beyaz gözlü adam... Cidden o da kimdi? Etrafına baktı. "Pekala Ashley, o gün gördüğün adam sadece bir göz yanılmasıydı,korkacak bir şey yok..." Çok yakınında bir ses, "Hayır var..." dedi.
Bölüm 2 (Karşılaşma)
Ashley sırtında onun nefesini hissediyordu. Hayır hayır, bu bir insanın, yada her neyse işte yaşayan herhangi bir varlığa ait olamayacak kadar sıcaktı ve ensesini yakmaya başlamıştı. Yutkunarak arkasını döndü. arkasındaki toprağın küçücük bir kısmı netherrack'e dönmüş ve yanmaktaydı. Ve ateşlerin arasında hayaletimsi bir silüet...Doğru görüp görmediğinden emin olmak için gözlerini ovuşturup tekrar baktı. Küçüklüğünde gördüğü o adam, hayalet gibi süzülerek ona doğru yaklaşmaktaydı. Ashley geri çekilmeyi denedi ama ayağı taşa takılınca düştü. Gölge ateşin içinden çıkmıştı.Evet bu oydu... Esrarengiz hayalet, masum bir aileyi yok eden katil... Ashley ayağa kalkıp diamond kılıcını çekti. "Sakın yaklaşma yoksa seni keserim!!" Bunu korkarak söylemişti. Adam kılıca bakmaya başladı. Kılıç erirken Ashley'in eline düşen sıcak diamond damlacıkları canını acıtmaya başlamıştı. Kılıcı fırlattı. Adam gülümseyerek karşılaşmaları boyunca ilk kez konuştu: "Beni öldürebileceğini mi sanıyorsun?". Ashley korkarak "E-e-evet." dedi. Adam alaycı bir ses tonuyla; "Zavallı, benim hakkımda hiç efsane, hayalet hikayesi dinlemedin mi?" "Ben hayaletlere inanmam." İşte bu bir yalandı. "Cesur davranmaya çalışma, senin hislerini ve düşüncelerini görebiliyorum." Adam Ashley'e biraz daha yaklaşır, öyle ki aralarında sadece bir kol uzunlukta mesafe kalmıştı. hiçbir şey düşünmemeye çalışıyordu ama bu imkansızdı, ne zaman korksa olumlu şeyler düşünerek kendini teselli etmeye çalışırdı. Belki de bu sadece bilinç altında kurduğu bir hayaldi. Eğer öyleyse düştüğünde canının acımaması gerekirdi. Yine de şansını denemek için kendini çimdikledi. Hayır. Canı acımıştı bu bir rüya değildi. Adam elini uzatarak Ashley'in boğazını tuttu. O anda sanki Nether'de yanıyormuş gibi korkunç bir acı hissetti. Bir kılıç sesi duyuldu, hayaletin gözleri faltaşı gibi açıldı ve birdenbire tuzla buz olup kaybolmuştu. Ashley yere çöktü. karşısında genç bir adam vardı.
BÖLÜM 3
Genç adamın parlak gülüşleri Ashley'in gözünü almıştı. Yavaşça Ashley'in düştüğü yere yaklaştı ve elini Ashley'e uzattı. Ashley adamın elinden tutarak kalktı. 'Teşekkür ederim.' dedi Ashley. Ashley'in kalp atışları hızlanmıştı. O adam birden kahkaha patlattı. 'Böyle bir ilginç karşılaşma olduğu için özür dilerim. Ben Vetroit.' dedi 'Bende Ashley, memnun oldum beyfendi.' Beyfendi diye hitap etmene gerek yok Ashley. Sadece Vetroit yeterli.
Vetroit parlayan, ucunda zümrüt bulunan kılıcını kınına koyar. Ashley 'Üzgünüm ama siz tam olarak kimsiniz' der. Vetroit keskin bakışlarının eşiğinde anlatmaya başlar.
"Yıllar önce bu krallıkta yaşayan bir şövalyenin oğluydum. 8 yaşımdayken gözlerimin ucundan geçiyor. Herobrine'nin kahkahaları gözümün önünde tekrar tekrar canlanıyor. Kendimi dövüş sanatları üzerine adadım. Bir gün Herobrine'den intikam alacağım. Yoldan geçerken bir gariplik olduğunu sezdim. Ve bir bakayım dedim. Birde baktım ki Herobrine. Hemen koşup sana yardıma geldim bayan. Neyse benim yoluma gitmem gerek, daha sonra görüşmek dileği ile."
Vetroit kapıya doğru yönelir. Arkasına dönerek "Görüşmek üzere bayan."
Ashley titreyerek "Görüşmek üzere Vetroit."
4. Bölüm
Tam Vetroit giderken Ashley sesi titreyerek, "Vetroit dur!" Yutkundu. "Korkuyorum, beni evine alabilir misin?"
Vetroit arkasını dönüp iç çekti. "Pekala öyle olsun..."
Ashley Vetroitlerin evine gitmişti. Vetroit şömineyi yakmak için odun toplamaya gitmişti
Ashley olanları düşündü. İlginç şeyler yaşamıştı ama bu farklıydı ....
O şeyi görmüş, hissetmişti. Ailesinin katilini! Keşke onu öldürücek ailemin intikamını alıcak gücüm olsaydı diye düşündü.
O doğaüstüydü güçleri gibi... Dışarısı yağmurluydu. Ashley yorgun hissediyordu. Biraz uzanmak ihtiyacı duydu.
Yorgundu. Son derece. Uzandı. O an kapı çaldı.
Ashley kızdı tamda yeni yatmıştı! Vetroit olamazdı orman uzaktaydı bu kadar çabuk gelmesi imkansızdı.
Birden içini korku kapladı. Ya oysa! Ya o hayaletse diye düşündü...Korka korka kapıya doğru ilerledi. Kapıyı araladı. Kapıda tatlı mı tatlı bir kız duruyordu. Çok sevimliydi. Ashley sordu "Burda ne arıyorsun küçük kız?"
Kız sessizce konuştu;
"Benim hiç yakınım yok hepsi öldü. Evim yok sığınıcak bir yerim yok... Efendim lütfen bana yardım edin" dedi.
Ashley`nin içi burkuldu. O kızı orda bırakmak canilik olurdu! Onu eve almak zorundaydı. Acaba Vetroit onu almasına kızarmıydı?
Hayır canım Vetroit o kadar kötü biri değildi. Kıza doğru eğildi "Ah canım benim içeri gel lütfen! Sana sıcak birşeyler veriyim" dedi içtenlikle.
Kız gülümsedi o kadar tatlıydıkı Ashley onu çok sevdi. Kız içeri girdi.
O kücük adımlarıyla girişteki koltuğa nazikçe oturdu.Ashley mutfaktan biraz kurabiye getirip verdi. Kurabiyeyi veriirken kıza dokundu. Ah çok soğuk diye düşündü. Bir battaniye getirip kalan ateşin yanına oturttu.
Asley konuşmak istedi. Nazikçe sordu
"Adın ne senin tatlı kız?"
Kız tatlı tatlı gülümseyerek cevap verdi
"Ben Emily" dedi, ve utanarak sordu "Ya senin adın ne?" Ashley tatlı olmak için çok uğraşıyordu kızı üzmek veya kırmak hiç mi hiç istemiyordu. "Ben Ashley tanıştığımıza sevindim" dedi.
"Bende" dedi kız gülerek. Emily kendi kendine birşeyler fısıldadı. Ashley bir şey istediğni düşündü. "Canım eğer bir şey istersen söyleyebilirsin". " Ah hayır bu kadar çok şey yaptınız ve beni evinize aldınız size minnettarım" diye karşılık verdi kız.
Kapı çaldı. Bu Vetroit olmalı diye düşündü Ashley. Kapıyı açtı. Hemen konuşmaya başladı "Sana bir şey söylemeliyim az önce bir kız geldi çok tatlıydı ıslanmıştı ve yalnzdı. Hiç yakını yokmuş. Bende acıdım içeri aldım sorun olmaz değilmi?" diye herşeyi bir solukta anlattı.
Vetroit sakince "Ah Ashley anlamıyormusun? Burası tehlikeli onun kim olduğunu nasıl bilebilirsin? Dış görünüşe bakmamalısın?" dedi.
Ashley inkar etti " Hayır onu görmeden konuşma! O sadece küçük bir kız ne yapabilir ki? Vetroit herkes kötü değildir!" dedi.
Vetroit iç çekti kendi kendine birşeyler dedi ama Ashley duymadı. Salona gittiler Emily sönmüş söminenin önünde oturuyordu. Gece olmuştu. Ashley Emily`e yatak hazırladı.
herkes yattı. Ashley birden uyandı. Nefes alamıyordu. Ev yanıyordu!...
NOT: Mesaj karakteri olduğu için parça parça paylaşıyorum.
