Direk yakıldı demek yanlış anlaşılmalara yol açabilir yazdıklarında bazı eksiklikler var onuda ben tamamlayayım. Hz. Peygamber'in huzurunda yazılmış bulunması ve bunun da en az iki şahitle isbat edilmesi şartları arandı. Bir yıl kadar süren ciddi bir çalışmadan sonra Kur'an'ı bir araya getirme işlemi tamamlandı ve toplanan nüshaya Mushaf adı verildi. Ashabın onayının da alınmasından sonra bu Mushaf, Halife Hz.Ebubekir'e teslim edilmiştir. Sonra da müslümanların elinde bulunan, kağıt, ağaç yaprağı, ağaç kabuğu gibi malzemelere yazılmış olan muhtelif sure ve ayetler toplanarak ileride bir karışıklığa yol açmasın diye yakılmıştır. İmam nüsha adı verilen Mushaf, Hz. Ebubekir efendimizin vefatından sonra, Hz. Ömer'e, onun da vefatını müteakip, Hz. Ömer'in vasiyeti üzerine kızı ve Peygamberimizin hanımı Hz. Hafsa'ya intikal etmiştir.
Hz. Ömer ve Hz. Osman devirlerindeki fetihler sırasında İslamiyet yeni yeni beldelere yayılıyor ve değişik kültürlere mensup kitleler müslümanlığı kabul ediyorlardı. Müslümanların çoğalmasıyla Kur'an kıraatında görülen bazı farklılıklar ihtilaf ve şikayet konusu olmaya başlamıştı. Ordusunda da bu tür olaylara tanık olan kumandan Huzeyfe b. el-Yeman (r.a), halife Hz. Osman'a gelerek, bu konudaki ihtilaf ve şikayetlerin önlenmesi için tedbir almasını istedi. Bunun üzerine Hz. Osman (r.a) gerekli istişarelerden sonra, yine Zeyd b. Sabit başkanlığında bir komisyon kurdu. Hz. Ebubekir devrinde derlenen ve Hz. Hafsa'da bulunan Mushaf esas alınarak yeni mushaflar yazılıp çoğaltılmasını istedi. Komisyon ciddi bir çalışma sonunda istenilen görevi tamamladı. Esas nüsha Hz. Hafsa'ya geri verildi. Yazılan Mushaf’lardan birisi Medine'de bırakıldı ve adına "İmam Mushaf" adı verildi. Diğerleri de Mekke, Küfe, Basra, Şam, Yemen ve Bahreyn'e gönderildi. Bu Mushaflarla birlikte birer Kur'an öğretmeni de gönderilmişti. Müslümanlar, ellerinde bulunan Mushafları bunlara göre tashih ettiler, tashihi mümkün olmayanlar ise imha edildi. Bu Mushaflara göre yeni birçok Mushaf yazıldı. Böylece bu ilahî kitap hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir.
(Alıntıdır)