Bi HeroBrine Hikayeside Ben Yaziyim Dedim :)

Hikaye Devam Etsin Mi ?


  • Kullanılan toplam oy
    13

ForeverLove

Zombi Katili
Mesajlar
165
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
45
Puanları
440
Arkadaşlar yaptığım stajda boş boş oturmanın yerine bi işe yarayıp bi hikaye yazayım dedim :D
Hadi bakalım başlıyoruz...​
Bölüm 1 : Başlangıç​
Hava yağmurluydu ve çoktan kararmıştı.. Steve evinin camından yağmuru izliyor evin içine hep aynı ritimle çatı yapmak için kullandığı tahtaların arasından düşen su damlarını dinliyordu..​
Bir anda gökten yıldırım düştü ve gecenin karanlığını aydınlattı.. Steve hemen ardından korkunç bir çığlık sesi duydu ve yerinden fırladı. Yakınlardaki bir köye düştüğünü düşünerek yatağına doğru gitti. 'Sabah ilk iş yıldırımın düştüğü köye giderim.' diyerek yatağına uzandı ve uykuya daldı...​
Bir anda alevlerin içinde uyandı her taraf yanıyordu kapısını yandığı için eliyle açamadı bir tekme vurdu kapı yerinden biraz sarsıldı tekrar vurdu bu sefer vurduğu yer iyice çatlamıştı. 'Bu sefer olucak' dedi ve tekrar vurdu kapıya. Kapı parçalandı ve Steve zor da olsa kendini dışarı attı evine doğru baktı ve arkasından 'Pssssss...' diye bir ses duydu arkasında duran Creeper kendini havaya uçurdu. Steve evinin tahtadan duvarına çarptı ve duvar yıkıldı.. Yine alevlerin içine düştü.. Dumandan çok fazla etkilenmiş gözleri iyi görmüyordu, Creeperin patlamasından dolayı artık dayanacak gücü kalmamıştı ayağa kalkmaya çalıştı ama gücü yetmiyordu tekrar yere düştü.. Öleceğine emindi ve kendini kurtulmak için ayağa kalkmaya çalışmaktan vazgeçmiş ve alevler içinde ölmeyi beklerken bir şey onu yattığı yerden sürükleyerek alevlerin içinden çıkardı ve evinden birkaç metre ileriye fırlattı. Steve kendisini kurtaranın ney olduğunu anlamaya çalıştı.. Gözleri dumandan çok etkilenmiş olduğundan kurtaranı göremiyor ama onun gözlerindeki ışık yüzünden ona bakamıyordu..​
??? : Hayatta kal ! diye bağırdı Steve'i kurtaran gizemli yaratık.​
Steve o sırada terler içinde yatağından fırladı.Evinde hiçbir yanma izi gibi bir şey yoktu meşalesinin dışında. her şey sadece bir rüyaydı ama Steve'i derinden etkileyen bir rüyaydı... Bunun anlamı ney şimdi diye düşündü kendi kendine. Sabah olmuştu yağmur durmuş güneş çıkmıştı neredeyse öğlen olmak üzereydi. Steve demir kaskını başına taktı ve taştan yaptığı kılıcı ve baltasını aldı dışarı çıktı ve yayının üstünde olmadığını farketti tekrar dönüp hemen kapısının yanındaki yayını aldı yıldırımın düştüğü yere doğru yola koyuldu...​
Yıldırımın düştüğü yere vardı köyün bulunduğu yere değil ormandaki bir açıklığa düşmüştü. İçi rahatlamıştı. Ama bi anda gece duyduğu çığlık aklına geldi.. Neyden veya kimden gelmişti ? Biraz araştırma yaptı yıldırımın düştüğü noktada.. O sırada yerde bir kağıt parçası bulmuştu üstünde sadece iki kelime yazıyordu.. "Hayatta kal..."​
Devamı Gelsin diyenler yorum yapabilirmi :)
 


ForeverLove

Zombi Katili
Mesajlar
165
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
45
Puanları
440
Veeeaaaa uzun bir aradan sonra devamı geliyor.. :D
Bölüm 2 : her şey açığa çıkıyor​
Steve bu notu görünce çok şaşırmıştı. Kim veya ney bırakmıştı ? Neden bırakmıştı ? Aklı bu sorularla meşguldü.. Etrafta çok detaylı bir araştırma yaptı fakat bu hafif yanıklar içinde kalmış nottan başka hiçbir şey yoktu.​
Oraya ufak bir kulube yaptı Steve. Belki notu bırakan geri döner diye düşündü.. Avlanmak için kulubenin olduğu yerden uzaklaştı birkaç domuz ve inek öldürdü ve geceyi geçirebilecek kadar yiyecek elde etti. Geri döndüğünde kulubesi alevler içinde yanıyordu ve büyük bir kısmı yok olmuştu bile.. Steve kulubesine koşarak alevleri söndürmeye çalıştı. Çok geç kaldığı için yanan fazla bir şey kalmamıştı ve ateşi söndürmeside fazla zaman almadı. Kulubesinin içinde yine hafif yanıklar içinde bir not daha buldu.. 'Beni görmek için elinden geleni yapabilirsin.. Ama ben istemediğim sürece asla göremezsin!' yazıyordu.​
Steve bu nottan sonra korkmaya başlamıştı.. Biri onu izliyor her hareketini önceden bilebiliyordu. Ama nasıl ?​
Steve aklını kaybetmek üzereydi.. Evine dönerken hep birinin onun arkasında olduğunu sanarak arkasını dönüyordu ama kimse yoktu.. Psikolojisi tamamen alt üst olmuştu.. Önce gördüğü rüya ve sonra bu notlar.. Rüyasıyla ne bağlantısı olduğunu düşünüp duruyordu.​
Evinin kapısını açtı ve hemen geri kapattı. Evine bir Enderman girmişti. Normalde hiç saldırgan olmayan​
ama sadece gözlerine bakmakla sinirden çılgına dönen bir yaratıktı. Belki gözlerine bakmazsam bir şey olmaz dedi ve yere doğru bakarak evine girdi. Enderman evinin içinde yavaş yavaş geziyor ve değişik sesler çıkartıyordu. Eğer Steve gözlerine bakarsa ona deli gibi saldıracaktı ve Steve'in henüz onu öldürebilecek kadar güçlü bir ekipmanı yoktu.​
Artık gece olmuştu.. Ama Steve olanlardan sonra uyuyamıyordu. Evinin içinden kendi kazdığı madenine geçen bir yol vardı.​
'En iyisi gece madene iniyim.. Belki birkaç elmas bulurum.' diye düşündü Steve.​
Madeni çok büyüktü ve derindi.. Bedrock kayasına kadar inmişti birçok mağara keşfetmişti ve​
bir kaç tane dungeon yok etmişti.​
Madende ilerlemeye başladı.. Bir süre kazdıktan sonra kırmaya çalıştığı bir bloğun üstünde lavdan oluşmuş bir gölün olduğundan haberi yoktu ve blok kırıldığı gibi madeni lavlarla dolmaya başlamıştı. Arkasına bakmadan koşmaya başladı ve madeninden dışarı kendini zor attı..​
Terler içinde kalmıştı. Madeninden evine geçmişti ve o anki yorgunluğuyla evinde Enderman olduğunu unutmuştu.​
Onunla yüz yüze geldi Enderman Steve'e doğru baktı bir çığlık attı ve kayboldu. Steve evinin bir köşesinde elinde kılıcıyla korkuyla Endermanın gelmesini bekliyordu ama Enderman gelmemişti. Çok fazla yorulduğu için o köşede uyuya kalmıştı..​
Uyandığında evinde değildi ve simsiyah gökyüzünü gördü.. Etrafına baktı obsidyenlerden oluşmuş bir kulenin üstünde duruyordu. Yanında Endermanı gördü. Enderman onu farklı bir dünyaya ışınlamıştı. Gözünün ucuyla kuleden aşağı bakmaya çalıştı.. Çok fazla yüksekteydi ve aşağıda yüzlerce Enderman ona bakıyordu. O sırada bir kükreme sesi duydu.​
Çok irkilmişti. Ve gördüğü şey karşısında donup kaldı.​
Bu efsanevi Enderdragondu.. Hep hikayelerini dinleyerek büyüdüğü Enderdragon..​
Fakat ona anlatılan tüm hikayelerde güçlü savaşçı Enderdragona hep yem olmuştur. Enderdragon Steve'i henüz fark etmemişti. Steve'in bulunduğu kulenin etrafında onlarca kule daha vardı ve bu efsanevi yaratık o kulelerin etrafında uçuyordu. Bir anda Steve'e baktı ve kükreyerek ona yöneldi. Steve artık herşeyin sonu geldi diye düşündü.. Ama o sırada bir şey Enderdragona öyle sert çarptıki dev yaratık korkudan geri döndü ve o kuleden olabildiğince uzaklaştı. Steve'in yanında bekleyen Endermanda bir anda ortadan kayboldu.​
Steve'in yanına insan biçiminde bir yaratık gelmişti. Gözleri bembeyaz ışık saçıyordu.​
Steve 'Sen de kimsin ? ' diye sordu. Bu yaratığın gözlerindeki ışık rüyasındaki gördüğüne çok benziyordu.​
Karşısındaki yaratık ona doğru baktı ve cevapladı..​
??? : Senin başın hiçbir zaman beladan kurtulmazmı ?!? diyerek Steve'e olan kızgınlığını belirtti.​
??? : Benim kim olduğuma gelince.. Ben Brine. diyerek de ekledi.​
Steve : Sağol Brine.. Hayatımı o dev yaratığın elinden kurtardın. Sana borcumu nasıl ödeyebilirim ? diye sordu.​
Brine : Gözlerin.. Onları istiyorum. dedi.​
Steve bir anda şaşırmıştı.. Demek hayatta kalması için bu yüzden bu kadar yardım ediyordu. Tek istediği Steve'in gözleriydi..​
Steve : Böyle bir şey imkansız asla veremem. dedi.​
Brine : O zaman kaderinle yüzleş!! diye bağırdı.​
Steve bir an kendini alevler içinde bir dünyada buldu. Burası Nether'di.​
Her taraf yanıyordu ve her yerden lavlar akıyordu. Aşağıda ise lavlardan bir deniz vardı. Etrafında değişik yaratıklar vardı..​
Bu yaratıklar görünüş olarak domuza benziyordu fakat domuz değillerdi. Yaratıklar diğerlerine göre çok hızlı hareket ediyorlardı. Steve fark ettikleri zaman hepsi ona doğru koşmaya başladı. Steve değişik bir kumun üstünde duruyordu ve hareket etmesi imkansız gibiydi.. Zorlukla yürüyordu ve yaratıklar hızla Steve'e doğru yaklaşıyordu. Tam Steve'e saldırmak üzereydiler ama Steve'e bir anda kendini evinde buldu. Hiçbir anlam veremiyordu olanlara.. Evinde her şey eskisi gibiydi.. Evinden dışarıya çıkmak istedi. Kapısını açtı ve Brine ona sert bir yumruk attı. Steve evinin duvarına çarpıp yere düşmüştü.​
' Neden ?!? ' diye bağırdı. Brine biraz güldü ve aralarında şu konuşma geçti..​
Brine : Gözlerini istiyorum Steve bunu daha önce söylemiştim.​
Steve : Neden benim gözlerim?​
Brine : Çünkü sen çok özelsin Steve.. Senin gözlerine sahip olmak istiyorum.​
Steve : Bende diğerleri sadece bir insanım neden benim gözlerimi istiyorsun ?​
Brine : Çünkü senin gözlerin benim gözlerimin olması gereken yerden gelen ışığa bakabiliyor.​
Ve Enderdragonu gören tek gözler de onlar.​
Steve : Senin gözlerin nerde ?​
Brine : Zamanında Enderdragonla savaşmak istedim. Güçlerim yetersizdi ve daha fazlasını istedim.. Bir büyücü buldum ve ondan Enderdragonu yok edicek güce sahip olmak istediğimi söyledim.. O bana güçlerimi verdi fakat karşılığında gözlerimi benden aldı. Büyücü sadece senin gözlerine bakabilecek birinin gözlerine sahip olabilirsin dedi ve yok oldu..​
Yine devamı gelicek :D
 

Morelff

Taş Madencisi
Mesajlar
65
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
15
Puanları
0
Hikayeyi çok beğendim.Devam et
 

XaRy

Sudan Çıkmış
Mesajlar
8
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1
Puanları
0
çok güzel olmuş devam edersen zevkle okurum(ki ben okumayı hiç sevmem düşün yani :D)
 

Morelff

Taş Madencisi
Mesajlar
65
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
15
Puanları
0
Hikaye beğenildi ama devamı geç gelecek gibi :) Ama anlıyorum çünkü bende minecraft haritası yaptım devamını şu an getirmedim daha sonra getiriceğim :) Bu arkadaşımızda daha sonra getirecektir elbet :)
 

ForeverLove

Zombi Katili
Mesajlar
165
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
45
Puanları
440
Ben biraz üstünde uğraşıyordum da kusura bakmayın :)
Hikayeyi bölümlere ayırmayı düşündüm :D Yorumlarıma başlıklarını ekledim :)
Bölüm 3 : Güç Birleşimi​
Brine Steve'e doğru yavaş yavaş ellerini ona doğru uzatmış gözlerini ondan almak için yaklaşıyordu.. Steve çok korkuyordu ve korkudan dili tutulmuştu yardım için bağıramıyordu bile.. Brine iyice yaklaştı Steve'e tam elleri yüzüne dokunmak üzereyken Brine'ın arkasında siyah bir şey belirdi.. Bu bir Endermandı. Brine'a kızmış bir Enderman.. Çünkü Enderdragon'a yem olucak bir insanı onun önünden almışlardı. Brine Steve'in yüzüne dokundu ve o sırada Enderman da Brine'ı tutup ışınlandı.. Steve de Brine ile temas halinde olduğu için o da onlarla birlikte ışınlandı.​
Steve burayı daha öncede görmüştü.. Yine aynı siyah gökyüzü yine etrafta obsidyen kayalarından oluşmuş kuleler..​
Ve tabii ki efsanevi Enderdragon..​
Bütün Endermanlar Brine'in üstüne koşuyor ondan intikam almak için ve yok etmek için uğraşıyorlardı. Sayıları çok fazlaydı ve hiç durmadan farklı yerlere ışınlandıklarından Brine onlara pek fazla zarar veremiyordu. Bir kaç tanesini öldürmeyi başardı fakat binlercesi ona doğru saldırmaya devam etti. Böyle giderse zamanla güçsüz düşecek ve savaşarak ölecekti.​
Tek çaresi Steve'di. Ondan yardım almak zorundaydı tek başına başaramazdı ama gücünün bir kısmını ona vererek Endermanları yok edebilirlerdi.​
Brine Steve'e seslendi.​
Brine : Bana yardım etmek zorundasın yoksa ikimizi de yok edecek bunlar.​
Steve : Eğer burdan kurtulursak sende beni yok ediceksin.​
Brine : Bana yardım edersen seni rahat bırakıcam.. Yemin ederim.​
Steve : Peki tamam ama nasıl yardım edebilirim ki ? Senin gibi güçlerim yok kılıç kullanmayıda fazla bilmem.​
Brine : Sen onu bana bırak...​
Brine ayağını yere sert bir şekilde vurdu ve ellerini yukarıya kaldırdı. İkisinin etrafında onları bir süre koruyabilecek bir duvar yarattı. Ve ağzından sözler mırıldanmaya başladı..​
Steve yerden yavaşça havalanmaya başladı. Korkmaya başlamıştı. Brine'a baktı ve gözlerinin gittikçe daha fazla parladığını fark etti. Daha sonra oda yavaşça havalandı ve gözlerinden çıkan bir ışık hüzmesi Steve'in etrafını sarmaya başladı. Steve 'Neler oluyor ?!?' diye bağırdı. Gözlerinden ve ağzından ışıklar çıkmaya başladı. Acı çektiği için çığlıklar atıyordu. Endermanlar neredeyse duvarın içinde bir delik açmayı başarmıştı.. Ve o sırada Steve bir anda patladı.​
Steve'e yakın olan Endermanların hepsi yok olmuştu. Sonra Steve yavaşça yere doğru indi.Brine'a dönerek..​
Steve : Bana ne yaptın ? Neler oluyor ?​
Brine : Gücümün bir kısmını sana aktardım. Artık benim güçlerime sahipsin.​
Steve : O zaman şu Endermanlara gücümüzü gösterelim.​
Steve ve Brine Endermanlara karşı saldırmaya başladılar ve kazanıyorlardı.. Endermanlar çok fazla kayıp vermişti.​
Steve eskisinden çok daha hızlı ve güçlüydü. Endermanların onun karşısında neredeyse hiç şansı yoktu. Brine içinde aynı şeyler geçerliydi. O da Endermanlara karşı gözü dönmüş bir şekilde saldırıyordu.​
Son birkaç Enderman kalmıştı. Onlarda ellerini havaya kaldırarak aynı anda çığlık atmaya başladılar. Brine yumruğunu yere sert bir şekilde vurdu ve yayılan dalga karşısında son kalan Endermanlar da yok oldu. O sırada bir kükreme sesi duyuldu.​
Endermanlar efsanevi yaratığa çağrıda bulunmuşlardı. Enderdragon Steve ve Brine'a doğru yaklaşıyordu ve çok hızlıydı.​
En heyecanlı yerinde kestiğimi biliyorum fakat devamı gelicek :D
 

ForeverLove

Zombi Katili
Mesajlar
165
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
45
Puanları
440
Veee tekrar sizinleyim :sırıtmak:​
Bölüm 4 : Zor Savaş​
Enderdragon çok kızmış gibi görünüyordu.. Hiç durmadan kükrüyordu. Onlara doğru iyice yaklaşmıştı.​
Steve Brine'a seslendi..​
Steve : "Şimdi" dediğim zaman!​
Brine ise tamam dermiş gibi kafasını hafifçe öne doğru eğdi.​
Enderdragon ağzını açmış ikisinide yutmak üzereyken bir anda Steve ve Brine yerden yükseğe zıpladı sonra Enderdragonun sırtına aynı anda sert bir yumruk attılar. Enderdragon yere biraz sürtündü daha sonra tekrar havalandı oradan iyice uzaklaştı..​
Brine ve Steve gittiğini sanmışken bir anda yukarıdan aşağı doğru hızlıca onlara çarptı ve ikisinide farklı taraflara fırlattı.​
Steve obsidyenlerden oluşan kulelerin birine sert bir şekilde çarpmış ve bayılmıştı. Enderdragon hızla ona doğru yaklaşırken Brine'ın sesi onun dikkatini çekti.​
Brine : Onu rahat bırak!! dedi ve hızlıca Enderdragona doğru koşarak sert bir yumruk attı.​
Gücünü Steve ile paylaştığı için artık eskisi kadar güçlü değildi ve Enderdragonu yok edemeyeceğini de biliyordu. Fakat saldırmaya devam ediyordu. Çünkü gücünün bir kısmı Steve'deydi ve eğer o kendine gelene kadar Enderdragonu oyalayabilirse bu yaratığı yok etmek için şansları vardı.​
Brine Enderdragonun saldırılarından çoğunlukla kaçıyor ve bulduğu her fırsatta ona saldırıyordu. Bir süre böyle devam etti ve artık yorgunluğunu hissediyordu.. Başka bir yol denemeliydi. Brine, Steve'i aldı ve etrafındaki kulelerden birinin arkasına geçti. Daha sonra Steve kendine getirmeye çalıştı. Onu sertçe sallıyordu fakat hiçbirşey olmuyordu. Steve uyanmıyordu.​
Brine Steve'e bağırıyordu ve tekrar sallıyordu yine hiçbirşey olmuyordu. Umudunu kesmek üzereyken son bir kez Steve'e "Hayatta kal!!" diye bağırdı ve Steve bir anda nefesini içine çekerek yerinden fırladı.​
Brine : Onunla savaşmaya devam edebilir misin ? Onu yok etmek güçlerimizin birleşmesine ihtiyacımız var.​
Steve : Başımı çok sert çarptım canım çok yanıyor ama onu yok etmek için elimden geleni yapacağım.​
Brine : Bir planım var.. Enderdragonun beni yemesine izin vereceğim.​
Steve : Delirdin mi sen ?!? Böyle bir şey denemeye kalkma ölebilirsin.​
Brine : Zaten gözlerim yok dünyayı senin gördüğün gibi göremiyorum. Yaşamamın pek bir anlamı yok.. Enderdragon beni yiyecek ve ben ona içerden saldırırken sen dışardan zayıf noktalarına vurmaya devam edeceksin. Bu şekilde saldırımız çok daha etkili olur ve yaratığın içinde son bir patlama yaparak onu yok edebilirim.​
Steve : Bunu yapma onu yok edebiliriz.​
Brine : Başka yolu yok! Bunu yapmalıyız.​
Steve sadece kafasını öne doğru eğdi..​
Enderdragon Steve ve Brine'ı arıyordu. Bir anda Brine sert bir şekilde Enderdragonun altında yükselerek karnına sert bir yumruk attı. Enderdragonun onun peşine düştü ve Brine çok hızlı bir şekilde kaçıyordu. Sonunda kulelerden birinin önünde durdu Brine. Enderdragon ona doğru yaklaşarak tek seferde onu yuttu.​
Steve de ortaya çıkmış Enderdragona saldırmaya çalışıyordu. Tıpkı Brine gibi ondan genellikle kaçıyor her fırsatta saldırıyordu. Bir anda Enderdragon hızla uçarken dengesini kaybederek yere düştü. Brine yaratığa içerden saldırmaya başlamıştı. Enderdragon çığlıklar atıyordu. Acı çektiği çok belliydi.. Steve de bundan faydalanarak Enderdragona saldırmaya başlamıştı. Karnına ve boynuna sert yumruklar atıyordu. Daha sonra Steve yerden gücünü toplayarak zıpladı ve hızla yere inerek Enderdragona doğru sert bir yumruk attı. Bu son güçlü darbeden sonra Enderdragonun vücüdundan ışık hüzmeleri çıkarak ve çığlıklar atarak yerden yükselmeye başladı. Steve bunu Brine'ın yaptığını biliyordu. Enderdragon yerden iyice yükseldi ve patlayarak yok oldu..​
Geriye hiçbir şey kalmamıştı. Brine ise Steve'i kurtarmak için kendi hayatını feda etmişti.​
Steve çok yorgun olduğu için ve çektiği acılardan dolayı yere yığılıp kaldı. Gözlerini açıp kendine geldiğinde güneş gözünü rahatsız ediyordu. Evinin önüne gelmişti. Nasıl gelmiş olabileceğini düşünürken yanında bir not buldu. 'Gözlerine ihtiyacım var. Hayatta kal!' yazıyordu. Steve bunu Brine'ın bırakabilceğini düşündü ama yok olmuştu. Bunu düşünürken yorgunluğundan tekrar yere düşüp uyuya kaldı.​
Kendine tekrar geldiğinde önünde Brine'ı gördü..​
Steve : Yaşıyorsun !?!​
Brine : Hayır yaşamıyorum Steve.. Sen benim ölmeme izin verdin. Bunun intikamını senden alıcam.​
Steve : Senin ölmeni istemiyordum Brine.. Sen başka çaremizin olmadığı söylemiştin.​
Brine : Her zaman başka bir çare vardır Steve. Ama sen bunu hiç düşünmeden benim ölmeme izin verdin. Çünkü Enderdragonu yok ettikten sonra senin gözlerini almak isteyeciğimi düşünüyordun. Bu doğruydu Steve senin gözlerini hala istiyorum. Doğru zamanı bekliyorum ve seni her zaman gözlüyor olucam Steve. Ve gözlerini senden alıcam bunu sakın unutma!​
Steve düştüğü yerden kalktı ve artık kendine gelmiş gücünü toplamıştı. Rüya görmüştü ve rüyasında Brine intikam almak istediğini söylüyordu. Ama neden ?...​
Steve evine girdi birkaç eşyasını aldı ve köye gitti. Yaşadığı olayları anlattı ve Brine artık HeroBrine diye anılıyordu..​
Ama Steve'in içinde hala korku vardı Brine'ın tekrar gelebileceğini düşündü. Ve gözlerini ondan alacağını.. Kendisininde tıpkı onun kadar güçlü olduğunu düşünerek onu yeneceğini düşündü. Ama daha sonra artık Brine'ın ona verdiği güçlerin onda olmadığını fark etti. Brine'ın güçleri onunla birlikte yok olmuştu...​
Steve bu korkuyla hayatını yaşamaya devam etmiş ve onun geleceği güne kendini hazırlıyordu...​
THE END
Bitti mübarek hikaye sonunda :sırıtmak:
 

Üst