Bölüm 1 (Rüya)
Ashley, her zaman gerçekle alakalı rüyalar görürdü. Bu yüzden rüyalarından çok korkardı. Genelde gördüğü rüyalar en korkunç yerinde biterdi. Yine bir gece küçük,topraktan evine güvenle adım attı, yatağına yattı ve korkarak gözlerini kapadı. İşte yine başlamıştı. Rüyasında Nether'deydi, yerde bir delik açıldı ve içinden bir insan eli çıkıp Ashley'i çekti. Ter içinde uyandı. "Kahretsin!" diyerek yataktan kalktı. Rüyasında elin çektiği ayağının üzerinde kıpkırmızı bir el izi vardı. "Merhaba! Kimse var mı?!" diye sordu. Her zamanki gibi, cevap yok... Ama o da ne? evinde gözleri beyaz bir koyun vardı. Çığlık attığı anda koyun kaybolmuştu. Evinin arkasında koruma köpeklerini kaldırmak için kapıyı açtı ama bütün köpekleri yerde kanlar içinde yatıyordu. Gözleri dolu dolu olarak diamond kılıcını çekti ve etrafına bakındı. "Her neredeysen konuş benimle!" Bu olayların hiç biri daha önce başına gelmemişti. Birden bire gözünde eski hatıralar canlandı. Çocukluğunda onu ailesinden koparan, esrarengiz bir biçimde çıkan yangın, ve o anda görür gibi olduğu beyaz gözlü adam... Cidden o da kimdi? Etrafına baktı. "Pekala Ashley, o gün gördüğün adam sadece bir göz yanılmasıydı,korkacak bir şey yok..." Çok yakınında bir ses, "Hayır var..." dedi.
Bölüm 2 (Karşılaşma)
Ashley sırtında onun nefesini hissediyordu. Hayır hayır, bu bir insanın, yada her neyse işte yaşayan herhangi bir varlığa ait olamayacak kadar sıcaktı ve ensesini yakmaya başlamıştı. Yutkunarak arkasını döndü. arkasındaki toprağın küçücük bir kısmı netherrack'e dönmüş ve yanmaktaydı. Ve ateşlerin arasında hayaletimsi bir silüet...Doğru görüp görmediğinden emin olmak için gözlerini ovuşturup tekrar baktı. Küçüklüğünde gördüğü o adam, hayalet gibi süzülerek ona doğru yaklaşmaktaydı. Ashley geri çekilmeyi denedi ama ayağı taşa takılınca düştü. Gölge ateşin içinden çıkmıştı.Evet bu oydu... Esrarengiz hayalet, masum bir aileyi yok eden katil... Ashley ayağa kalkıp diamond kılıcını çekti. "Sakın yaklaşma yoksa seni keserim!!" Bunu korkarak söylemişti. Adam kılıca bakmaya başladı. Kılıç erirken Ashley'in eline düşen sıcak diamond damlacıkları canını acıtmaya başlamıştı. Kılıcı fırlattı. Adam gülümseyerek karşılaşmaları boyunca ilk kez konuştu: "Beni öldürebileceğini mi sanıyorsun?". Ashley korkarak "E-e-evet." dedi. Adam alaycı bir ses tonuyla; "Zavallı, benim hakkımda hiç efsane, hayalet hikayesi dinlemedin mi?" "Ben hayaletlere inanmam." İşte bu bir yalandı. "Cesur davranmaya çalışma, senin hislerini ve düşüncelerini görebiliyorum." Adam Ashley'e biraz daha yaklaşır, öyle ki aralarında sadece bir kol uzunlukta mesafe kalmıştı. hiçbir şey düşünmemeye çalışıyordu ama bu imkansızdı, ne zaman korksa olumlu şeyler düşünerek kendini teselli etmeye çalışırdı. Belki de bu sadece bilinç altında kurduğu bir hayaldi. Eğer öyleyse düştüğünde canının acımaması gerekirdi. Yine de şansını denemek için kendini çimdikledi. Hayır. Canı acımıştı bu bir rüya değildi. Adam elini uzatarak Ashley'in boğazını tuttu. O anda sanki Nether'de yanıyormuş gibi korkunç bir acı hissetti. Bir kılıç sesi duyuldu, hayaletin gözleri faltaşı gibi açıldı ve birdenbire tuzla buz olup kaybolmuştu. Ashley yere çöktü. karşısında genç bir adam vardı.
BÖLÜM 3
Genç adamın parlak gülüşleri Ashley'in gözünü almıştı. Yavaşça Ashley'in düştüğü yere yaklaştı ve elini Ashley'e uzattı. Ashley adamın elinden tutarak kalktı. 'Teşekkür ederim.' dedi Ashley. Ashley'in kalp atışları hızlanmıştı. O adam birden kahkaha patlattı. 'Böyle bir ilginç karşılaşma olduğu için özür dilerim. Ben Vetroit.' dedi 'Bende Ashley, memnun oldum beyfendi.' Beyfendi diye hitap etmene gerek yok Ashley. Sadece Vetroit yeterli.
Vetroit parlayan, ucunda zümrüt bulunan kılıcını kınına koyar. Ashley 'Üzgünüm ama siz tam olarak kimsiniz' der. Vetroit keskin bakışlarının eşiğinde anlatmaya başlar.
"Yıllar önce bu krallıkta yaşayan bir şövalyenin oğluydum. 8 yaşımdayken gözlerimin ucundan geçiyor. Herobrine'nin kahkahaları gözümün önünde tekrar tekrar canlanıyor. Kendimi dövüş sanatları üzerine adadım. Bir gün Herobrine'den intikam alacağım. Yoldan geçerken bir gariplik olduğunu sezdim. Ve bir bakayım dedim. Birde baktım ki Herobrine. Hemen koşup sana yardıma geldim bayan. Neyse benim yoluma gitmem gerek, daha sonra görüşmek dileği ile."
Vetroit kapıya doğru yönelir. Arkasına dönerek "Görüşmek üzere bayan."
Ashley titreyerek "Görüşmek üzere Vetroit."
4. Bölüm
Tam Vetroit giderken Ashley sesi titreyerek, "Vetroit dur!" Yutkundu. "Korkuyorum, beni evine alabilir misin?"
Vetroit arkasını dönüp iç çekti. "Pekala öyle olsun..."
Ashley Vetroitlerin evine gitmişti. Vetroit şömineyi yakmak için odun toplamaya gitmişti
Ashley olanları düşündü. İlginç şeyler yaşamıştı ama bu farklıydı ....
O şeyi görmüş, hissetmişti. Ailesinin katilini! Keşke onu öldürücek ailemin intikamını alıcak gücüm olsaydı diye düşündü.
O doğaüstüydü güçleri gibi... Dışarısı yağmurluydu. Ashley yorgun hissediyordu. Biraz uzanmak ihtiyacı duydu.
Yorgundu. Son derece. Uzandı. O an kapı çaldı.
Ashley kızdı tamda yeni yatmıştı! Vetroit olamazdı orman uzaktaydı bu kadar çabuk gelmesi imkansızdı.
Birden içini korku kapladı. Ya oysa! Ya o hayaletse diye düşündü...Korka korka kapıya doğru ilerledi. Kapıyı araladı. Kapıda tatlı mı tatlı bir kız duruyordu. Çok sevimliydi. Ashley sordu "Burda ne arıyorsun küçük kız?"
Kız sessizce konuştu;
"Benim hiç yakınım yok hepsi öldü. Evim yok sığınıcak bir yerim yok... Efendim lütfen bana yardım edin" dedi.
Ashley`nin içi burkuldu. O kızı orda bırakmak canilik olurdu! Onu eve almak zorundaydı. Acaba Vetroit onu almasına kızarmıydı?
Hayır canım Vetroit o kadar kötü biri değildi. Kıza doğru eğildi "Ah canım benim içeri gel lütfen! Sana sıcak birşeyler veriyim" dedi içtenlikle.
Kız gülümsedi o kadar tatlıydıkı Ashley onu çok sevdi. Kız içeri girdi.
O kücük adımlarıyla girişteki koltuğa nazikçe oturdu.Ashley mutfaktan biraz kurabiye getirip verdi. Kurabiyeyi veriirken kıza dokundu. Ah çok soğuk diye düşündü. Bir battaniye getirip kalan ateşin yanına oturttu.
Asley konuşmak istedi. Nazikçe sordu
"Adın ne senin tatlı kız?"
Kız tatlı tatlı gülümseyerek cevap verdi
"Ben Emily" dedi, ve utanarak sordu "Ya senin adın ne?" Ashley tatlı olmak için çok uğraşıyordu kızı üzmek veya kırmak hiç mi hiç istemiyordu. "Ben Ashley tanıştığımıza sevindim" dedi.
"Bende" dedi kız gülerek. Emily kendi kendine birşeyler fısıldadı. Ashley bir şey istediğni düşündü. "Canım eğer bir şey istersen söyleyebilirsin". " Ah hayır bu kadar çok şey yaptınız ve beni evinize aldınız size minnettarım" diye karşılık verdi kız.
Kapı çaldı. Bu Vetroit olmalı diye düşündü Ashley. Kapıyı açtı. Hemen konuşmaya başladı "Sana bir şey söylemeliyim az önce bir kız geldi çok tatlıydı ıslanmıştı ve yalnzdı. Hiç yakını yokmuş. Bende acıdım içeri aldım sorun olmaz değilmi?" diye herşeyi bir solukta anlattı.
Vetroit sakince "Ah Ashley anlamıyormusun? Burası tehlikeli onun kim olduğunu nasıl bilebilirsin? Dış görünüşe bakmamalısın?" dedi.
Ashley inkar etti " Hayır onu görmeden konuşma! O sadece küçük bir kız ne yapabilir ki? Vetroit herkes kötü değildir!" dedi.
Vetroit iç çekti kendi kendine birşeyler dedi ama Ashley duymadı. Salona gittiler Emily sönmüş söminenin önünde oturuyordu. Gece olmuştu. Ashley Emily`e yatak hazırladı.
herkes yattı. Ashley birden uyandı. Nefes alamıyordu. Ev yanıyordu!...