İnanılmaz
Lapis Toplayıcısı
- Mesajlar
- 921
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 1,723
- Puanları
- 1,890
- Ruh hali
Uzun bir aradan sonra, hepinize tekrar merhaba ! Sanırsam, ilk konu olarak fazla uçuk bir konsept, Güneş'e gidiyoruz efendim.
Güneş'in 11 yıllık bir döngüsü vardır ve döngünün ortasında geldiği zaman, ki buna solar maksimum deriz, Güneş'ten yüksek enerji sonucu atomlar elektronlarını kaybeder ve proton - elekton şeklinde oluşum gösteren yüksek plazma oluşturur ve bunu solar maksimum döneminde koronal kütle atımı şeklinde etrafa yani bize yayar. Kuzey kutubunda gördüğünüz o güzel yeşil şekiller (aurora) aslında atılan plazmanın dünyanın manyosferi ile etkileşimi sonucu oluşan plazmik görüntüden başkası değildir.
Güneş'in içi daha soğuktur, bunun sebebi hala bilinmiyor, tuhaf ama gerçek (böyle olması gerekmez miydi ? hmm) Bu soğukluktan ötürü, solar maksimum döneminde Güneş lekeli gözükür (manyetik alanı içe doğru girdiği zaman ve bir tüp oluşturduğu zaman bu gerçekleşir aslında) leke göreceğim diye güneşe çıplak gözle bakmayın aman aman
Güneş yüksek sıcaklıktaki gazlardan oluşmuş bir küredir desek yanlış olmaz. Güneşin katmanlarından bahsedip asıl konuya dönüyorum;Taç Küre, Güneş'in en dış kısmıdır ve çok incedir, en yüksek sıcaklıklar burada bulunur. 1 milyon derecenin çok üzerinde olması, biraz korkutuyor insanı.
Kromosfer, Taç Küre'nin hemen altında bulunan bu katman, çok ince olması yanında kırmızımsı bir renge sahiptir.
Fotosfer, Güneş'i Güneş yapan yer burasıdır, Güneş'e baktığınız zaman gördüğünüz kısımdır, aslında beyaz görünüme sahip olan Güneş, Dünya üzerinde (ışınların mavi ve kırmızı dalga boylarını yok eden atmosfer sayesinde) sarı görürüz.
Isıyayım Bölgesi, Su kaynattığınız zaman kabarcıklarla karşılaşırsınız, işte bu bölge de tıpkı kaynayan su gibidir. Bu kabarcıklar içerideki sıcak maddelerin yüzeye çıktıları zaman oluşur ve madde akımı olarak adlandırılan bir döngünün sonucudur.
Işınım Bölgesi, İsmi yeterli olacaktır, Güneş'in merkezinden Isıyayım bölgesine ısı yayar
Çekirdek, İşte adamımız, 15 milyon santigrat derecedeki nükleer fırın, o kadar yüksek sıcaklık ve basınca sahiptir ki, Hidrojen atomları Helyuma dönüşür, füzyon gerçekleştirir.
Peki, artık Güneş hakkında bu kadar şey biliyorsunuz, yeterli olacaktır konunun geri kalan kısmı için.
Eugune Parker adında bir bilim insanı, 1958 yılında Güneş'in plazma parçacıklarını sisteme yaydığı hakkında bir teori üretmişti, işte onun haklılığını da garantiye alan bu uzay aracı Parker Solar Probe'u Güneş'e gidiyor. (az önce sizin gittiğiniz gibi) Güneş'e 6.4 milyon kilometre yaklaşacak olan bu aracın Güneş'ten etkilenmemesi umuluyor. Venüs bile o kadar yakın değil, Tarihte bir ilk olacak ve artık gelişmiş uygarlıklara adımımızı atacağız. Yani hep hayalini kurduğumuz "Güneş'in Enerjisinden Faydalanma" fikri için ön ayak olacak bir proje. Güneş lekelerini, Güneş'in oluşumu hakkında derin bilgilerin, gizemli bir yıldıza insanoğlu ilk defa bu kadar yaklaşacak ve bence bu bir dönüm noktasıdır, gelişimimizin dönüm noktası.
Teknoloji sandığımızdan da hızlı ilerliyor, fakat hiçbir şey öğrenme gücünüzü ve hızınızı kesemez, geçemez. Öğrenmeye devam edin, sağlıcakla kalın !
Son düzenleme: