Edebiyat

adenzu54

Obsidyen Madencisi
Mesajlar
1,281
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
2,704
Puanları
3,070
Edebiyatı iyi olup "Benden iyisi m.ö'de" diyecek varsa yardım edebilir mi?

Mahalle Kahvesi adlı manzum hikayeyi günümüz diline ve normal hikayeye çevirmeye çalışıyorum.

Bu Orijinal hali:
MAHALLE KAHVESİ
Çamurlu bir kapı, üstünde bir değirmi delik;
Önünde tahta mı, toprak mı? sorma, pis bir eşik.
Şu gördüğün yer için her ne söylesen câiz;
Ahırla farkı: O yemliklidir, bu yemliksiz!
Zemini yüz sene evvel döşenme malta imiş...
"İmiş"le söylüyorum, çünkü anlamak uzun iş.
O bir karış kirin altında hangi maden var?
Tavan açık kuka renginde; sağlı sollu dıvar,
Maun cilâsına batmış tütünlü nargileden;
Duman ocak gibi çıkmakta çünkü her lüleden.
Dikilmiş ortaya boynundan üstü az koyu al.
Vücudu kapkara, leylek bacaklı bir mangal.
Kenarda, peykelerin alt başında bir kirli
Tomar sürükleniyor, bir yatak ki besbelli:
Çekilmiş üstüne yağmurluğumsu bir pırtı,
Zavallının güveden hep liyme liyme sırtı.
Kurur bir örtünün üstünde yağlı bir mendil:
Ki "ben tependen inersem" diyen hasır zembil

Onun hizasına gelmez mi? Bir döner şöyle;
Sicimle kulpuna ilmikli çifte mestiyle!
Duvarda eski ocaklar kadar geniş bir oyuk,
İçinde camlı dolap var ya, raflarında ne yok!
Birinci katta sülük beslenen büyük kavanoz;
Onun yanında kan almak için beş on boynuz.
İkinci katta bütün kerpetenler, usturalar...
Demek ki kahveci hem diş tabibi, hem perukâr,
İnanmadınsa değildir tereddüdün sırası;
Uzun lâkırdıya hâcet ne? İşte mosturası:
Çekerken etli kemiklerle ayrılıp çeneden,
Sonunda bir ipe, boy boy, onar onar dizilen
Şu kazma dişleri sen mahya belledinse, değil;
Birer mezâra işaret düşün ki her kandil!

Seyirciler mütefekkir, güzide bir tabaka;
Düşünmelerdeki şiveyse büsbütün başka:
Kiminde el, filân asla karışmıyorken işe,
Kiminde durmadan işler benân-ı endîşe!
Al işte: "Beyne burundan gerek" demiş de "hulûl"
Tahharriyat-i amîkayla muttasıl meşgul!
Mühendis olmalı mutlak şu ak sakallı adam!
Zemine, daire şeklinde yaydı bir balgam:
Abanmış olduğu bir yumru yumru değnekle,
Mümâslar çizerek soktu belki yüz şekle!
Bu da benim düzenlediğim hali:

Çamurlu bir kapı, üstünde yuvarlak bir delik. "Önündeki tahta mı, toprak mı?" diye sorma pis bir eşik. Şu yer için her şeyi söylemek caiz. Ahırla arasında tek fark var, o yemlikli, bu yemliksiz. Yüz sene önce zemin malta döşemesiymiş... "imiş" ile söylüyorum, çünkü anlamak uzun iş. O bir karış kir altında hangi maden var? Tavan açık kuka renginde, sağlı sollu duvar, maun ile cilalanmış tütünlü nargile yüzünden; çünkü duman, ocak gibi çıkmakta her nargile ağızlığından.

Üstü ortaya dikilmiş boynundan az koyu al. Vücudu kapkara, leylek bacaklı bir mangal. Kenarda, tahta sedirlerin alt başında kirli bir tomar sürükleniyor, besbelli ki bir yatak. Üstüne yağmurluğumsu bir pırtı çekilmiş, zavallının sırtı güveden dolayı hep liyme liyme. Yağlı bir mendil bir örtünün üstünde kurur. Ki "ben tependen inersem" diyen hasır zembil.

Onun hizasına gelmez mi? Bir döner sicimle kulpuna ilmikli çifte mesti ile. Duvardaki oyuklar eski ocaklar kadar geniş. İçinde camlı dolap var, onun raflarında ne yok! Birinci rafta beslenen sülüklerle dolu kavanoz; Onun yanında kan almak için de beş on tane boynuz. İkinci katta kerpetenler, usturalar dolu... Demek ki kahveci hem dişçi hem de berber. İnanmadıysan kuşkunun sırası değil; uzun söze ne gerek? İşte örneği: çeneden dişleri çekip ayırırken, sonunda şu boy boy, onar onar ipe dizilen kazma dişleri mahya sandıysan, her kandilde bir mezara işaret düşün.

Okumuş topluluktan oluşan seyirciler düşünceli; düşüncelerdeki şiveyse tamamen başka: kiminde el, filan buna katılmazken, kiminde parmaklar kuşkuyla oynatılıyor! Al işte: "Beyne burundan gerek" demiş de "hulûl". Durmaksızın derin araştırmalarla meşgul!

Şu ak sakallı adam mutlaka mühendis olmalı! Yere, daire şeklinde bir balgam yaydı: abanmış olduğu yumru yumru değneği kullanarak belki de yüz şekle soktu!


Hata var mı? Varsa lütfen söyleyin.

NOT: Hayır spoiler'a sığmıyor.​
 


Son düzenleme:

bikkik

Obsidyen Madencisi
Mesajlar
1,249
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
820
Puanları
1,990
Bence çevirmene gerek yok normal hali zaten anlaşılır. Eski Türkçeye yönelik eserlere yönel derim onları çevirebilirsin :) Eskiden kastım 1900 den öncesi (saçma gelebilir ama değişim var)
Not: Hoşuma gitti manzume
 

adenzu54

Obsidyen Madencisi
Mesajlar
1,281
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
2,704
Puanları
3,070
Bence çevirmene gerek yok normal hali zaten anlaşılır. Eski Türkçeye yönelik eserlere yönel derim onları çevirebilirsin :) Eskiden kastım 1900 den öncesi (saçma gelebilir ama değişim var)
Not: Hoşuma gitti manzume
Onu hocaya söyle :(
 

KaanGunlu

Işık Taşı Madencisi
Mesajlar
3,239
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
4,843
Puanları
6,840
Son bölümdeki mühendis, arapça hendese demektir. Matıklı, düzenli, cisimleri bilen kişi anlamına gelir.
 

Üst