- Mesajlar
- 1,499
- En iyi cevaplar
- 0
- Beğeniler
- 4,496
- Puanları
- 4,920
- Ruh hali
Biraz derinlemesine psikanaliz yapalım mı sizlerle ha? Ne dersiniz? Eğer tatilde pelteye dönen beyinlerinizi kullanmamayı tercih ediyorsanız bu cümlenin bitimiyle beraber konudan çıkıp eğlenme hakkına sahipsiniz.
(Araya gifler katıp anlatımın sıkıcılığını azaltmayı deneyeceğim. Deneysel bir şey olduğu için garanti veremeyeceğim, üzgünüm.)
Başlayalım. Her şey önce tanımlamalarla başlar. İkiyüzlülük nedir? En basit haliyle benimsediği davranışının başka bir davranışını tutmaması şeklide de özetlenebilir. (Wikipedia diyor ki "Kişinin sahip olmadığı erdemleri ve cart curtları sanki gerçekten kendisinde varmış gibi göstermesidir.") Buna konuşmalarınız, günlük hareketleriniz ve hatta kalp atım ritminiz bile dahil edilebilir. Örneğin, "I don't have a running nose but I act like having a running nose." yani "Burnum akmıyor ama akıyor gibi davranıyorum." cümlesinde geçen olay da bir çeşit ikiyüzlülüktür.
...diyorsanız devam edelim.
Tanımlama kısmını geçtik. Şimdi bu ikiyüzlülüğü yapan varlıklar olan biz insanların neden yaptığına bir değinelim. Bunun birçok nedeni var aslında. Bir sağdan bir soldan değinelim bazılarına:
...hala oradaysanız az kaldı dayanın.
Ve son kısım, birinin ikiyüzlü olduğunu nasıl anlarsınız:
Genelde kendilerinin bile inanmadığı şeyler söylerler ancak kişinin psikolojisini ve ruh halini okumayı henüz anlatmadığıma göre bunu anlamayı denemek yerine bir süre hareketleri üzerinden izlenim edinmeye çalışın. Eninde sonunda açık verecektir. O açık üzerinden yürüyün.
Tavsiye verirken genelde ısrarcı değildirler, bazı evrimleşmiş türleri "emin ol, seni çok iyi anlıyorum" gibi lafları çokça tekrarlar. Oysa gram anlamazlar. Herkesin acısı kendine özeldir. Eğer o acıyı gerçekten yaşamışsa kendisini olay daha tazeyken rahat bırakıp biraz kendi içinde rejenere olması gerektiğini biliyordur. (Bu maddenin istisnaları da mevcut.)
Özümsemediği ancak yaptığı davranışın ince detaylarına kadar sorun. İnsanoğlu sünger gibidir, eğer suyun içinde kalırsa suyu emer ancak akan musluğun önüne tutarsanız su içinden akıp gider. Yani eğer hareketi benimseyerek yapıyorsa neden yaptığını biliyordur, neyi savunduğunun farkındadır. (Çok uç detaylarla zorlamaya gerek yok. Fransa hayranı birisine "Eyfel Kulesi'nde kaç parça demir kolon bulunur?" diye sorup cevap veremediğini gördüğünüzde hemen üzerine gitmeyin. Fransızların bile yarısından fazlası bunun cevabını bilmiyor.)
Hatalı olduklarını kabul etme eğilimleri düşüktür. Derinlerde kendilerini pek suçlu hissetmezler. Çünkü ikiyüzlü (bazı cihazlarda ikiden fazla çoklu yüz özelliği de mevcut) biri karşılaştığı durumun sonuçlarına maruz kaldığında aslında haksızca savunduğu şey o kişinin diğer yüzüne göre haklı görünebilir. Bu yüzden özür dileme gereği duymaz.
Son madde ise biraz riskli. Kendileri hakkında soru sorulduğunda kaçamak cevap verirler ancak bu bir belirtiden çok bir sonuçtur ve kesinliği yoktur. Sadece ikiyüzlü olanların birçoğunun ortak özelliği denebilir. Yani ikiyüzlü olmayan biri de kendinden bahsetmeyi sevmeyebilir. Bunu o yüzden üzerine basa basa söylüyorum, son maddeyi ikiyüzlü birini ararken kullanmayın. Yoksa sosyal ilişkileriniz zora girer.
Sonuç olarak:
Evet, benden şimdilik bu kadar. Buraya kadar okuyarak ulaşabildiyseniz bu ödül mahiyetindeki parçayı sizlere bırakmış olayım:
(Araya gifler katıp anlatımın sıkıcılığını azaltmayı deneyeceğim. Deneysel bir şey olduğu için garanti veremeyeceğim, üzgünüm.)
Başlayalım. Her şey önce tanımlamalarla başlar. İkiyüzlülük nedir? En basit haliyle benimsediği davranışının başka bir davranışını tutmaması şeklide de özetlenebilir. (Wikipedia diyor ki "Kişinin sahip olmadığı erdemleri ve cart curtları sanki gerçekten kendisinde varmış gibi göstermesidir.") Buna konuşmalarınız, günlük hareketleriniz ve hatta kalp atım ritminiz bile dahil edilebilir. Örneğin, "I don't have a running nose but I act like having a running nose." yani "Burnum akmıyor ama akıyor gibi davranıyorum." cümlesinde geçen olay da bir çeşit ikiyüzlülüktür.
...diyorsanız devam edelim.
Tanımlama kısmını geçtik. Şimdi bu ikiyüzlülüğü yapan varlıklar olan biz insanların neden yaptığına bir değinelim. Bunun birçok nedeni var aslında. Bir sağdan bir soldan değinelim bazılarına:
- İmrendiği veya kabul edilmek istendiği ortama girme konusunda insanlar, bukalemunlara göre inanılmaz boyutta kamuflaj ustasıdır. Hayvanlar av olmamak veya avlamak için kamufle olurlar, insanlar da içgüdüsel olarak bunu taklit eder ve psikolojik olarak kamufle olurlar. Bunun bariz örnekleri mevcut. Örneğin güncel bir olayda aslında beynini gram kullanamayan bir şahıs sırf "Ben de bir şeyler biliyorum!" diyebilmek için aslında tek harfini bile bilmediği bir kavramı veya fikri savunmaya başlayabilir, hatta buna kendini kaptırıp kendisiyle ilgisiz insanlara sırf kendi fikrini benimsemediği için saldırabilir.
- İçinde çoğunlukla bulunduğu ortamda kişiliğinden dolayı baskı görüyordur ancak kendini tam olarak değiştiremediği/ortamdan kurtulamadığı için yarım yamalak bir değişim olur ve ortama göre değişen hareket bazında kalır. Yani bazı sürüngenler gibi sudayken solungaç, karadayken akciğer solunumu yapmaya başlar. Böyle kişiler bir ortamda Jahrein hayranıyken aynı zamanda başka bir ortamda Oxi hayranı olabilir. Bir ortamda LoL'ü savunurken başka bir ortamda Dota için canını verebilir.
- Yaratılıştan gelen ve sadece kendini korumaya dayalı içgüdü, yani kendini sadece kendini korumak için de yapmış olabilir ki bu durumda kişi alternatif kişiliğinin/davranışlarının farkındadır. Örneğin bir kişi Game of Thrones hayranı ancak "Sherlock GoT'a bin basar, ebesinin ellerinden öper, anasını yemeğe götürür!" sloganlı bireylerin olduğu bir gruba dahil olmak zorunda kalırsa o da onlar gibi davranmaya başlayacaktır. Ancak bu noktada kontrol önemlidir.
...hala oradaysanız az kaldı dayanın.
Ve son kısım, birinin ikiyüzlü olduğunu nasıl anlarsınız:
Genelde kendilerinin bile inanmadığı şeyler söylerler ancak kişinin psikolojisini ve ruh halini okumayı henüz anlatmadığıma göre bunu anlamayı denemek yerine bir süre hareketleri üzerinden izlenim edinmeye çalışın. Eninde sonunda açık verecektir. O açık üzerinden yürüyün.
Tavsiye verirken genelde ısrarcı değildirler, bazı evrimleşmiş türleri "emin ol, seni çok iyi anlıyorum" gibi lafları çokça tekrarlar. Oysa gram anlamazlar. Herkesin acısı kendine özeldir. Eğer o acıyı gerçekten yaşamışsa kendisini olay daha tazeyken rahat bırakıp biraz kendi içinde rejenere olması gerektiğini biliyordur. (Bu maddenin istisnaları da mevcut.)
Özümsemediği ancak yaptığı davranışın ince detaylarına kadar sorun. İnsanoğlu sünger gibidir, eğer suyun içinde kalırsa suyu emer ancak akan musluğun önüne tutarsanız su içinden akıp gider. Yani eğer hareketi benimseyerek yapıyorsa neden yaptığını biliyordur, neyi savunduğunun farkındadır. (Çok uç detaylarla zorlamaya gerek yok. Fransa hayranı birisine "Eyfel Kulesi'nde kaç parça demir kolon bulunur?" diye sorup cevap veremediğini gördüğünüzde hemen üzerine gitmeyin. Fransızların bile yarısından fazlası bunun cevabını bilmiyor.)
Hatalı olduklarını kabul etme eğilimleri düşüktür. Derinlerde kendilerini pek suçlu hissetmezler. Çünkü ikiyüzlü (bazı cihazlarda ikiden fazla çoklu yüz özelliği de mevcut) biri karşılaştığı durumun sonuçlarına maruz kaldığında aslında haksızca savunduğu şey o kişinin diğer yüzüne göre haklı görünebilir. Bu yüzden özür dileme gereği duymaz.
Son madde ise biraz riskli. Kendileri hakkında soru sorulduğunda kaçamak cevap verirler ancak bu bir belirtiden çok bir sonuçtur ve kesinliği yoktur. Sadece ikiyüzlü olanların birçoğunun ortak özelliği denebilir. Yani ikiyüzlü olmayan biri de kendinden bahsetmeyi sevmeyebilir. Bunu o yüzden üzerine basa basa söylüyorum, son maddeyi ikiyüzlü birini ararken kullanmayın. Yoksa sosyal ilişkileriniz zora girer.
Sonuç olarak:
Evet, benden şimdilik bu kadar. Buraya kadar okuyarak ulaşabildiyseniz bu ödül mahiyetindeki parçayı sizlere bırakmış olayım: